33 ♡ Mesafeler

129 45 33
                                    

Merhabalar efenim. Bölüme bool bol yorum yaparsanız etkileşim açısından çok güzel olur. Bölümü @my-atlantis e ithaf ediyorum, umarım beğenirsin *-* Multide sizlere bu hafta bıkana dek dinlediğim bir şarkı bırakıyorum. İyi okumalar **


CsMGirl



"Şahıs restoran ve evi dışında hiçbir yere gitmiyor."

Birkan dediklerimi not alırken Deniz koca bir kâse patlamış mısır yemekle meşguldü. Saçımı yaptığım topuzdan kurtarıp şakaklarımı ovmaya başladım. Bir plan bulmak neden bu kadar zordu? Erkek dediğimiz cins en son böyle küsmüyordu ya, nasıl becermiştim küstürmeyi?

"Psikoloğunun bunlara okey olduğuna emin misin?" diyen Deniz'in ensesine bir tane vurmuştum. Sinirle ayağa kalktığında koltuğun arkasına kaçıp savunma pozisyonuna geçmiştim.

"Özür dilemeye çalışıyorum. Onunla aramdaki sorunları çözmemde ne sorun olabilir ki?"

"Seni sevmesine gerek yok biliyorsun değil mi? Senden nefret ediyorsa edebilir. Herkes seni sevecek diye bir şey yok."

Elim kalbime gitmiş, görünmez bir ok saplanmış gibi inlemiştim. Hareketime güldüğünde surat astım. Beni sevmesine gerek olmadığını biliyordum ama benden nefret etmesine de gerek yoktu.

Onu o kadar çok kırmıştım ki aramızı düzeltmeden tam anlamıyla kendimi bu iyileşme sürecine veremiyordum. Aklımın bir köşesi hep onda kalıyordu.

"Hala aynı arkadaş grubunun içinde olacağız. Aramız gergin olursa bu herkese zarar verir." dedim bulduğum argümanla kollarımı bağlayarak. İtiraf etmeliyim, ağzım bazen iyi laf yapıyordu.

"Haklı. En azından aralarında normal bir ilişki olmalı. Buğrahan bir ay sonra yanında bir kızla çıkıp gelirse ortam daha da tuhaflaşır. En iyisi ortam daha da karmaşıklaşmadan çözmek."

"Hangi kızmış o?" diye bir anda bağırdığımda Deniz elindeki kâseyi orta sehpaya bırakıp oflamıştı.

Beni sevdiğini söyleyeli ne kadar olmuştu ki bir kızla çıkıp gelecekti. Olabilir miydi ya böyle bir şey? Hemen yerine başkası konulabilecek bir insan mıydım? Bana söylediği o kalp hızlandıran sözleri başka kızlara da mı söyleyecekti?

"Bak bak! İşte bundan bahsediyordum." Deniz işaret parmağı ile gözlerini kısmış düşünen beni göstermişti. "Çocuk biraz soğuk yaptı diye ona çekiliyor. Kız da platonik olma hastalığı var. Karşıdaki ilgi göstermeyince hoşuna gidiyor bunun."

"Ne alakası var ya!" diye bağırmış, arkamı dönüp pencereye gitmiştim. Camı açarken aklımdaki tek soru gerçekten böyle yapıp yapmadığımdı.

"Öyle ya da böyle. Bırakalım da içindeki şeyleri söylesin. İkinci bir "İsmi Lazım Değil" muhabbetini kaldıramam." demişti Birkan bıkkınlıkla.

Harbi ya, Doruk ne yapıyordu acaba şimdi? İşin komik yanı aklıma bile gelmiyordu ne yaptığı. Platonik aşkımdan ret yiyince bir yıl evden çıkmam sanıyordum. Arkamı dönünce gördüğüm manzaraysa epey ironikti. Bundan birkaç ay önce Doruk'un Amerika'ya gitmemesi için planlar yaparken şimdi Han'dan özür dileme planları yapıyordum. Hayat baya ironikti.

"Of! Tamam yapalım şu işi." Deniz elini çenesinin altına koyup aklına gelen fikirleri sıraladı hızlıca. "Restorandan çıktığı saati bekleriz. Sen de çıkınca gidip konuşursun."

"Olmaz! Beni görürse restorandan asla çıkmaz. Jet hızında mutfağa kaçar."

Birkan aklına dahiyane bir fikir gelmiş gibi zıpladı heyecanla. "Evine çiçek yolla, özür kartı yaz. Yüz yüze de halletmek zorunda kalmamış olursun."

Tatlı EkşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin