Only Then - Jikook

27

"Jeon'lar"

■

Jeon ailesi şok içindeydi.Öldü sanıkları oğullarının Jimin'in arkasında sapasağlam durduğunu gördüklerinde neredeyse çeneleri yere düşecekti.Hiç kimse kımıldayamıyor şok geçirmiş suratlarla birbirlerine bakmaya devam ediyorlardı.Herkesten önce minik birkaç adım sesi duyulduğunda Jaemin çoktan abisinin üzerine çullanmıştı.

"JEONGGUK HYUNG GELDİN!"

"Merhaba Jaemin-ah yokluğumda ailemizi koruduğun için teşekkür ederim.Seni özledim kardeşim"

"Ben de seni çok özledim hyung,herkes bana gittiğini söyledi ama ben hiç inanmadım biliyor musun,abim gelecek dedim hep."

Jaemin ve Jeongguk neşeyle birbirine sarılırken Bayan Jeon kendinden geçmek üzereydi.Jimin doğru söylüyordu.Kaybettiklerini sandıkları oğulları şu anda sapasağlam karşılarında duruyordu.

"O-oğlum"

"Anne,burdayım"

Gözyaşları eşliğinde hızla oğluna koşup sarılan kadının ardından tüm aile nihayet kendine gelmiş hızlı bir özlem giderme seansı başlamıştı.Jeon ailesine neşe adeta yeniden  gelmişti.Muhtemelen herkes Jeongguk'un başına gelenleri öğrenmek için can atıyordu.Nihayet biraz sakinledikten sonra herkes salona oturmuş koyu bir sohbet başlamıştı.Jeongguk her cümlesinin sonunda Jimin'e bakış atmayı ihmal etmezken Jimin de eşine her kelimesinde destek olduğunu gösterir gibi gülümsüyordu.Tüm ayrıntılar konuşulmuş,özlemler giderildikten sonra çift nihayet evlerine gidebilmişlerdi.

Jimin ilk kez bu kapı eşiğinden geçerken bu kadar mutluydu.İlk kez evini gerçekten özlediğini,evinin asıl değerinin eşiyle birlikteyken olduğunu hissetti.Yorgunlardı ve oldukça da kirlilerdi.Bu yüzden yavrularla birlikte banyo yapmaya karar verdiler.Jeongguk küveti ve suyun sıcaklığını ayarlarken Jimin de yavruları soymuş,banyoya hazırlıyordu.İkisi de üzerlerini çıkarıp her biri bir yavruyu alıp ılıcık suyun içine girdiklerinde neşeyle yavrularını ve kendilerini temizlemişlerdi.Jimin yavruları emzirip uyuttuğunda ise nihayet ikili yataklarına girebilmişti.

Jimin saniyesinde alfasının sıcacık kollarına sığınırken,Jeongguk da omegasına sırtından sarılmış ellerini beline sarmıştı.Şimdi nefesleri eşinin kiraz çiçeği aromasıyla doluyordu.Birkaç mırıltı duyduğunda kafasını kaldırıp yavrulara doğru bakmış uyanıp uyanmadıklarını kontrol ederken Jimin kollarının arasında yan dönerek yüzünü göğsüne yaslamıştı.

"Uyuyorlar endişelenme"

"Ama kımıldadılar"

"Hmm uyku arasında böyle mırıldanıyorlar hadi uyuyalım Jeongguk çok yorgun olmalısın"

"Bunu benim sana söylemem lazım aşkım günlerdir etrafımda pervane gibisin"

"Buna alışsan iyi olur alfam,bundan sonra peşini bırakmayacağım"

"Hımm öyle mi Jeon Jimin?"

"Öyle Jeon Jeongguk"

İkilinin arasındaki sakin hava bir anlığına fazlaca ısınmış gibiydi.Ancak bir şey yapamazlardı çünkü yavrular yatak odalarında uyuyordu.Bu yüzden dakikalarca öpüşüp birbirlerinin kolları arasında uykuya dalmışlardı.Sabah ilk uyanan kişi Jimin'di.Güneş yeni doğmuş olmalıydı ancak Jimin yavrularının kurulu bir saat gibi her gün aynı saatte emmeye uyandıklarını bildiği için gözlerini anında aralamıştı.Gözlerinin ilk gördüğü şey ise alfasının güzel yüzüydü.