Cage // Minchan

No Attention

Genç doktor -daha doğrusu doktor adayı- getirildiği odayı dikkatle inceliyordu. Kapıdaki adamlardan duyduğu üzere soyadı Han ve onu buraya gelmeye ikna eden o adam da kapıda dikiliyordu. Ellerini vücudunun alt kısmında bağlamıştı ve bedeni dikti. Hyunjin onun , tam olarak hayal ettiği mafyalar gibi göründüğünü düşündü. Boydan biraz kaybetmesi dışında. Görünüşünün aksine karakteri ise daha çok bir prensi ya da zeki bir bürokratı anımsatıyordu. Oldukça kibar ve tatlı dilliydi. Ama soğuk ve mesafeliydi de. Yakışıklı bir yüzü vardı ve karakteri onu çekici kılıyordu. Hyunjin eğer gönlünü çoktan kaptırmış olmasaydı ondan etkilenebilirdi bile.

O hala çocuğu süzerken, lüks odanın kapısı açıldı. İçeri giren kişinin patron olduğunu anlamak için kimseye sormasına gerek yoktu. Yürüyüşü bile otoritesini hissettirmeye yetiyordu. Geniş omuzlara sahipti ve üst vücuduna tam oturan gömleği kaslarını seçilebilir kılıyordu. Hyunjin normal şartlarda onu da çekici bulabileceğine emindi. Ancak adamın yüzüne baktığında hissettiği korku , çekimden bin kat daha ağır basıyordu. Minho'yu isteyen mafya bu muydu?

O düşünceler içerisindeyken adam büyük masanın arka tarafındaki koltuğa oturdu. Oturuşu bile suratındaki kibirli ve soğuk ifadeye birebir uyuyordu.

"Tanışabildiğimize memnun oldum Bay Hwang. Hakkında çok şey duydum. Ben Christopher Chan Bang."

Hyunjin temkinli bir şekilde adamı süzmeye devam ediyordu. Başta göz temasından kaçınsa da istemeye istemeye kurmak zorunda kalmıştı sonraları. Muhtemelen bir şeyler söylemeliydi ama ne diyebilirdi ki? Ben de memnum oldum mu diyecekti? Memnun değildi ki. Ben de hakkınızda çok şey duydum mu diyecekti? Mafyalara ilgisi olmadığından hakkında hiçbir şey de duymamıştı.

"Anladım." Derin bir nefes aldı ve karşısındaki adamın devam etmediğini gördüğünde devam etti. "Neden buradayım? Minho'dan ne istiyorsunuz?"

Damdan düşer gibi olmuştu , biliyordu. Ama mafyalar ile beklenmedik şekilde kibar ilerleyen sohbetler etmek Hyunjin'i daha da fazla geriyordu. Fırtına öncesi sessizlik hissinden nefret ederdi.

"Öncelikle sana tavsiyem arkadaşının düştüğü hataya düşmeyip cüretkar tavırlar sergilememen. Şuanki davranışına cüretkarlık denemez daha çok korku ya da sabırsızlık denir tabi ki ama ben yine de uyarımı yapayım. Soruna gelecek olursak , burada olmanın ve sana iyi davranıyor olmamızın sebebi senin Minho'nun kişisel doktoru olduğunu düşünmemiz. Minho ile iki tarafın da karlı çıkacağı bir antlaşma yaptık. Bu antlaşmanın sonucunda da o bana lazım olacak. Fiziksel durumunun iyi olmasını istiyorum ama hastalığı korkulmayacak gibi değil. Daha önce ona müdahele etmiş birinden tıbbi geçmişini dinlemek istedim o kadar. Sana zarar vermek ya da seni alıkoymak derdinde değilim anlayacağın. Ama yanlış bir hareket yaparsan cezasız kalacağın anlamına gelmiyor , ona göre davran ve kelimelerine dikkat et."

Chris'in soğuk ve nispeten korkutucu bir tonla sıraladığı cümleler karşısında yutkundu Hyunjin. Korkuyordu. Ama Minho'ya ulaşma ihtimalini kaybetmeyi de göze alamazdı. Ayrıca anlatmayacağım dese de bu adam anlayış gösterip , kararına saygı duyup onu getirdikleri gibi geri götürecek değildi. Konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı.

"Orak hücre anemisi var ki anladığım kadarıyla bunun farkındasınız. Henüz hstalığın sebep olabileceği çoklu organ yetmezlikleri ile ilgili bir durumu yok neyse ki. Ama genel olarak ağır seyrediyor. Çoğunlukla dövüşçü olmasından kaynaklanıyor bu. Sık sık kan kaybediyor ve baygınlık geçiriyor ki bu en hafifi. En normal belirtilerden biri olan ağrı krizleri var bir de. Normal ama hafif değil. Karnını ya da bacaklarını tutarak dakikalarca hareket edemez ya da kıvranırsa büyük ihtimalle işe yaramayacak ağrı kesiciler vermekten başka yapabileceğimiz pek bir şey kalmıyor. Ama yine de krizleri kontrol etmekte iyi. Eğer göğsünü tuttuğunu ve düzgün nefes alamadığını hissederseniz hastaneye götürmelisiniz. Akut göğüs sendromu dediğimiz durum olabilir , tedbirli olmakta fayda var. Orak hücreli anemi hastalarında görülebilecek en riskli durumlardan biridir ve ölümle sonuçlanması da olası. Daha önce iki kez atlattı ama kolay olmadı. Ayrıca yaraları normalden çok daha geç iyileşiyor ve bağışıklığı hastalığın doğasından dolayı çok çok zayıf. Enfeksiyonlara karşı dikkatli olması gerek, yara aldığında çok dikkatli davranmalısınız o yüzden. Kan kaybettiğinde baygınlık geçirmesi muhtemel , bazen saatlerce uyanmayabilir ama eğer tansiyonu çok düşükse kan tranfüzyonunu denemek gerekiyor. Yaralanmalar yaşadığında her ne kadar iyiyim dese de bir süre düzgünce dinlenip kendini zorlamaması önemli. İlaçlarını düzenli kullanması da öyle ama Minho bunu sık sık unutur." Derin bir nefes almıştı sonra Hyunjin. "Sanırım hepsi bu kadar."