Honey Whiskey- Nothing but Thieves
Oylarsanız çok sevinirim<3
Ellerimi çeneme yasladım. Dünden beri çok uykusuzdum. Eve yeni dönmüştüm ve yorgundum. Kitaba kalemle boş boş bir şeyler karaladım. Gözüme düşen saç telini üfleyerek uzaklaştırmaya çalıştım.
Dünkü cadıların geri dönüşü ve annemin Mikaelsonlar'ı kurtararak kaderimi belirlediğimi söylemesi aklımdan çıkmıyordu. Acaba nasıl bir kader seçmiştim?
Ellerimi çekip çenemi masaya yasladım. Gözlerim kapanır gibi oldu. Ve bir de Petrova'nın anlatamadığı Elijah olayı vardı! Aynı zamanda da Elijah hakkında gördüğü vizyonu anlamlandıramıyordum. Gerçek miydi yoksa ben mi uyduruyordum?
"Bu konu hakkındaki harikulade düşüncelerinizi bizimle paylaşmaya ne dersiniz Mrs. Salvatore?" Alaric'in sorusuyla kafamı kaldırdım. En son kimya dersinde değil miydik?
Kaşlarımı çattım. Tarihe ne ara geçmiştik? İşin tuhaf yanı ben ne ara tarih dersliğine gelmiştim?
"Efendim?" diye sordum.
"Düşüncelerinizi diyorum." dedi Alaric. "Paylaşmak istemez misin?"
"Aa niye istemeyeyim?" gibi bir şeyler dedim.
En sonunda Ric "Dinliyorum o zaman Mrs. Salvatore." dedi.
Stefan, Care, Bonnie ve Elena bana döndü. Bu işten nasıl kaçacağımı merak ediyorlardı.
"Anlatıyorum o zaman." dedim kollarımı neşeyle açarken. Ne yapmaya çalıştığımı bilmiyordum. Cidden şu son olaylardan sonra mı yoksa Kol ile çok fazla zaman geçirmekten mi, bilmiyorum ama akıl sağlığımı kaybetmeye başladım.
Alaric beni taklit etti. Kollarını açtı. "Anlatın o zaman." Ric sanki bilerek yapıyordu.
Elena ve Care'in güldüğünü duydum.
"Anlatıyorum?" dedim son kararınız mı, der gibi. Cidden sanki dalga geçiyordum.
"Lütfen," dedi Alaric. "Bekliyorum."
"Bekleyin şimdi anlatıyorum!" dedim işaret parmağımı bir saniye der gibi göstererek.
Caroline gülerek "Sisteme yükleniyor Mr. Saltzman!" diye dalga geçti. Herkes gülmeye başlamıştı.
Sinirle ona döndüm.
Omuz silkti.
"Biraz beklerseniz size dönüş sağlayacağım." dedim. Kendi kendime müşteri hizmetlerine bağlamıştım.
Ric yüzünü buruşturdu.
Alaric'e tekrar döndüm. "Acaba konu neydi Mr. Saltzman?" Kaçış yolu yoktu. Mecburen bu acı soruyu sormak durumunda kaldım.
Alaric göz devirip masasına gitti. Ve tam o sırada zil çaldı. Bonnie ve Elena eşyalarını toplarken önüme kağıttan uçak düştü. Ben ona ofladım. Ve o da Caroline'in burnuna doğru gidip burnuna kondu.
Caroline uçağı kovmaya çalıştı. Güldüm.
Yan taraftaki Stefan eşyalarını toplayıp kalkmıştı.
Stefan bana döndü. "Bugün fazladan mesai var herhalde?" diye sordu.
Care, Bonnie ve Elena'nın güldüğünü duyunca başımı kaldırıp Stef'e baktım. "Ne?"
"Gelmiyor musun?" diye sordu.
"Nereye?" diye sordum.
"Gökyüzüne." dedi Elena fısıldayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mystic falls° elijah mikaelson
FanfictionRhea'nın habersiz olduğu geçmişi hiç beklemediği bir anda karşısına çıkmıştı.