Alçin'in verdiği bitigle Çolpan'ın siniri göğe kadar yükselmişti fakat bunu Saltuk dışında hisseden yoktu. Bu sırada Deniz obasından gelen Aybars Çolpan bikeye yaklaştı. "Bikem, müsaadeniz olursa size bir şey sormak isterim." Aybars'ı gördüğünde şaşırmıştı Çolpan. Işık'ı hatırladı. "Elbette, buyurasın Aybars Alp."
"Bu akşam, deniz obasının çevresine gideriz. Işık'ı size emanet etsem olur mu, Çolpan bikem? Bilirim, büyük sorumluluktur ama Işık'ta siz dışında kimsede durmaz." Babası Toygar han, Aybars'ın bu cümlesine başını salladı. "Merak etmeyesin, Aybars Alp. Çolpan, bu gece kızın Işık ile ilgilenecektir. Değil mi, Çolpan?"
"Evet, babam. Işık ile uyurum. Siz ne zaman döneceksiniz?"
"En geç yarın akşam dönmüş oluruz, bikem." Çolpan başını salladı. Önce Saltuk'u bulmalıydı ama babasının gözleri üzerindeydi. Ne yapacağını düşünmeye başladığında karar verdi. Işık ve babasının kaldığı otağa Saltuk'u yerleştirecekti bu gecelik. Böylece sevgilisinin boynunu rahatça deşebilecekti ve o bitiğin hesabını sorabilecekti. Bitig aklına geldikçe sinirleniyordu. Tilbe'ye seslendi ve geceki durumu haber verdi. Tilbe başını sallayarak uzaklaştı. Tilbe ile konuşmasını uzaktan izleyen babasına döndü.
"Babam, burada beklemeyesin. Ben talimlerime devam ederim."
"Çolpan ben talimleri izlemek isterim." dedi ve Saltuk tarafına döndü. "Hatta torunumu koruyan Gök Alpi!" diye seslendi. Dimdik durarak dönmüştü, Saltuk. "Hanım."dedi Toygar hana. "Çolpan ile talim yapmanızı isterim. Sizin gibi geleceği parlak bir alpin kızımı çalıştırması beni çok mutlu eder." Çolpan gözlerini kısmış babasına bakardı, kesin bir hesabı vardı ve ne olduğunu şu an çözemiyordu. Eli, ayağa titriyordu Çolpan'ın. Saltuk kılıcını çekti Çolpan'a doğru hiç beklemeden. Çolpan, Saltuk'a döndüğünde babasının anlamayacağı şekilde kaşlarını kaldırdı.
Bizi deniyor Saltuk, sakın birbirimizi tanıyormuşuz gibi davranma.
İç sesini bastıramadığı gibi babasının karşısında bir talim onu korkutmuştu. Bir yandan da Kutay beg, gözlerini kısmış Saltuk'a bakardı. Rahatsız olduğu belliydi. "Nereden çıktı, Gök Alpi ile kılıç talimi?" derken buldu kendini Kutay beg. Evren alp bunu duymuştu. "Saltuk güçlü bir alptir, talim yapması normaldir." diye ortalığı sakinleştirmeye çalışıyordu.
Çolpan kılıcını çekti. Başını yana eğip Saltuk'a bakarken Alçin'i gördü. Yüzü değişti ve sinirle güldü tekrardan. "Aydı, başlayalım Saltuk alp." dedi. Saltuk sevdiğinin yüzündeki bu değişimin neden kaynaklandığını anladı. Sert bir şekilde Çolpan'ın hamlelerini karşılamaya çalışıyordu. Son bir darbe vurdu Saltuk'a. "O bitigde ne yazar, Saltuk?" Fısıltısı Saltuk'u vurduğunda yutkundu hiçbir şey diyememişti. "Sakin olasın, Çolpan." dedi boynuna doğru gelen darbeyle. Çevredekiler onların arasındaki bu gerginliği bilemezlerdi ama Toygar han gözlerini dikmiş her hareketine bakardı. Sert darbelerle saldırmaya devam eden Çolpan'ın kılıcına tek bir hamle yaptı Saltuk ve kılıç yana düştü. Sevdiğinin gözlerindeki ateşin daha da çok büyüdüğünü gördüğünde keşke yenilseydim diye kendine tekrar küfretmeye başladı.
Toygar han ise köşede ikisinin talimini izleyerek ne kadar tanışık olduklarını incelemeye çalışıyordu. Kızı düşten dolayı mıdır bilinmez çok öfkeli hamleler yapıyordu ama Saltuk sakince hamleleri savuruyordu. Tanıyormuş gibi değillerdi ama aralarında bir öfke olduğunu düşünüyordu, Toygar han. Kızının kılıcı yana düştüğünde Evren Alp'e baktı. Evren Alp bakışları hissetmiş gibi hanına döndü. Anlamlı bir şekilde birbirlerine baktıklarında Evren Alp, Çolpan'ın talimlerini arttırması gerektirdiğini anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güz Öncesi
FanfictionDestan 22.Bölüm ile üstünden geçilen karakterleri yaşatmak için yazılmıştır. Çolpan bikenin baharı güz olmadan önce. Bölümler yazılmaya devam edilecektir. Güz Öncesi