Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni okul yılı başladığında James artık dibimden ayrılmıyor nereye gitsem peşimde dolanıyordu. Herkesin dikkatini çekmişti bu durum. Kuzenleri dalga geçiyordu James'le ama onun umrumda değildi. Beni mutlu edebilmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Ortak salonda tek başıma oturuyordum, Emma uyumaya gitmişti. James yanıma gelip oturdu.
"Çiçeğim, napıyorsun?"
"Oturuyorum Potter görmüyor musun?"
"Okul bittikten sonra evleniceğiz kendi evimiz olacak kendi ailemiz-"
"Ne diyorsun Potter?"
"Az kaldı diyorum biraz daha dayan, o evden kurtulacaksın."
Ben bir şey demem yanımdan kalkmıştı, arkasından baka kalmıştım. Gözlerim dolmaya başladığında odama gidip yatağımın içine girdim, ağlamaya başladığımda acaba dedim gerçekten James'in dediği gibi mi olacaktı. Ağlayarak uykuya dalmıştım.
James Quidditch oynuyordu. Takım kaptanıydı. Antreman yapıyorlardı ,Emma ile oturmuş izliyorduk, tek biz yoktuk. Süpürgeyle uçmak güzeldi ama uzun süre üstünde durulmuyordu. Akşam yemeği için herkes içeri girmeye başlamıştı ama ben kalmıştım. James'e geçen gün söylediklerini soracaktım ne ima ettiğini. Sahaya indiğimde elinde süpürgesiyle yeni iniyordu. Beni gördüğünde gülümseyip yanıma geldi.
"Lily-çiçeğim?"
"James!"
Adını söylememle gülümsemişti.
"Sana bir şey soracağım geçen gün dediklerinle ilgili."
"Biliyorum, anladım geçen sene istasyonda annele ablanın davranışları , yemeğe geldiğininde aile konusu açıldığında gerilmen. Sandığın kadar aptal değilim."
Süpürgesine binmiş kolumdan tutarak önüne oturtmuştu. Uçmaya başladığımızda ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı.
"Potter yavaş!"
Bir elim süpürgeyi diğer elim James'in cüppesini sıkıca tutmuştum. Biraz uçtuktan sonra inmiş yemeğe girmiştik. Bizi kavga etmeden göremler şaşkınca bakıyorlardı.
Altıncı sınıf hızla geçip giderken James'le aramız daha iyi oluyor ,yani benim davranışlarım ona karşı yumuşamıştı. Bende vazgeçmiyordu, bende denemeye karar vermiştim. Ne olacaksa olsundu ne kaybedebilirdim ki, kaybedecek tek canım kalmıştı onunda James Sirius Potter'ın ellerine teslim etmiştim bile.
Quidditch maçı için sahadaydık maç başlamıştı. Gryffindor'la Hufflepuff arasındaydı. İkiside iyi oynuyorlardı. James Quaffle çemberden geçirdiğinde alkışlamıştık. On dakika sonra maçı kazanmıştık. Gryffindor'lar sahaya indiğimizde koşup James'e sarıldım. Şaşırmıştı ellerini yanında duruyordu. Kendine gelmiş belime sarılmıştı.
"Harikaydın James!"
James bana gülümsediğinde takım arkadaşları tarafından sürüklenerek götürülmüştü. Emma yanıma geldiğinde pis pis sırıtıyordu.
"James Potter şımarık asla onla birlikte olmam!"
Benim taklitimi yaptığımda dirseğimi ona geçirmiş gülmüştüm.
