The Truth Untold : Yoonmin ✔️

"Final."

ohmohm (duygusal konusma baslangici)

yeri geldi gulduk yeri geldi sinirlendik yeri geldi sovduk yeri geldi agladik yeri geldi tekrar agladik ve yeri geldi belki inanmayacaksiniz ama tekrar agladik.

ve boylelikle 34 bolumluk maceranin sonuna gelmis bulunmaktayiz bu final verdgim 2. fic 1.si nerede yok taslakta nihahah nu yayinladigim 3.fic birde 2si nerede? taslakta ahahah

tsmam susuyom SON KEZ DIYORUM

FINALE OZEL COKCA YORUM ALABILIR MIYIM BAKALIM??

İyi okumalar^-^

...

JIMIN

Jungkook, Jin, Taehyung, Hoseok,, Yoongi ve ben benim evimin salonunda oturuyorduk. Yoongi evimize diğerlerini de çağırmıştı. Kendisinin bizim için yemek yapacağını ve bize de yedirmek istediğini söylemişti. Yoongi'de gerçekten yemek yapma yeteneği vardı. Arada bana da yemek yapıyordu ve gerçekten tarifi ilk defa denese bile güzel yapıyordu. 

Ah, evet bu arada Yoongi ile ayrı bir eve çıkmıştık. Haftanın yarısı sürekli birbirimize git gel yapmaktan vazgeçmiş ve Yoongi'ye benim evime yerleşmesini teklif etmiştim. Benim evim biraz daha büyüktü ve ikimiz de hiç zorlanmadan sığmıştık. 

Sabahları Yoongi'yi görerek uyanmak, özlediğimde hemen ona sarılabilmem, birlikte yemek yememiz, evin içinde onun sesini de sürekli olarak duymam gerçekten çok güzel hissettiriyordu. Sanki evlenmiş gibi bir his vardı içimde. Tabii evlenirsek bazı şeylerin çok farklı olacağını biliyordum. Yine de o içimdeki küçük hisse engel olamıyordum.

Kolumun altına yerleşen beden ile düşüncelerimden sıyrılmış ve bakışlarımı Yoongi'ye doğru çevirmiştim. Ah, bunu söylemeden duramam tabii. Hoseok ve Jin de çıkmaya başladıklarını çok geçmeden bize söylemişlerdi. Hoseok Jin'in peşinden ne kadar koştuysa artık onun yanında iki saniye ayrılmıyordu. Gerçi Jin'in de bir şikayeti yoktu.

Yoongi bu sefer kafasını göğsüme yerleştirince gülümsemeden edememiştim. Bana sığınmasını seviyordum ve her zamanda bana sığınması için yanında olacaktım. 

"Yemekleri hazırladım Jiminie. Hadi diğerlerini de çağıralım ve yemek yiyelim."

Kafasını kaldırıp bana söyledikleri ile onu onaylamış ve böylelikle Yoongi göğsümden kafasını kaldırmıştı. Ben de oturduğum yerden ayaklanmış ve kilitlenmiş gibi oyun oynayan Jungkook'la Taehyung'un başında dikilmeye başlamıştım. Korku oyunu oynadıkları belliydi. Taehyung, heyecanla oyunu oynarken Jungkook korkudan Taehyung'a yapışacak gibi duruyordu ve sanırsam ikisi de şuan arkalarında olduğumu fark etmemişlerdi.

"Bö!"

Onları bir anda korkutmam ile ikisi de yerinden zıplayıp korkmuş bir ifadeyle bana bakarken, Taehyung koluma çok sert olmayan bir yumruk geçirmişti. Ben de korkmuş hallerine bakıp gülmekle meşguldüm.

"Lan salak! Ne korkutuyon!?"

"Yemek hazır. Yemek yiyin."

Onları takmadığımı açıkça belirtmiş bizim kutu oyunlarımızdan çalıp oynayan Hoseok ile Jin'i de Yoongi benim aksime gayet kibar bir şekilde yemeğe davet etmişti. Ben de direkt mutfağa geçmiş ve çok geçmeden diğerleri de gelmişti.

Diğerleri masaya otururken Yoongi de heyecanla tabakları almış ve çok severek yaptığı yemekleri tabaklara koymaya başlamıştı. Beğenmeyi geçtim yemeğin dibine düşeceğimizi bildiğimden gayet rahattım. Hem Yoongi'nin yemek konusunda bu şekilde bilgili olması küçüklüğünden kaynaklanıyor olabilirdi. Muhtemelen ebeveynleri sadece kendilerine yemek yapıyorlardı.