mystic falls° elijah mikaelson

petrova

Easy On Me- Adele

"Anlatmaya hazırım." dedi Elijah koltuklardan birine otururken. Yanına oturdum. 

Viskimden bir yudum aldıktan sonra derin bir nefes aldım. "Beni kim dönüştürdü?"

Bu sefer tereddüt etmedi. "Ben." dedi açıkça. Dürüst olmaya karar vermişti. Şaşırmıştım.

"Neden?" diye sordum bardağı masaya koyarken. 

Nefesini dışarıya verdi. "Çünkü Petrova'nın seni öldüreceğini biliyordum. Engellemek istedim."

Başımı anlamış gibi salladım. Duraksadım. "O gün." dedim tereddütle. "Stefan'ın sana akmeşe kazığını saplayacağı gün bir şey gördüm." Düşündüm. "Belki bir vizyon belki bir hayal, bilmiyorum."

Dikkatle beni izledi. "Ne gördün?"

"Beni dönüştürdüğün zamanı."

Duraksadı.

"Neden unutmam için telkin ettin?" diye sordum.

"Çünkü öylesi daha doğruydu."

"Neden?" diye üsteledim.

"Zamanı var Salvatore. Sabretmeyi öğrenmelisin."

"Her şeyi anlatacağını söylemiştin." dedim hızla.

"Ama bunun bir zamanı var." 

Üstelemedim. "Elena'ya ne olacak?"

Afalladı. Bu soruyu beklemediği belliydi. "Anlamadım?" dedi.

"Klaus Elena'yı öldürecek mi?"

"Neden?" diye sordu.

"Ayin için." dedim.

Derin bir nefes aldı. "Petrova mı anlattı?"

Başımı onaylarcasına salladım.

"Petrova ile iş birliği yapmak kumar oyunu gibi bir şey Salvatore." dedi.

"Bunu çok iyi biliyorum." dedim gülümserken. Katerina'nın bana attığı kazığın hatırı sayılır bir değeri vardı. 

"Bu ayin olayının da sırası değil." dedi. "Ama evet ayin için Elena'nın yani insan olan görsel ikizin kanı gerekiyor."

"Yani ölecek?" dedim.

Bir şey demedi.

"Rebekah ve Stefan'ın arasında ne oldu?" dedim.

Şaşırmıştı. "Bunu ben de bilmiyorum." dedi dürüstçe.

Bir süre ikimizde sessizleştik.

O sırada kapının köşesinde bekleyen Bonnie'nin sesini duydum. "Rhea, acil gelmelisin."

"Bir şey mi oldu?" diye sordum korkuyla.

"Burada söyleyemem." dedi sadece tedirgin olmuştu. Elleri titriyordu.

Elijah'a baktım. "İzninle." diye mırıldandım.

"İzin sizindir leydim." diye mırıldandı kibarca gülümserken.

Bonnie'nin yanına gittim. Elimden tuttuğu gibi beni kalabalığın içinden çıkardı. Bahçeye çıktığımızda etraf sessizleşmişti. Bonnie sakinleşmeye çalıştı.

Ellerini dizlerine yasladı ve endişeyle nefes almaya çalıştı. "Neler oluyor Bonnie?"

"Bir terslik var." dedi korkuyla. 

"Ne tersliği?" dedim kaşlarımı çatarak. 

"Bir vizyon gördüm." dedi kısaca.

"Ne gördün?" dedim tedirgin bir şekilde.