1.3

642 69 36
                                    

"Yapma."

Hyunjin nefes nefese koşuyordu. Ancak bu koşunun sonu yok gibiydi, ilerledikçe takip ettiği yol uzuyordu adeta.

"Rahat bırak beni."

Siyah, büyük eller Hyunjin'i yakaladı. Elleri ve bacaklarından tuttular. Artık hareket edemiyordu. Ona doğru yaklaşan korkutucu figüre baktı.

"Yapmayın. Ne olur!"

Siyah dumanlı silüet Hyunjin'in bileğine uzandı. Onu kırarcasına yavaş yavaş geriye çevirirken Hyunjin acı bir çığlık attı.

"Küçük efendi. Sabah oldu, uyanmalısınız."

Hyunjin gözlerini açılmaya zorladı. Keskin gün ışığı penceresinden içeri sızıyordu, odasındaydı ve güvendeydi. Bileğini kırmaya çalışan bir canavar da yoktu.

Yutkunarak eliyle gözlerini kapattı. Yarışma gününden beri aynı kabusu görüyordu.

Bileği hala iyileşmemişti. Doktora gitmişti ve doktor bileği için özel bir destekleyici sargı almıştı. Aslında kendini zorlamasa ve her gün bileğini sarsa hızla iyileşecekti ama Hyunjin sarmıyordu.

Genç adamın bakışları pencereye çevrildi. İçinde garip bir huzursuzluk vardı.

Yarışmanın ardından o da Felix de adeta bir boşluğa düşmüştü.

Fazla hızlı samimileşmişlerdi. 2 ay boyunca her günü birlikte geçirmiş ve birbiri için vaz geçilmez olmuşlardı. En azından Hyunjin için öyleydi. Çünkü hızla samimileştikleri gibi de hızla soğumuşlardı. Hyunjin sıkıntıyla gözlerini kapattı. Felix yarışmadan beri ona yazmamıştı.

Sahnedeyken ona sarıldığı için mi sinirlenmişti?

Aniden uzaklaşmaları için hiçbir neden bulamıyordu. Ne mesajlarına yanıt alabilmişti ne de aramalarına cevap.

Hyunjin istemese de beyni aklına hoşlanmadığı ihtimaller getiriyordu. Felix sadece yarışma için mi ona yakın davranmıştı?

Yarı final sahnesinin bitmesiyle aralarındaki büyü de bozulmuştu. Felix onu sadece yarışmada birinci olmak uğruna kullanmış mıydı?

Kaşlarını çatarken gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Hyunjin öfkeyle gözlerini sildi.

Suç kendisindeydi ama. Bu kadar çabuk kabul etmemeliydi onu. Ne olmuştu hırslı ruhuna? Neden o kadar değer vermişti ona, neden yaralandığında yanında olup kendini sakatlamak pahasına onu korumuştu?

Felix onun arkadaşı değildi, düşmanıydı. Zirveye uzanan merdivende bir basamaktı sadece. Partneri değildi.

Bundan fazlası olamazdı.

******

"Bilemiyorum Seungmin."

Felix ve Seungmin, Felix'in yatağında oturmuş durum değerlendirmesi yapıyorlardı. Seungmin eliyle alnını avuşturdu. Önemli bir sorun vardı.

Felix, Hyunjin'den hoşlanmaya başlamıştı.

"Ya bak anlamadığım, sen bu çocuktan tiksinme derecesinde nefret etmiyor muydun?"

Felix başını gömdüğü yastık yüzünden boğuk çıkan sesiyle cevapladı.

"Ediyordum."

"Ya o zaman sadece bir kaç ayda nasıl tiksindiğin kişiden hoşlanabilirsin?"

Felix sıkıntıyla doğrulup oturdu.

you ain't worth my love | hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin