Hongjoong~
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber yola çıkmıştık. Dün Taehyun'a olanları anşattıktan sonra vedalaşıp eve dönmüştüm ve döner dönmez uyumuştum çünkü erken kalkacağımızı biliyordum.
"Uyu istersen Joong. Daha çok var."
"Uykum yok hyung."
"Joong-ah... Bana kızmıyorsun değil mi?"
"Hayır hyung. Sana kızmıyorum."
"Ben sadece emeğinin boşa gitmemesi için çabalıyorum."
"Biliyorum hyung."
"Okula gider gitmez müdürenin yanına gideceğiz."
"Neden?"
"Çünkü şarkını kendi üstüne almalısın."
"Peki hyung."
"Felix ile konuştunuz mu geleceğini?"
"Evet söyledim."
"Tamam. Gittiğimizde direk eve uğramadan Taeyong'ların kafesine gideceğiz."
"Peki hyung."
"Seni özlemişler. Bana sen gelmesende olur bize Minion'umuzu getir yeter dediler. Benden çok seni seviyorlar. Halbuki benim arkadaşlarımlar."
"Tabiki beni sevecekler. Bir de seni mi seveceklerdi?"
"Evet senin gibi beni sevebilirler. Di mi?"
"Seni sevdiğimi de nereden çıkardın?"
"Beni sevdiğinden."
"Bu nasıl cevap?"
"Bilmem. Kim Yugyeom tarzı cevap sanırım."
"Öyle olsun. Ama sende beni seviyorsun."
"Duygularımız karşılıklı değil maalesef Hongjoong Bey."
"Ya hyung!"
"Şaka yaptım. Bende seni seviyorum bücür."
"Tamam yeter bu kadar ben uyuyacağım."
"Uykum yok diyene bakın."
"Sana ne? Uykum şimdi geldi."
"Tamam geç arkaya hadi."
"Pekii."
"Hadi iyi uykular."
"Saol, saol."
🔗
"Hongjoongie~"
"Korean big Minion! Hala uyuduğuna inanmamıyorum."
"Bağırmasana Jaehyun! Uyuyor."
"Tatlım şuan sen de bağırıyorsun ama."
"Ya! Hepsi senin yüzünden!"
Tanrım kavga ile uyanan tek kişiyim.
"Hyunglarım başımda değil de, başka yerde kavga etseniz. Uykum var."
"Bak uyandı. Günaydın! Kalk hadi kahvaltı için seni bekliyoruz."
"Ama uykum var..."
"Tamam o zaman en sevdiğin tatlının hepsini Yugyeom'a veririm. Hem Yujin teyzeler karamelli ve vanilyalı dondurma da getirmişti onu da o yer artık."
"Tamam uyandım."
"Hadi çık arabadan. Sana sarılalım."
Arabadan çıkıp ikisine birden sarıldım. Kavgalarını bile özlemiş olabilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THANK U ~SEONGJOONG ✔︎
Fiksi Penggemar|Tamamlandı| İki genç tartışıyordu. Cadde de sadece ikisinin sesi duyuluyordu. Gecede onlar için sessizdi. "BENİ DİNLE! ONA İNANMA!" "İNANMIYORUM SANA KİM HONGJOONG, GÖZLERİMLE GÖRDÜM DİYORUM! GÖZLERİMLE GÖRMESEYDİM SANA SORARDIM ZATEN AMA GÖRDÜM!" ...