Only Then - Jikook

4

"Esaretime hoşgeldim"

■

Tanrım,ben ne yapmıştım.Yeni yeni vuruyordu farkındalığı.Ben evliliği kabul etmiştim.İki gün içerisinde elçilerle gelecek olan alfanın omegası olmayı kabul etmiştim.Birbirimizin isimleri harici hiçbir şeyini bilmiyorduk.Abim ve babam düşünceli bakışlar atarken bu işe en sevinen annem olmuş gibi görünüyordu.Sonuçta bir evladını sürünün baş alfa veliahtına verecekti.Jinah ise şaşırtıcı bir şekilde olay çıkarmamıştı.Tek yaptığı histerik bir gülüş atıp ağır adımlarla odasına gitmekti

O gün geldiğinde babam bir kez daha sorguladı kararımı.Her ne kadar titrese de adımlarım,sevgili babama bir şey belli etmemeye,o alfayla mutlu olacağıma inandırmıştım onu.Hemen sonrasında annem gelmiş en güzel hanboklarımdan birini giydirmişti bana.Hayattaydım ama ölü gibiydim.Sanki bedenimi bir başkası yönetiyordu.Atlı birliklerin sesini bir kez daha duyduğumuzda bu kez benim için geldiklerinin bilinci bir tokat gibi vurmuştu bana.Beklediğimizin aksine sadece elçiler ve veliaht değil tüm ailesi birden gelmişti.

Durdukları anda at arabasından hızla inen Jaemin biraz olsun güldürmüştü yüzümü.Sevimli bir alfaydı Jaemin.Onu tanımam saatlerle sınırlıydı ancak o dakikalarda bile bir köpek yavrusu gibi peşimden ayrılmamıştı.

"Jimin hyung,seni almaya geldik artık hep bizimle olacaksın değil mi?"

"Buna mutlu oldun mu Jaemin-ah?"

"Tabi ki.Sen abimin omegası olucaksın her gün seninle oynayabiliriz"

"Jaemin,iyi bir alfa ol ve önce abinin omegasını selamla lütfen"

"Oh unutmuşum afedersin Jimin hyung şey yani anneeeee ona hyung diyebilir miyim?"

Jaemin'in tatlı konuşmalarıyla ortam biraz olsun neşelenmişti.Ve sonra onu gördüm.En öndeki siyah atından hızlı ve çevik bir hareketle indi.Yaklaşık 7 ay önce onu görmüştüm ancak şu an birkaç farklılığı sezebiliyordum.Saçlarını uzatmış,başının üzerinde minik bir topuz yapsa da birkaç yaramaz saç teli kalın kaşlarının üzerine düşmüştü.Önceki ziyaretine göre çok daha iri görünüyordu.Bakışlarım yüzüne çıktığı anda ise iri,siyah gözleriyle karşılaşmıştım.Pelerinini düzelttikten sonra ağır ama emin adımlarla önüme gelmiş bir anda diz çökmüştü.

"Kuzey sürüsünün veliahtı olarak ben Jeon Jeongguk,omegam olarak Park Jimin'e evlilik teklif ediyorum"

Utançtan ölmek üzereydim.Bunu yapmasına gerek yoktu.Zaten elçilerle bir teklif göndermişti.Biz de cevabımızı mühürlü bir kağıtla hazırlamıştık zaten.Neden bunca insanın önünde bana emrivaki yapıyordu?Tabi ya ne de olsa alfaydı.Bunca kişinin önünde onu reddedemem için önümde diz çökmüştü.Başka bir nedeni olamazdı.Tüm sürü susmuş önümde diz çöken veliaht alfaya karşı vereceğim cevabı bekliyordu.Birkaç saniyeliğine reddedip her şeyi bozmayı düşünsem de gözlerim kalabalığın arasında Taehyung'un sırıtan yüzünü gördüğümde kendimi toparlamıştım.

"Ben güney sürüsünden Park Jimin,kuzey sürüsü veliahtı Jeon Jeongguk'un verdiği evlilik teklifini kabul ediyorum"

O andan sonrası yoktu benim için.Jeongguk ne ara elimi tutup öptü,annesi ne ara gelip bana sarıldı,hepsi birer hayal gibiydi.Geri dönülemez bir yola girmiştim.Bundan sonrası benim için,hayatım için nasıl şekillenecekti bilmiyordum.Akşama doğru tüm hazırlıklarımızı tamamlamış kuzey sürüsüne yapılacak yolculuğa hazırlanmıştım.Düğün orada olacaktı çünkü.Üstelik baş alfa gelecek olan dolunayda eşleşme töreninin olmasını istediği için kocama(!) alışmak için önümde yalnızda 9 günüm vardı.Ve bunun dördü zaten yolda geçecekti...