❀Sürpriz 2❀ (F)

203 23 42
                                    

(Özel bölüm var.Lütfen onu da oku.)

İki yıl sonra

Hongjoong ~

Güzeldi. Her şey güzeldi. Hayat güzeldi. Biz güzeldik. Seonghwa güzeldi. Tüm sorunlar bitmişti. Arada olan küçük pürüzler sayılmazdı. Her şey çözüme kavuşmuştu.

Wooyoung ve Jisung'la barışmıştım. Nasıl oldu derseniz. Hyung, Bambam hyung ile büyük bir kavga etmişti. Bu yüzden Bambam hyung kriz geçirmişti. Bunu öğrenen hyungla hemen barışmışlardı. Çünkü ona bir şey olurda küs kalırlarsa korkusu kırgınlığının önüne geçmişti. Aynı korku beni de sarmıştı. İkisinin üstüne atayıp ağlamıştım. O gün hem gülmüş hem ağlamıştım. Çünkü yere düşüşümüzü çeken Felix ile izleyip gülmüştük.

Bir diğer konu ise bizi iki sene önceki halimize sokan kişiydi. Ben o zamanlar Changi olduğuna inansam da Beomgyu'nun arkadaşı Hyuka'nın söylediği şey beni oldukça şaşırtmıştı. Bize bunu yapan Lee Juyeon idi. İlk inanmamıştım ama ona nazikçe(!) sorduğumuzda yaptığını itiraf etmişti. Sebebi ise Seonghwa'dan hoşlanmasıydı. Diğerleri yaptığını normal karşılanmıştı. Ama bu hiçte normal değildi. Ben o kadar yıl platoniktim ama hiç böyle şeylere kalkışmamıştım. Eğer gerçekten sevseydi böyle bir şey yapmazdı. Onunla yanlız konuşmuş, gerçeği görmesini sağlamıştım. Çünkü bildiğim kadarıyla onu seven birisi vardı. Ona şans vermesini söylediğimde benden özür dilemiş ve gerçekten şuan pişman olduğunu söylemişti. Ona sorun olmadığını, Hyunjae'yi üzmemesini söylemiştim.

Gerçekten her şey güzel ilerliyordu geçen sene Yugyeom hyung ile Tzuyu noona evlenmişti. Ondan bir önceki sene ise yani iki sene önce Jaebeom hyung ile DoHyun noona evlenmişti. Evde tek kalmamış Wooyoung ile baştan beri ikimizin yaşaması gereken evde yaşıyorduk.

Dediğim gibi, bir hafta önce ikinci yılımızı kutladığım Park Seonghwa güzeldi. O gece mutlu olduğum kadar daha önce mutlu olmamıştım.

Güzel geçen o günün ardından şimdi okuldaydım. Bir yanımda Ryujin diğer yanımda Jisung Profesör Namjoon'u dinliyordum. Ama diğer ikili asla dinlemiyor, telefonlarıyla uğraşıyorlardı. Onlara kızıp telefonlarına bakmaya çalışsamda bana kızıyor ve telefonlarını saklıyorlardı.

"Saçına boya yetmemiş çocuk karışma bize."

"Bu tarz bi kere. Sen ne anlarsın kız? Sen anca tuvallerin altına sneakers giy."

"Hongjoong..."

"Sus dersi dinliyorum ben."

Kapı bir anda alacaklı gibi çalınmış ve açılmıştı. İçeri girenler asla beklemediğim kişilerdi.

"NAMJOON-AH!"

"SELAM Millet!"

"Herkese Merhaba!"

"HellO, AnNyeOngHaseyO!"

"Beni taklit etmeyi kes."

"Kesmiyorum."

"Bam-"

"Çocuklar! Merhabalar Profesör Namjoon. Dersinizi bu şekilde böldüğümüz için özür dileriz."

"Sizede merhaba. Sorun değil Jinyoung. Jackson'a artık alıştım biliyorsun. Peki dersimi neden böldünüz acaba?"

"Bizim-"

"KİM Hongjoong'u büyük, hayırlı bir iş için alacağız da. Müdürenin haberi var. Youngjae kağıt sendeydi."

"Tabi buyrun."

Hem içeri böyle girmiş olmalarına hemde içeri benim için girmiş olmalarına şaşırırken sınıftan gelen seslere ayrı şaşırmıştım. Bizim hyungların bu kadar ünlü olduklarını bilmiyordum.

THANK U ~SEONGJOONG ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin