collaboration || hyunin

9

Biraz oynaşlı geçen havuz serüveninden sonra hepimiz şezlonglara yatmış güneşleniyorduk.

Gözlerimde güneş gözlüklerim var, gözlerim kapalı güzelce güneşleniyorum. Ne kadar huzurlu değil mi? Kesin bir şey olacak.

"Jeongin telefonun çalıyor."

Demiştim.

Telefonumu elime alıp gözümdeki gözlerimi çıkarırken yerimden kalkmış ve tek başıma olabileceğim bir yere ilerlemiştim elim cebimdeyken.

Bayan seo aradığı için etrafta birinin olmadığından emin olmalıydım.

"Efendim?"

"Jeongin, nasıl gidiyor? Ne durumdasınız?"

"İçlerine sızmak için ufak bir plan yaptık, yavaş yavaş güvenlerini kazanmaya başladık."

"Pekala, kavga etmiyorsunuz değil mi hyunjinle?"

O sırada cin gibi ismi geçtiği yere ışınlanan hyunjin dibimde bitmiş kollarını belime dolayarak omzuma ufak bir öpücük bırakmıştı.

Ne??

Yaptığı hareket yüzünden telefon kulağımda öylece kaldığımda bayan seo'nun sorduğu şeye cevap vermeyi bırakın ne sorduğunu bile duyamamıştım.

"Geliyor."

Kulağıma sessizce fısıldadıktan sonra kulağımın arkasına da ufak bir öpücük bırakmış ve beni kendisine döndürmüştü.

Bense transtan yeni çıkmış ve şaşkınlıkla karışık ufak bir gülümseme bırakmıştım ona doğru.

"Seni daha sonra ararım abla, moralim yerinde merak etme. Görüşürüz."

Bayan seo'nun suratına telefonu pat diye kapattıktan sonra telefonu cebime koydum ve uzanarak yanağına ufak bir öpücük bıraktım.

Karnıma biri yumruk atmaya başlamıştı sanki birden.

"Sen hep böyle yumuş yumuş olsan çok güzel olurdu."

"Bir koyacağım yumruğu göreceksin yumuş yumuşu canım benim ahahah!"

Benim dediğime güldüğünde gözlerimi kısmış bende ona bakmıştım öyle.

"Bizimkilerin yanına gidelim."

Ellerimizi birleştirip beni bizimkilerin yanına sürüklerken jisung beni gördüğü gibi sarsmaya başlamış ve etrafımızda adam ve eşinin olduğunu bana gayet belli etmişti.

"Jaemin beraber oturup konuşmak istediğini söyledi! Bende trip attım dedim gidin gay olmayan arkadaşlar bulun. Özür diledi sonra akşama sahilde toplanalım dedi."

"Bilmiyorum jisung, söyledikleri ağırdı.."

Yüzümü düşürüp konuştuğumda o da suratını asmış ve kafa sallamıştı.

"Haklısın ama affedip affetmemek bize kalmış en azından diyeceklerini dinleyebiliriz."

"Tamam gideriz o zaman, şimdi üstümüzü değiştirmeye gidelim üşüdüm ben."

"Tamamm gidelim, tatlım sevgilinin elini bırakırsan kaçıracağım."

Hyunjin elimi bıraktığında gülip şezlongdaki eşyalarımı almış ve jisungla birlikte önden yürümeye başladım.

"Bayılacağım şuraya feriha gibi kimse uyandıramayacak beni. Oğlum sorgulama dönemine soktunuz beni amına koyayım."

"Ne sorgulaması lan?"

"Boşver sus."

"Ne! Gay misin!"

"Jisung bağırma sokacağım çenenin yayına."