25

351 41 43
                                    


Belli bir yaştan sonra gözünüz açılır ve gerçek dünyayı görürsünüz. Ölümün ne olduğunu, nasıl doğduğunuzu, güneşin aslında tanrı olmadığını arkadaşlıkların, aşkların birer geçici hevesten ibaret olduğunu fark edersiniz.

Sonra yavaş yavaş hissizlik denen zehir yayılır ruhunuza. Sizi öyle sinsice ele geçirir ki tüm duygularınızı yok eder.

Artık güzel yemekler gördüğünüz de heyecanlanmazsınız. Müzik dinlemek zevk vermez, hayalleriniz azalır yaşamaktan aldığınız lezzet yok olur.

Masumluk yavaş yavaş yitiverir büyüdükçe, belki bir gün bir cenazeye katılırsınız. herkes siyah giyinir, kadınlar ağlar sonra dağılır herkes hayat kaldığı yerden devam eder.

Ölü unutulur ebediyyen toprağın bağrında. Bazen Acaba diyordum tam uykuya dalmadan önce bende şehit olduğumda iki güne unutulacak mıydım? Ben sadece vatanı için ölen basit biri gibi yok olup gidecek miydim?

Mezarıma çiçek ekcekler miydi?

Adımı anacaklar mıydı?

"Ne büyük adammış" demeyecekler mi arkamdan? ama ben demiştim.

O gün gökyüzünün en tatlı olduğu sabah, annemin dibinde o çayını içerken.

"sonra?"

"Diyecekler elbet ama değmez ki oğlum inan hiç değmez"

O kasnakta ki kırmızı çiçeği iğne ile işlerken demişti bunları, gözlerimin içine bile bakmadı. Annem o yaşlarda hayallerimi hiç desteklemezdi, nedenini şimdi anlıyorum.

İki amcam, üç dayım ve dedelerim savaşta şehit düşmüştü geriye sadece şimdi ki yetim kuzenlerim, büyüklerim ve onların genç dul anneleri kalmıştı.

Küçükken tanrıya inanırdım, geçmişi hatırlamaya çalışıyorum. o beyaz yer yatağında yorganı boğazıma kadar çekip altında ettiğim duaları. Ellerimi birleştirirdim, dilim döndüğünce en tatlı ve süslü cümleler ile tanrıya olan şükürlerimi dile getirirdim.

Aslında en çok ta kuzenlerim chen ve haewon için dua ederdim. Chen'in o minik kolları ile koruluklardan toplayıp getirdiği odunlar yırtık elbisesi bakımsızlık ve açlıktan çöken suratı. Haewon'un iri gözleri o üzerinden hiç çıkarmadığı rengi solmuş pembe elbise..

Kimse onlara sahip çıkmamıştı. Daha sonra Chen'in annesinin başka şehre gitmesi ve haewon'un da o dönem yayılan bir griple ağır ateşten ölmesi ile yollarımız ayrılmıştı.

Çok kişi kaybetmiştim ama kimseyi de kazanamamıştım.

Çok kişi kaybetmiştim ama kimseyi de kazanamamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Venom | 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin