''Çek elini onun üstünden''
Emre, Keremi umursamıyordu ama sinirli olduğunu anlamak zor değildi.
''Ona gitmesini söyle.'' Emrenin yaptığı bu donuk uyarıyla Kereme döndüm;
''Sorun yok Kerem.Gerçekten.Lütfen sınıfa git geliyorum.''
''Sende benimle geliyorsun.''
''Gelmiyor.'' Emre ellerini üzerimden çekip benden uzaklaştı.
''Bana bak. Çıkarın ne bilmiyorum ama onu kullanamazsın.''
''Öyle mi? Sevgilin beni kendi çıkarları için kullandı ve istediğine ulaştı.''
Emrenin yanına gidip ağlamaklı bir sesle
''Emre lütfen..'' dedim. İkisinin arasında zor durumda kalmaktan nefret ediyordum.
''Sadece konuşacağım. On dakika Kerem.'' dedim. Emre bileğimden tutup yürümeye başladığında Keremin ağzından çıkan küfürü duydum.Okulun bilmediğim ama kazan dairesi olduğunu tahmin ettiğim kata indik. Emre güçlü seiyle bağırdığında ellerimle kulaklarımı kapattım.
''Ona evet mi dedin!?''
''Ona herşeyi anlatacağım.Anlayışla karşılayacağına eminim. O, senin gibi değil Emre.'' Son cümlemin ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunu anladığımda artık herşey için çok geçti.
''O zaten benim gibi olamaz. İyiki de değil. Kafanı topla onu elde etmek için anlaşma yaptığını öğrenirse iyi olmaz. Bu ikimizin arasında. Ona başka birşey söyle ikimizin bir süre sevgili gibi davranmamız gerektiğini.''
''Bunu ondan istemem. Zaten böyle birşeye de okul içinde izin vereceğini sanmıyorum.''
''Okulda olmayacak Irmak. Ailemin birlikte olduğumuza inanması gerekiyor.''
''Konuşacağım''
Merdivenlerden çıkarken Emre duymam için sesini yükselterek;
''Ona güvenme Irmak. Hiç bi sırrımızı ona anlatma.''dedi.
''O da senin için aynısını söylüyor..'' Fısıldayarak söylediğim bu cümleyi duymadığına emindim. Başımla onayladıktan sonra sınıfa çıktım. Kerem yanımdaki sırada oturuyordu. Gülümseyerek ona doğru yaklaşırken Kübra önüme atladı.
''Bize duyurmak istediğin birşey mi var Irmak?''
''Çekil önümden Kübra. Seninle uğraşacak vaktim yok.''
''Biliyor musunuz?'' Kübra sınıfa doğru dönüp devam etti.
''Irmak ve Kerem.. Birlikteler.'' Kerem sıradan kalkıp yanıma geldi.
''Rahat bırak onu.''
''Benimleyken bu kadar korumacı değildin Kerem. Doğrusunu söylemek gerekirse senin için endişeleniyorum.''
''Sen kendini Irmakla bir mi tutuyorsun?''
Kübra ve Kerem konuşurken ben arkada ifadesizce bakan Gamzeye bakıyordum. Gözünden bir damla yaş aktığında ona doğru yürümeye başladım. Ama o benden hızlı davranıp sınıftan çıktı. Arkasından koştururken Keremin bana seslenmesini duymamazlıktan geldim.
Lavaboya girdiğimde Gamzenin hıçkırıklarını duydum.
''Gamze, çık oradan da konuşalım.''
''Senden nefret ediyorum Irmak! Git burdan.''
''Tabii ki etmiyorsun..''
''Nereden bilebilirsin ki? Şu an seni düşmanım olarak görüyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yoktun.
Teen Fiction''Sen benim hiç bilmediğim bir yerde uyuyorsun. Ben senin hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum..'' İnanmak mı saflık, Öpmek mi günah, Dokunmak mı yasak, Neydi bu sendeki tutsak, Beni sana bağlayan. Bu kitap saflığın nefrete dönüşünü, bataklığın ortasın...