/Min Yoongi ve Pjmn WhattsApp konuşması/
Pjmn: Selamm
Min Yoongi: Selam
Pjmn: Dün eve geldin mi??
Min Yoongi: Tae'lerdeydim/
Hayır Ha Eun ile takıldımPjmn: Hah
Ne Eunmuş arkadaş
Dibinden ayrılmıyordu dünMin Yoongi: Ve?
Pjmn: İç içe geçeceksiniz
diye korkuyorum
Yanlış anlama
Ama kız seni
yiyecekmiş gibi bakıyorMin Yoongi: Bize mi bakıyorsun
Pjmn: Hiç boşuna uğraşma
Göremezsin beniMin Yoongi: Öyle mi
O zaman sanırım
Ha Eun'a biraz daha
yakınlaşacağımPjmn: Ne
NedenMin Yoongi: Kendini göster
Pjmn: İstemiyorum
/Görüldü/
Hey yaklaşmasana
Hey baksana
Tamam çıkacağım
Ama yaklaşmayacaksın
daha fazlaMin Yoongi: Göster kendini
Nereden dikizliyordunPjmn: Yoongi
Sanırım ayağımı burktumMin Yoongi: Neredesin
Ve nasıl başardın bunuPjmn: Sağına bak
Oradaki çalılıkların içindeyimMin Yoongi: Ne işin var orada
Dikenli onlar!
Bekle geliyorumPjmn: ben de her yerime
ne batıyor diyordum
Dikenmis🙂//////////////////////////////////////////////////
"Yavaş olsana biraz, çok hızlı yürüyorsun!" Sitem ederek konuştuğumda çatılı kaşlarıyla bana döndü."Yavaş yürüyen sensin gibi geldi bana." Sabır dilenircesine konuştuğunda belimdeki eli sıkılaşmıştı.
Acıyla 'ts'ladığımda bana döndü. "İyi misin?" Hafif endişeli sorusunu kafamı sallayarak onaylamıştım. "Bu böyle olmayacak." Ne demek istediğini anlamamıştım.
Bir anda belimde olan elini çekmeden baldırlarıma da kolunu sarıp beni kucağına almıştı. "B-buna gerek yok. Yürürüm."
Cevap vermeyip revire kadar taşımış, yataklardan birine oturtmuştu. "Teşekkür ederim." Kafasını umutsuz vakaymışım gibi iki yana sallayıp ayağıma baktı.
"Hangi kremlerin kullanıldığını bilmiyorum, hemşire gelene kadar beklemen gerek. Şimdilik sadece buz koyabiliriz." Kafamı sallayıp onayladım.
Buz getirip bileğime tutmuştu. "Ha Eun üzülmüştür şimdi." Yarım ağız sırıtarak onayladı. "Üzülmüştür." Kaşlarımı çatıp ona baktım. "Gitsene o zaman. Bakarım ben başımın çaresine."
"Tişörtünü çıkar." Dediği şeyle gözlerim irilesmişti. "Anlamadım?"
Soğuk sesiyle cevaplamıştı. "Tişörtünü çıkar dedim, nesini anlamadın?"Aynı şaşkınlıkta konuşmuştum. "Neden?" Kafama acıtmayacak şekilde işaret parmağıyla vurmuştu. "Diken battı ya hani."
"T-tamam." Tişörtümü çıkarıp düz karnımı gözler önüne serdim. "Bu zayıflıkta insanları nasıl dövüyorsun acaba?" Gözünü yüzüme çıkarıp sorduğunda omuz silktim.
Çekmeceleri birinden bir krem çıkarıp kollarıma sürmeye başladı. "Karnındaki morluklar ne?" Ben onları unutmuştum! Babamın izlerini unutmuştum!
"Kim yaptı bunları sana?" Öfkeli sorusuna cevap vermemiştim. "Önemli değil, kalanını ben yaparım." Konuyu kapatmaya çalışıyordum ama kapatmıyordu.
"Jimin, bunları sana kim yaptı?" Bana gerçek hayatta üçüncü Jimin deyişiydi. Tanrım! İsmim dudaklarına çok yakışıyordu!
"Önemsiz biri." Verdiğim cevapla tatmin olmamış gibiydi. "Neyse, ben bulurum ne de olsa." Dediği şeyle donup kalmıştım. Kimin beni dövdüğünü mü araştıracaktı. Ama eğer o adamın babam olduğunu bilmezse canını acıtabilirdi.
"Babam!" Gözlerini karnımdan alıp yüzüme taşımıştı. Gözlerimi okudu. Yıkılan duvarlarımı, parçalanan kalbimi gördü. "Sakın bana acıma." Dolu gözlerimle konuşmuştum.
"Sana acımıyorum." Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile. Kendimden vazgecirenlerden vazgeçemiyorum. Zarar görmelerini istemiyordum. Ama şimdi onu da kaybedecektim. O da gidecekti. "Sakın bana acıma, anladın mı?" Bağırarak konuşuyordum. O ise tepki vermiyordu. Neden bir anda böyle olmuştu?
"Sana acımıyorum, Jimin. Acımıyorum sana. Yemin ederim." Bunları söylerken içi içini yiyordu. "Yalan söyleme! Herkes acıdı bana! Sen de acıyor-"
Dudaklarımın üzerindeki baskıyla susmak zorunda kalmıştım. Beni öpüyordu. Beni öpüyordu! Ellerimi boynuna sardım.
Orada öyle ne kadar durduk bilmiyorum. Sonunda dudaklarımızı ayıran o olmuştu. "Ben Tanrıya inanmam Jimin ama bütün yeminler senin olsun. Senin önünde bütün yeminlerim diz çöksün, yeter ki bana inan."
Ağlamam dinmişti. "Ben Tanrıya inanırım Yoongi ama eğer inanmasaydım, sen inanmamı sağlardın." Bir süre öylece bakışmıştık. "Sana sarılabilir miyim?"
Sessizliği ben bozmuştum. Cevap vermeden kollarını belime sarmıştı. Karşılık verdiğimde uzun bir süre öyle durduk. "Belin, çok ince." Gülümsedim ama o görmedi.
"Ha Eun şimdi-" Sözümü kesip konuşmuştu. "Siktir etsene." Gülümsemem büyürken kollarımı daha sıkı sardım.
///////////////////////////////////////////////////
Oha en son beş gün önce bölüm atmışım kusura bakmayın
Bu da biraz kısa oldu ama güzel oldu bence
Olmamista olabilir aikakslaskqpskaoqnd
ilk opusmeleri aşklarımin
Soğuk yaparlarsa dovcemNeyse yoonminle kalın hoşçakalın
Öptüm çok 😚😚😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorba/Yoonmin
FanfictionPjmn: Zorbasın Min Yoongi Ve bu seni havalı yapmıyor Min Yoongi: Ne saçmalıyorsun velet?