6

37 1 0
                                    

Bir an önce kendimi koltuğa atmak istiyordum çok yorulmuştum. Bir odayı yerleştirmek bu kadar zor olmamalıydı.

Kendimi koltuğa attığımda yine evde kimse yoktu. Bu aralar evde niye kimse yok anlamıyorum.

Şu an bu konuyu dert edinemiyicektim koltukta uzanıp dinlenicektim.

Yaklaşık yarımsaattir dinleniyorum ama çok acıkmıştım o yüzden uzandığım yerden kalkmak zorunda kaldım kendime hızlı bir şekilde sandviç yapıp oturma odasına geri döndüm televizyonu açıp kanallara bakındım güzel bir şey bulursam izliyicektim ama yoktu. Koltuktan zor da olsa kalkıp odadan laptopumu aldım hiç olmasa ordan bir şeyler açıp izlerdim.

Odaya geri döndüğüm karşıma çıkan ilk film açtım. Sandiviçimi yerken filmi de izliyordum.

      

                             ◇◇◇

Film bitmişti laptopu üzerimden kaldırıp tekli koltuğa koydum biraz uyusam fena olmazdı gözlerimi kapatım. Uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu. Garip bir şekilde tedirgindim.

Kapının açılmaya çalıştığı sesini duyunca yerimden kalktım kapıya ilerledim kimse açmayı beceremiyordu. Kesin Çağan'dır bir kapıyı açamadı.

Kapıyı açtığımda Vedat'la karşı karşıya geldim niye bizim evin kapısını açmaya çalışıyordu.

" Niye kapıyı zorluyorsun manyak mısın sen?"

" Seni istiyorum Esin anlıyor musun ? Sadece seni istiyorum ister zorla ister istekle ama benim olucaksın." Sahroştu ama ayakta duramıyıcak kadar değil gayet aklı başında gibiydi.

Kapıyı kapatmaya yeltendiğimde ayağı koyarak engelledi. Ne kadar güç sarfetsemde olmamıştı bir an yüklendi ve kapı açıldı.

Korkuyla geriye doğru gittim.

" Defol git yoksa polis çağırıcam. " korkmamın sebebi galiba gözünün dönmesiydi.

" Benimsin anlıyor musun sadece benim. Aylarca peşinden koştum ama sen hep beni görmezden geldin." Görmezden gelmemiştim sadece onu istemiyordum ve bunu hep kibarca belirtmiştim çünkü ben onu abim olarak görüyordum ki öyleydi de.

Beni kendi ve duvarın arasına sıkıştırdığında elini kaldırdı saçlarıma dokunmak istercesine ama onu ittim başta hiç bir şey ifade etmedi onu itmem ama sonra son gücümle dizine vurdum o an acıyla geri çekilince oturma odasına girdim ordan balkona çıktım.

" Yardım edin kimse yok mu ?" Diye ağzım çıkana kadar bağırdım.

Aras'ın adamlarının arabadan indiğini gördüm.

Bir el saçıma yapıştı beni içeri sürükledi.

" Bırak beni."

" Seni ölürken bile bırakmam anlıyor musun?" Diye bağırıyordu.

Bu sevgi değildi bu sadece takıntılıktı istediğini elde etme çabasıydı bu bir manyaklık, canilik her neyse oydu ama asla aşk ya da sevgi değildi.

Kolumdan tutup koltuğa savurdu beni. Üstüme doğru geliyordu. Koltuktan kalmaya çalıştım ama geri tutup üstüme çulandı.

" Bırak beni.." Diye ağzım çıktığı kadar bağırdım.

Bir an da üstümden kalktığında kafa mı kaldırıp baktığımda Aras'ın adamlarıydı.

" Yenge iyi misin ?"

" Ne yengesi lan o benim anlıyor musunuz?"

" Kes lan sesini." Bu geçen sabah beni Aras'a götüren adamdı yine.

KARANLIKTA Kİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin