The Truth Untold : Yoonmin ✔️

"Sadece 6 yaşındaydı."

flash back yapıyoruuum umarım bir mahsuru yoktur

İyi okumalar^~^

..

FLASH BACK

..

Min Yoongi 6 yaşında

..

YAZAR

Küçük bir kum havuzuna oturmuş iki küçük beden.

Birisi pembe tişörtü, pembe kaprisi ve kafasına zorla geçirilen pembe şapkasıyla, dikkatlice kumu kovaya dolduruyordu. Hemen yanında duran ona göre beyaz tenli çocukta kendi kumdan kalesini düzeltmeye çalışıyordu.

Beyaz tenli, kot pantolon ve üstüne de bir gömlek giymişti. Gömleğin kolları katlıydı ve beyaz olmasının tüm etkisi gitmişti, her yeri toprağa bulanmıştı ve beyaz olan gömleği kahverengiye dönmüştü.

"Jin hyung! Olmuyor bu!"

Beyaz tenli, yani Yoongi isyan edercesine konuşmuş ve bıkkınca bir nefes verip, küreği sertçe yanına bırakmıştı. Kollarını önünde bağlamış, başını öne eğmiş ve dudaklarını büzmüş bir şekilde durmaya başlamıştı. Pembeli olan onu pek takmış gözükmüyordu, kalesi ile ilgileniyordu şu an.

"Yoonie~ Jinnie~"

Aralarına gelenin, üstü mor ve pembe olan batik bir tişörtü vardı. Yoongi gibi altına pantolon giymiş ve siyah bir kemer ile yakışıklı görünüyordu.

Elinde ki kova ve kürekleriyle gelirken, Yoongi'nin suratını görünce kıkırdamış ve eşyalarını havaya kaldırarak, keyifli bir ses tonu ile konuşmuştu.

"Yoongi! Üzülme, bak ben yardım ederim sana."

Yoongi, gelen çocuğun sesini duyduğu an yüzüne bir tebessüm kondurmuş ve gözleri hemen oraya dönmüştü. İşte ona yardım edebilecek bir arkadaşı gelmişti! Hem de onu çok çok seviyordu. Mutlulukla yanına koşup kocaman sarılınca, arkadaşından bir kahkaha dökülmüş ve o da ona kocaman sarılmıştı.

"Hoş geldin Jaemin!"

"Hoş buldum Yoongiş!"

Jaemin ondan kısa olanın saçlarını okşamış ve elinden tutup, kum havuzuna sürüklemişti. Jin kalesine devam ederken gerçekten ikisini de takmıyordu. Tüm odağı askerlerini yaşatmak için, bir kale yapmaktı!

"Eveet, hadi bakalım kaleni düzeltelim."

Jaemin yere oturduğunda hevesle Yoongi de yanına oturmuş ve merakla bakmaya başlamıştı. Jaemin'in yaptığı kumdan kaleler en güzelleriydi çünkü! Yarış yapsalar kesinlikle kazanırdı.

Diğerinden uzun boylu olan yavaşça kumları, yanında getirdiği suyla birlikte kovaya dökmüş ve ağzına kadar doldurmuştu. Ardından ters çevirip kovanın arkasına kürekle vurmuş, kovayı kaldırdığındaysa ortaya çok hoş bir kale çıkmıştı.

"Şimdi duvar yapalım. Ve üç tane kaleden daha."

"Anlaştık~"