"Geçmişini bir kenara atıp, bana adım atmak istiyordu"

958 88 220
                                    

valla bolum yazma perilerim yok zorluyorum azcik cnakvmskcms

İyi okumalar^~^

..

YAZAR

Jimin, Yoongi kustuktan sonra Jin ile birlikte çarşafları değiştirmişlerdi. Bunu yaptıktan sonra ise Jin'in ailesi aramıştı ve gitmek zorunda kalmıştı.

Şimdi ise Yoongi, oturduğu yerde iki yana doğru sallanırken Jimin, onun neyi olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yoongi'nin gözlerini arada üstünde hissediyordu. Jimin de gözlerini ona diktiği zaman Yoongi, tekrardan gözlerini kaçırıyordu. Jimin bunu pek kurcalamamaya karar vermişti.

"J-jimin."

Yoongi'nin elleri ile oynarken söylediği şey ile, Jimin gözlerini ona çevirmiş ve kahvesini sehpaya bırakıp Yoongi'ye cevap vermişti.

"Efendim Yoonie?"

"Şey..."

Yoongi, kelimeleri nasıl bir araya getireceğini hiç ama hiç bilmiyordu ve fazlasıyla da utanıyordu çünkü isteyeceği şey pekte normal bir şey değildi. Ama şuan zor durumdaydı, ve başka çaresi de yoktu.

Aradan yaklaşık beş dakika geçse de Jimin, sabırla Yoongi'nin söyleyeceği şeyi bekliyordu. Söyleyeceği şey hakkında çekindiği gayet belliydi, bu yüzden de Jimin, onu beklemenin en iyisi olacağını düşünmüştü.

..

JIMIN

Yoongi'nin bunu söylemesi için baya bir zaman geçse de onu sabırla beklemekten hiç çekinmemiştim.

"Çişim... geldi."

Dediklerinden sonra anlık bir duraksama yaşarken o da hemen ellerini dudaklarının üstüne kapatmış ve gözlerini sıkıca kapatmıştı. Utandığını gayet net anlamıştım bu hareketiyle. Şirindi.

Yavaşça ayağa kalktım ve onun oturduğu koltuğa geldiğimde, eğilip tek elimle yanağını okşadım. Bu hareketimle gözlerini açarken, gözlerime şaşkınca bakmaya çalışmıştı. Nefeslerinin hızlandığını anlayabiliyordum.

"Yoongi, senin şu an yardımıma ihtiyacın var. Bu konularda sakın çekinme tamam mı? Tabii ki yanında olacağım ben senin. Sen de alıştırma yapacaksın ama bu dönemde yanında olacağım. Hadi şimdi kalk, biraz yürümeye çalışırsın, hem ben yanındayım, destekte olurum. "

" Teşekkür ederim Jimin."

Çekine çekine söylediği şeyden sonra ona küçük bir tebessüm vermiş, ve elinden tutarak ayağa kaldırmıştım.
Sanırım uzun zamandır yattığından olsa gerek, başı dönmüştü ve biraz yalpalamıştı. Onu elimle belinden tutmuş, ve biraz kendine gelmesi için zaman vermiştim.

"Daha iyi misin?"

"Hmhm."

Sanırım biraz fazla yakın olmamızdan dolayı, anında gözlerini kaçırıp, başıyla beni onaylarken heyecan yaptığı fazlasıyla açıktı. Gözleri, bana tutunmak için muhtemelen fark etmeden tişörtümü yakasına tutunan ellerini bulduğunda biraz kafasını eğip, utandığını belli etse de ellerini tişörtümün yakasından çekmemişti.

Belindeki elimi yavaşça geriye çekerken amacım, tamamen biraz yürüme alıştırması yapmaktı. Hastanede kaldığımız günlerde de yapmıştık ve bu şekilde, biraz daha rahat yürüyebiliyordu.

O da ellerini yakamdan çekerken kendisi yavaşça birkaç adım atmıştı. Bacaklarının titrediğini görebiliyordum, aslında onu da pek fazla yormak istemiyordum ama yapacak başka bir şey yoktu, bu egzersizleri ve alıştırmaları yapması gerekiyordu.

The Truth Untold : Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin