9. Bölüm

413 23 9
                                    

Müdür Mcgonagall'ın karşısında ellerim önümde bekliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Müdür Mcgonagall'ın karşısında ellerim önümde bekliyordum. Okulun kapanmasına bir hafta kalmıştı. Bütün sene ceza almaya kaçınan ben şimdi müdürün karşısındaydım.

"Dua edin Miss. Martin, saldırdığınız arkadaşlarınız durumu iyi yoksa okuldan atılabilirdiniz."

"Onlar benim arkadaşlarım değil."

Mcgonagall öyle bir bakmıştık ki korkudan yutkunamamıştım.

"Ailenize mektup yazacağım-"

"Hayır! Profesör lütfen yazmayın, bir da-"

"Çıkabilirsiniz Miss. Martin. Ailenize en kısa sürede bilgilendireceğim. Cezanız için bina başkanı profesörünüzle görüşeceksiniz."

Kafamı eğip odadan çıktım. Kapıda bekleyen James, sinirle bana bakıyordu.

"Sen niye gidip onlara saldırıyorsun, ben zaten halletmiştim onları."

"Onlar bana laf etti Potter. Benim meselem."

Ayrıca senin canını yaktılar.

James'i geçip ortak salona geçtim. Annemler çok kızacaklardı. Koltuklarda oturan Emma'nın yanına oturdum.

"Ne ceza verdi?"

"Cezadan çok azarladı. Cezayı Profesör Longbottom verecek."

"Potter çok sinirliydi."

İçeri girin James'e baktım. Aramızdaki şey çok değişikti. Bazen iyi anlaşıyor, bazen kavga ediyorduk. Gerçi kavgaları ben çıkartıyordum.

James gelip karşımdaki mindere oturup sırtını bana döndü. Arkasında sıkıca sarılmak istiyordum. Saçlarımı okşasın senin yanındayım demesini istiyordum.

Ne o döndü arkasını ne ben çektim gözlerimi. Herkes yatmaya gittiğinde salonda ikimizden başka kimse yoktu.
Ne olacaksa olsun ya. Ayağa kalkıp yanına oturdum. Yüzüne baktığımda yanan ateşe bakıyordu.
Kusursuz gözüküyordu.

"James?"

Bana bakmadan "Efendim," demişti.

"Bana laf eden çok oluyor, peşimde dolandığın için, nefret mektuplarıda alıyorum. Bazıları karşıma geçip hakaret ediyorlar. Özellikle bu sene daha da çoğaldı. Ama ben kimse geri cevap vermedin. Annem mektup istemediğini kesin bir dille söyledi çünkü."

James kaşlarını çatmış dediklerimi anlamaya çalışıyordu.

"Niye- Niye sana bulaşıyorlar."

"Çünkü ünlü Harry Potter'ın en büyük oğlu James Potter bana aşık ve kimseyi gözü görmüyor."

"Senin ne suçun var, bana karşılık bile vermiyorsun."

Omuz silktim. Elim James'in yüzüne koymuştum, baş parmağımla yanağı okşuyordum.

"Ben bu sene bana karışan kimse geri cevap vermedim ama senin canını yaktıklarında, aklımda sadece sen vardın James."

James şaşkınca bana bakıyordu.

"Ne?"

Şaşkın halde konuşunca, kıkırdamıştım.

"Yani demek istediğim Potter-"

Susmuş, derin nefes almıştım, elimi yanağında çekip, son bir derince nefes aldım.

"Seni seviyorum James Sirius Potter."

~~~

Yeni Nesil (JAMES SİRİUS POTTER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin