1.8

653 63 33
                                    

arkadaşlar gerçekten hayatımda ilk defa bu kadar plansız yazıyorum o yüzden olay örgüsü bok gibi ilerliyor fdjcnhkjdch

ama olsun just say genciz güzeliz hallederiz and keep going

yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayınn (yazarınız angst bağımlısı ve ağlamaklı üzücü şeyler dışında yazı yazamadığı için mutlu olacakları bu son üç bölümü yazmakta oldukça zorlanıyor, oy ve yorumlarınız beni gaza getirir ben gaza gelirsem bölümler hızlı gelir)

20 final aşkolar

keyifli okumalarr

insta: lttlemoa_

***********

[Yazar'ın Gözünden]

Felix titreyen küçün ellerini sıkarak sakinleşmeye çalıştı. Okulun bahçesinin kapısında dikilmiş içeri giremiyordu.

Hyunjin ile yaptığı konuşma neydi?

Neden bu kadar salak davranmıştı?

Ama bazen gerçekten aşık olduğunuzda gurur ve mantık yerini sadece kalbe bırakırdı, Felix de bunu yaşamıştı aslında. Akla mantığa uymuyordu söverken aniden aşk itirafı yapması ama aşık yüreği Hyunjin'i affedip kollarına atlamak için yanıp tutuşuyordu.

Şuan o tutuşma hissi sönmüş ve yerini gerginliğe bırakmıştı.

"Neden dikiliyorsun?"

Felix arkasından gelen sesle irkilerek döndü, Seungmin değişik bakışlarla ona bakıyordu. "İçeri girsene ders başlayacak."

"Giremiyorum."

Seungmin, Felix'in hemen yanında elleri cebinde dikilmeye başladı. "Peki neden?"

Felix derin bir nefes aldı, şimdi anlatacağı şey yüzünden ölmesi muhtemeldi. Muhtemel olmakla birlikte çok büyük bir ihtimaldi. Ama Seungmin'den bir şey saklamak yerine anlatıp dayak yemek daha iyiydi.

"Ben dün Hyunjin'le telefonda konuştum."

Felix geleceğini düşündüğü darbenin hayaliyle gözlerini kapatıp kollarını kendine siper etti.

"Ne dedi?"

Şaşkınlıkla yutkundu Felix, Seungmin'in Hyunjin'i duyup sakin kalacağı bir anı rüyasında bile göremezdi.

Hızla kendini toparlayıp cevap verdi. "Çok pişmanmış, özlemimden ölüyormuş. Affet diye yalvardı ben de düşüneceğimi söyledim."

Seungmin tek kaşını kaldırarak "Ha sen de ağlayarak kollarına atlamadın?" diye sordu.

"Eyy tabii ki atlamadım. Soğuk davrandım ben."

Seungmin yüzünde bir gram inanç olmadan bakmaya devam etti. Felix göz devirerek konuştu.

"Tamam, ağlayarak yeniden aramızın iyi olması için yalvarmış olabilirim."

Seungmin başını öne düşürerek gülümsedi. Her ne kadar Hyunjin'den hala tiksinse de işler ikisi için yolunda gibiydi, üstelik Felix uzun bir süre sonra ilk defa bu kadar iyi görünüyordu.

Arkadaşının mutluluğuyla mutlu olmaya karar veren, en azından çalışan, Seungmin kolunu Felix'in omzuna atıp onu okula doğru yürütmeye başladı. "Girelim o zaman, biraz daha senin keyfini beklersek geç kalacağız çünkü."

Felix alttan alttan ona baktı. "Kızmadın mı?" Seungmin her zaman bu konuda büyük tepkiler vermiş ve Hyunjin'i bir kaşık suda boğabilecek gibi davranmıştı, o yüzden şuanki sakinliği Felix'in garibine gidiyordu.

you ain't worth my love | hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin