9

561 79 11
                                    

Bazen ruhumun daraldığını hissediyorum. İçimden Herşeyi bırakıp kaçmak geliyor.

Sonra hatırlıyorum dünyaya ne için geldiğimi. Bir amacım var, yapmam gereken bir takım kurnazlıklar.

Gülleri yaşatmak için dikenlere kurban gitmeliyim.

Değil mi?

"Seungmin-ah!"

Tam 1 ay olmuştu buraya geleli. Bu yalan ve yılanlarla dolu sarhoşluk kokan çatının altında tam 30 gün geçirmiştim.

Seviliyordum aslında yemeklerde bana yer açılır Halim hatırım sorulur güzel muamele görürdüm fakat Artık üst kata çıkmalıydım.

Oradaki düzenin ve insanların arasına girmeliydim zaman azalıyordu.

"Havalar iyice soğudu, depoyu doldurmak lazım"

Jaehyun şehre kış gelince aşırı derecede kar düştüğünü ve yolların kapandığını bildiği için yiyecek, şarap ve benzin depolarının ilk kar tanesi yere düşmeden önce halletmesi gerekiyordu.

Soğuk esintili bir sabah kendi işlerimi halletmek için depoyu boşaltırken jaehyunun beni korumalara yemek götürmem ile çağırmasıyla dışarı çıkmıştım.

Beni korkutan da işte buydu.

"Hey delikanlı!"

Korumalar arasında ki en büyük ve onların en kıdemlisi beni yanına çağırdığında onlar için ayrılmış ahşap depoya tespiyi bırakıp yanlarına adımlamıştım.

"Efendim"

Sesimi olabildiğince alçatmış hafifçe bükülmüştüm. Elindeki bitmiş sigarayı küllüğe bırakıp ayağa kalktı.

"Çocuklar Dün gece birini arka bahçeye çıkarken görmüş ama hemen ortalıktan kaybolmuş, sen miydin?"

"Evet bendim" bakışları değişti üzerime gelip yakamı tuttu. "Demek sendin, kimse sana işini öğretmedi sanırım ha, buraya çıkmak yasak bilmiyor musun"

*********************

Dün gece....

Bütün bir günün en sakin dakikalarında silahlı korumaların esneyip sıcak çay içmek için gecekonduya girdiği zaman mutfağın arka kapısından arka bahçeye çıkmış kısa bir süre yasladığım duvardan sesleri dinlemiştim.

Nöbet yerlerini değiştirecekleri saniyelerde parmak uçlarımda bahçenin en dibine bıraktığımız iç içe geçmiş mavi bidonların arasına yarın gelecek gübre kamyonu için beyaz katlı kağıdı sıkıştırıp ilaç deposuna doğru yürüdüğüm sırada arkamdan bir takım bağrışmalar duymuştum.

********************

"Peki orada ne işin vardı"

Ellerimi önünde birleştirip parmaklarımla oynadım.

"Jaehyun biraz rahatsızdı, beni ilaç deposuna ağrı kesici almam için yolladı yemin ederim efendim birinin arkamdan bağırdığını duyamadım"

Tuttuğu omzumu bırakıp diğerlerinin tepkilerine şöyle bir baktı. Tekrar bana döndü.

"Beni dinle seungmin, iyi birine benziyorsun bu seferlik görmezden geleceğim, bir daha sakın tekrar edeyim deme"

"Tamam efendim"

Yerine oturup kış kış yaptı.

"İşine dön çabuk"

Arkamı dönüp yamuk adımlarla arka bahçeye yürüdüğüm de birinin beni izlediği hissiyle başımı yukarı kaldırdım.

Pencerede durmuş bana bakıyordu. Bir kaç saniye sonra arkasını dönüp gözden kayboldu.

Kalbim dehşet bir hızla atarken sakince bahçeyi geçip Mutfağa girip beni sancılar içinde bekleyen jaehyunun yanına ilerledim.

Ona dün sabah verdiğim ağır musilin etkisi hayla geçmemişti.

Biraz şüphe toplamıştım ve birilerinin ilgisini.

Venom | 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin