Öğrenci asistan olduğum için sevinsem bile Bay Cavill'in asistanı olmak biraz rahatsız ediciydi. Ama kendim için elimden gelenin en iyisini yapmaya hazırdım. Zaten bu dönemlik olucaktı.
Öğleden sonra dersine girdik. Birlikte düzenlemek için örnekler veriyorduk. Bense konuşmamayı seçtim. Onlar konuşuyor, bazen şakalaşıyorlar. Ben sadece oyunculuğumu göstereceğim o anın gelmesini istiyordum. O kadar seviyordum ki, oyunculuğu lisedeyken bazen bana oyuncu diyorlardı, ya da oynadığım rölün ismiyle seslenerlerdi.
Her kes kendi istediği bir önerinin ismini küçük kağıta yazdı ve küçük torbaya atdı.
Torbayı eline alıp karıştırdı ve içinden bir tane kağıtı alıp masaya bıraktı torbayı.
-Bence hepiniz güzel önerilerde bulunmuşsunuz, ama bir tane sahne yapacağımız için böyle oyun yaptık. Üzülmeyiniz. - kağıtı açdı - wow, güzel öneri. Sevdim bunu. - kağıtı biz tarafa dönderdi - "Snow white and the seven drafts" kimin önerisi? - Richard elini kaldırdı - tebrikler genç.
Richarda dönüp
-İyi öneri, kafan çalışıyor.
-kıkırtadık ikimizde.-Sen ne önermiştin?
-"Romeo and Juliette".
-O da güzel olurdu. Ama işte benim önerim seçildi napalım. - ukalaca kendini övüyordu, yumrukla omuzuna vurdum.
-Bu günlük dersimiz bu kadar, ben sizin siyahınızda düzenlemeler yapıcağım ve haftada artık 3 kez belki de mümkün olursa 4 kes görüşüceğiz - benden başka her kes mutluluk çığlıkları atıyordu tabi, kafamı masadakı kollarımın üstüne bıraktım, Richard da kendisini benim üzerime yasladı - size iyi dersler.
Her kes hazırlanırken ben de Richardla uğraşıyordum. Bana dönüp kıdıklamağa başladığında çığlık attım ve koşmak istedikte kolumdan tutduğuyla göğsüne çarpdım. Gülüştüğümüz sırada
-Miray? - beni çağırdı. İkimizde dönüp ona bakdık - odamda bekliyorum, şu dosyaları da al gelirken. - Bize sert bakışlar atıp yanımızdan uzaklaştı.
Richard'ı ittirip dosyaları aldım. Yine de şakalaşa şakalaşa bahçeye çıktık.
-Görüşürüz tavşan.
-Görüşürüz koala..
Birbirimize komik isimler takmıştık. Ve hiç rahatsız olmuyorduk.
Öğretmenlerin katına kalkdıkta Henry Cavill yazılı odanın kapısını tıklattım. İçeriden gelmemi söylediğinde içeriye geçtim. Ceketini çıkarmış gömleğin kollarını katlamış ve önünden bir kaç düğmeyi açmıştı. Bu adam neden bu kadar yakışıklı ki, anlayamıyorum. Haksızlık ya. Masasının önünde kendi masasına kıyasla biraz küçük masa vardı, o benim masamdı.
-Elindeki dosyaları da al yanıma gel.
Hırkamı ve çantamı masaya bıraktım, bir tane kurşun kalem alıp dosyalarla birlikte yanına adımladım. Kendi sandalyesine yakın küçük bir sandalyeni yanına çekti ve oturmamı istedi.
-Şimdi elindeki siyahıya bak ve haftalık boş saatlerinizi bana not tut.
-Kendi masamda yapsam?
-Rahatsız mı ediyorum? - o beni rahatsız mı edicekti?. Yok canım, kokunuz o kadar güzel ki, mayışacağım da o yüzden istedim işte. Neden bu kadar huysuz davranıyor ki.
-Hayır
-O zaman burda yaz.
- dedikten sonra bilgisayardakı işine geri döndü.Not tutduğum sırada kapı tıklatıldı ve kendini seksi hesap eden, ki yalnızca hesap etmiyordu öyleydide, Sara Melson isimli öğretmen içeri geçti. Sahte sarı, sırtından olan saçları, büyük göğüsleri, ve her adımında havalanan büyük kalçaları vardı. Göğüslerini göstermek için gömleğin düğmelerini yarıya kadar açmıştı resmen. Minik eteğiyle de adımlayarak adamın tam ağzına kadar girdi resmen. Sözcüklerini bura bura, alakasız kahkalar ata ata konuşuyordu.
Arada bir kafamı kaldırıp bakıyordum da, ben kız olmamla bile göğüslerinden gözümü alamazken yanımdaki adam bakmamış olamazdı. Yoklamak amacıyla Bay Cavill'e yandan bakmaya başladım. Birden ben tarafa dödüğünde afallayıp kalemi yere düşürdüm. İkisi de konuşuyordu alakasızca. Eğilip kalemi götürürken eliyle masanı - kafam tarafı tutduğunu gördüm. İstemsizce mutlu oldum, kafamın değmesini önlemişti. Düşünceli haraket ama, baya kibarca.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn
RomantizmUYARI!! Arada yaş farkı çok ve 18+ sahneler var. Rahatsız olacaklar okumasın. TAMAMLANDI!. ~ Sanırım gözlerinde kaypoldum..