-8-

180 13 13
                                    

Önceki Bölüm Sonu:

''Ya da Amerika'da geçirdiğim 3 sene içerisinde ölseydim, ne hissederdin?''

Kaşlarımı çattım. İşte o anda boğazıma kocman bir yumru oturmuştu. Yutkunmaya çalışıp sakince yerime oturdum.

Boğazımı temizleyip ''Jungkook.'' Dedim. Ömrüm boyunca bunu sorduğum için pişman olacaktım belki de. Yapmam gereken onu bu evden kovaktan başka bir şey değildi ama yine de sordum.

''Senin kalbinde bir sorun mu var?''

Ağlayacak gibi, için için bakan gözleri aniden şaşkınlıkla açıldı. ''Ne?''

''Bunu sordum işte. Kalbinden ameliyat olmuşsun. Neden?''

Belirgin bir şekilde yutkundu.

''Noona.''

Seni dinliyorum. Başımı aşağı yukarı sallayıp kendimden emin bir şekilde gözlerine baktım.

Ve hayır demesini istedim. Nereden çıkardın? Öyle bir şey yok.

''Sen bunu n-nereden biliyorsun?''

''Sen bunu n-nereden biliyorsun?''

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.













8. Bölüm

Bunu sorarken dediğim gibi, Jungkook'un tamamen reddetmesini bekliyordum çünkü bu akşam kaldıramayacağım bir olay daha yaşanırsa günlerce uyuyamazdım.

Bugün tarihe geçmeliydi.

''Ambulansta öğrendim.'' Dediğimde ağzını bir şey söylemek için araladı ama sonra vazgeçip geri kapattı. Pespembe küçük dudaklarını gerginlikle ısırıyordu.

Birkaç dakika öylece durduğunda derin bir nefes verip arkama yaslandım. ''Konuşmayacaksan gitmeni söylemiştim, Jungkook.'' dedim tehtidkar bir sesle.

Şu an e tamam o zaman ben kalkayım dese gitmemesi ve konuşması için eline koluna yapışırdım ama onu konuşturmak için blöf yapmak zorundaydım.

Gözlerini panikle kırpıştırıp ''Tamam, tamam.'' Dedi. Ellerini teslim olmuşçasına kaldırıp tekrar önüne indirdi.

''Ben kimseye bundan bahsetmek istemiyordum, Noona. Hatta...''

Boğazını temizledi. İçeri ilk geldiği zamanki asar keser hallerindense yine süt dökmüş Jungkook'a dönmüştü. Parlak kahverengi saçları, başını eğdiği zaman önüne düştüğü için gözlerini göremez olmuştum. Ben de bakışlarımı onun yaptığı gibi ellerime odakladım.

''Geri dönmeyi de düşünmüyordum.''

''Bunun geri dönmenle ne alakası var?'' Diye sordum kaşlarımı çatarak. İçimden bir ses Jungkook'un sadece basit bir kalp ameliyatı olmadığını söylüyordu. O kadar korkmaya başlamıştım ki söyleyeceği en ufak kötü cümlede küt diye bayılıp düşebilirdim.

The One Who Must Leave | JJK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin