5

2.2K 226 78
                                    


"Jeon Jimin"

Hiçbir şey hayal ettiğim gibi olmuyordu.Jimin neden bana böyle davranıyordu bir türlü anlayamıyordum.Bugün gözlerimin içine bakıp patenlerini göle atmasına çok şaşırmıştım.Burada esir falan olmayacaktı.Bu düşünceleri aklına kim sokuyordu,onu olmayan şeylere kim inandırıyordu merak ediyordum.Oysa ki ben omegamın mutluluğu için her şeyi yapmaya hazırdım.Jimin'in bana yazdığı mektuplardan almıştım bu cesareti.Beni seviyordu,yani en azından güzel sözlerinden bu neticeyi çıkarmıştım.

Ancak teklif için gittiğimizden beri bana karşı çok soğuk davranıyordu.Eşleşme töreni için önümüzde kalan 2 gün boyunca sürümüzde olan misafir evlerimizden birinde kalıyorlardı ailesiyle birlikte.Dürüst olmak gerekirse onu buraya getirdiğimde evlenesiye kadar her gün gezip tozacağımızı,birbirimize alışmak için buluşmalar yapacağımızı düşünmüştüm.Ancak o,beni tören gününe kadar görmek istemediğini söylemişti.Bir an önce onunla yüzleşip davranışlarının nedenini sormak zorundaydım.

Aşık olmak hiç de planlarımda olan bir şey değildi.Veliahttım evet,babam bir omegayla eşleşmem için ısrar etse de sevmediğim biriyle statü için evlenmeyi uzun süredir reddediyordum.Ta ki gözlerimin gördüğü en güzel omegayı buzun üzerinde bir tüy parçası gibi süzülürken görene kadar...Onun Jimin olduğunu bilmiyordum.O gün Jaemin hasta olduğu için yolculuğumuzu mecburen durdurmuş Park'ların evine misafir olmuştuk.Soğuk havayı severdim.Bu yüzden çıkıp biraz etrafa göz atmak istediğimde o gölün üzerinde görmüştüm onu.

İlk kez kalbim böylesine atmış,ilk kez farklı hisler hissetmiştim.Uzun süre gölün üzerinde kaydı,bir peri misali süzüldü.Bazen sıçradığında düşecek diye korksamda hareketlerini büyük bir ustalıkla yapıyordu.Sarı saçları bir altın gibi parlıyor,rüzgarın yönüyle alnının üzerinde dans ediyordu.Onu uzun süre saklanarak izledim.Bir ara bir şeyler şüphelenirmiş gibi olsa da neşeyle kaymaya devam etti.Sonra soğuktan kızaran minik burnu ve yanaklarını gördüm.O,an kalbimi bu denli attıran kişinin omegam olacağına karar vermiştim.

Peşinden gitmeden önce yerde parlayan mor bir taşı hızla alıp cebime koymuş sonra da onu takip etmiştim.Şaşırtıcı bir şekilde adımları misafir olduğumuz eve doğru yönelmişti.Evin en büyük alfa oğlu olan Namjoon bana küçük kardeşlerinden bahsettiğinde onun Jimin olabileceğini hiç düşünmemiştim.Kalbim bu güzel tesadüf ile daha da mutlu olmuştu.Bu omegayı fethedecektim.Eğer beni isterse onu yeryüzündeki en mutlu omega yapmaya yemin edecektim.Bu yüzden sürümüze döndükten sonra onunla iletişim kurmanın yollarını ararken birkaç hafta sonra şaşırtıcı biçimde ilk adım ondan gelmişti.

Bir mektup yollamıştı bana.Ve benim karşılığımla da o mektupların ardı arkası kesilmemişti.Daha fazla beklemem için bir neden yok gibi görünüyordu.Bu yüzden aileme bu konuyu açmanın zamanı geldiğini düşünmüştüm.


Flashback...

"Baba Jaemin hasta olduğunda misafir olduğumuz Park ailesini hatırlıyorsun değil mi?"

"Hatırlıyorum tabi evlat,ne oldu?"

"Ben..Biz Jimin ile birkaç aydır mektuplaşıyoruz.İznin olursa ona evlilik teklifi etmek istiyorum"

"Tanrım! hiç sormayacaksın zannetmiştim"

"Anne?"

"İyi ki bu kararı verdin oğlum yoksa annen birlikleri senden önce yollamakta kararlıydı.İznim senindir,teklifini yap"

Only Then - JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin