Güz Öncesi

Deniz Alpi

Işık'ın babası kızına koştu ve sarıldı. "Teşekkür ederim, bikem." dedi Çolpan'a. "Size minnettar kalacağım." Çolpan "Her zaman burada onunla ilgilenirim, merak etmeyesin." dedi. "Buradan başka gidecek yerimizde yoktur, bikem." dedi adam. Çolpan adamın omzuna elini koydu. "Artık dağ obası, sizin evinizdir. Işık ise bir dağ kızıdır. Hoş geldin aramıza."

"Senin adın nedir Deniz Alpi?"

"Aybars."

"Aybars alp, Işık ile Dağ obasına hoşgeldiniz." Saltuk Çolpan'ın yanında ona hayran bir şekilde bakıyordu. Toygar han ve Altay Han geldiğinde Alpagu'da hanların arasına katıldı. "Toyu bir süre bekleteceğiz, Çolpan." dedi Toygar han. Çolpan bike başını salladı. Saltuk derin bir nefes aldı. Alpagu şimdilik bu işten çıktık diyerek kimseye çaktırmadan bir nefes aldı. Tılsım ise Saltuk ve Çolpan'a bakıyordu. Toygar han ise yeni düşüncesini kızına açmak istiyordu.

"Tılsım ve Çolpan, benimle gelesiniz otağa. Sizlerde lütfen misafir otağımızda bekleyesiniz." Toygar gitmeden Altay han ile bakıştı. Çolpan bu durumu anlamlandırmak istemese de tahmin ettiği şeyi bulacağını biliyordu. Yine bir evlilik durumu...

"Evlen diyeceksen Toygar han. Evlenmeyeceğim Altay hanla." Otağa girer girmez niyetini söylemişti Çolpan. "Ne saçmalarsın sen, Çolpan?" dedi hışımla adam. "Seni zorla evlendirmeyeceğim, adamında böyle bir teklifi olmadı. Sakin olasın artık."

"Han babam, bizi neden çağırdın?" dedi Tılsım. "Alpagu ile destek olup buraya bir yer daha açacağız. Şimdi apayrı bir yere deniz obasını gönderirsek tekrar saldırabilirler. Hem de biz burada daha kalabalık olacağız. Hem de birlik olacağız."

"Sizden isteğim, bu süreci iki oba arasında da sulh içinde bu sorunu çözmenizdir. Tılsım, sen de Alpagu ile konuşarak sıklıkla buraya destek yollamanı isterim."

"Anladım han babam."

"Baba, Altay hanla evlenmemi istemiyorsan ne diye bakıştınız?"

"Çünkü Alpagu'nun buradaki desteği önemlidir. Tılsım ise bizim bikemiz. Bunun için siyasi bir destek talebi oldu. Tılsım bilirim kızım, bu işlerde yer almak istemezsin ama kritik durumdur. Obamıza bu insanları aldık ama desteğe ihtiyacımız vardır."

Babası hem siyasi hem de birlik içeren bir hamle yapmıştı. Desteği istemekte çok haklıydı. Tılsım sakince baktı. "Babam, merak etmeyesin, desteğim seninledir." Tılsım ve Toygar han detayları konuşurken Çolpan ise düşünüyordu. Süreci nasıl halledeceğini bu sırada Batuga'nın çığlığını duydular. Üçü de koşmaya başladı. Meydanda Batuga yere düşmüş, Akkız ise "Kalk." Diye bağırıyordu. Kimse Akkız'ın işine karışmak istemiyordu. Çolpan bikenin kendi kızı gibi yetiştirdiği çocuklardan biriydi, Akkız. "Tek kolum çalışır. Kalkamam." dedi Batuga gözleri doluydu. Tahta kılıcı ile Batuga'ya doğrulttu. "Kalkasın. Kalk!" diye bağırıyordu. Alpagu "Kanadı kırıl kartaldır o, bırakasın." dedi oğluna doğru. Akkız ise önüne geçip "Hayır. Ben tek kanadıyla uçan kartal görürüm. Kalk!" diye bağırdı. Batuga eli ve ayağını çok zorladı, düştü ama sonunda kalktı. Akkız kalktığını görünce tahta kılıcını ona verdi. "Alasın." Sırma ve Yaman koşarak yanlarına geldiler ve oyuna doğru gittiler. Tılsım ise köşede gözleri dolmuş Alpagu'ya bakıyordu. "Dağ Batuga'ya iyi gelir." Alpagu başını salladı buna, söyleyebileceği bir şeyi yoktu.

Çolpan Akkız ve Sırma yan yana giderken onlara gülümsedi. Tilbe yanlarına geldi. "Bikem, Işık gibiydi Akkız. Hatırlar mısın?" Başını salladı. "Işık uyumuyormuş, bakabilir misiniz diye soruyor Aybars?" Çolpan başını salladı. Deniz obasından gelenler için olan bölmeye gitti ve Işık'ı buldu. Akkız'da böyleydi. Onu uyuturdu. Yeni bebeğini bulmuştu. Işık onu gördüğü an hayran hayran bakmaya başladı. Ninni söylemeye başladı ve Işık'ın gözleri kapandığında onu yerine yatırdı.