&
sarmaşıklar gibi sardın kalbimi
değiştirdin kanımı koydun zehrini
örümcek gibi ördün zihnimi
düşündükce daha çok isterim seni
&
Masal gibi başlayan akşamının gerçeklerin bir kez daha suratına çarptığı bir kabusla bitmesinin ardından Doktor Park Jimin acil servisten giriş yaptığında pek de ne yaptığının farkında değildi. Cezası iki hafta kadar önce bitmiş olsa da ayakları ayların alışkanlığı ile onu acil servise sürüklemişti otoparkta arabasından indikten sonra. Cezasının bitişinin ardından yaşadığı olaylar silsilesi zihnini öyle meşgul ediyordu ki Ji-eun onun önünü kesene kadar farkına da varmamıştı.
Polisler gittikten sonra ne yaparsa yapsın uyuyamamış, Yoongi'nin kucağında gözünü kapatmaya çalışmış ama o kısacık anlarda bile kabuslar peşini bırakmamıştı. Küçük bir çocuk gibi sığınmıştı sevdiği adamın kollarının arasına, küçük bir oğlan çocuğuyken gökgürültüsünden korktuğunda babasının kollarına saklandığı gibi. Yirmi sekiz yıllık hayatında kendini en güvende hissettiği yer olmuştu onun göğsü, onun kalp atışları en sevdiği ninni olmuştu. Dudakları saçlarının üzerinde, teni tenindeyken uyuduğu uykularda bulduğu huzur gibisi var mıydı? Bir kez onun koynunda uyumanın tadına vardıktan sonra onsuz gecelerde uyuyamaz olmamış mıydı Jimin? Bundan değil miydi sıkça aynı yatağa girmelerinin sebebi, birbirlerinde buldukları huzur değil miydi iki farklı evleri olsa da mutlaka bir çatının altına girmelerinin nedeni? Yoongi'nin Jimin'siz duramadığı bir gerçekken Jimin'in de her anında onu aradığını görmemiş miydi kimse?
Evet, gözlerinin sıcacık bakışlarından aşkı taşıyordu her daim Yoongi'nin, yanındayken uzun parmaklı koca ellerini Jimin'in üzerinden ayıramayan, konuşurken her soluğunda Jimin'i çevresinde arayandı, onunla konuşurken ses tonu kısılıyor, boynunu hafifçe eğiyordu. Sanki onun için sarf ettiği her söz daha özeldi, ne herkes tarafından duyulmayı hak ediyordu ne de onunla ilgili olduğu sürece önemsizdi. Yüzbaşı Min Yoongi'yi Jimin'in çevresinde görüp de aşığı olduğunu anlamak hiç de zor değildi. Çünkü değil onunla konuşmak, onun hakkında konuşurken bile bir küçük tebessüm çiçek açıyordu dudaklarının kenarında. Gözleri onun tenine değdiği zaman bir başka parlıyor, varlığı onu bir başka adam yapıyordu. Artık daha neşeli, daha sıcak bir adamdı eskisi ile kıyas etmez bir şekilde.
Yoongi'nin aşkı yedi düvele malum olmuşken Jiminîn aşkını dillendiren pek de olmamıştı sahi. Kendi soluğuna onunkini katık edişinden pek kimsenin haberi yoktu, oysa Jimin ona baktıkça ışık saçıyordu. Güneş olup doğuyordu sabahları gününü aydın ediyor, ay oluyor gecenin en karanlık anında yolunu aydınlatıyordu. Yorgun argın işten çıktığında onunla güç buluyordu yaşamaya, ev ve hastane dışında bıraktığı hayatını onunla hatırlıyor, onunla yaşıyordu yeni baştan hiç unutmamışçasına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red|yoonmin
FanficYüzbaşı Min Yoongi, çocukluk arkadaşının düğününe gittiğinde gönlünü doktor Park Jimin'e kaptıracağını bilmiyordu. yoonmin 🌸 iki bin yirmi iki mayısı