Dünki biraz sinir bozucu günü atlattığımdan kendimi şanslı sayarak güzel bir uyku çekmiştim. Şimdi de yüzüme vuran güneşe sövmekle meşguldüm.
Sabah mutlu mutlu uyanan kimseyi anlayamıyordum, ben bütün dünyayı sallayacak derecede sinirle dolu oluyordum sabahları.
"GÜNAYDINNNNN!"
Ve evet bu herifi de anlamıyordum.
Hyunjin'i başlı başına anlamıyordum zaten de her neyse..
Kulağımın dibinde bağırdığından kaşlarımı biraz daha çatarken kırpıştırarak gözlerimi araladım ve dibimde salak salak sırıtan yüzüne baktım.
"Bu ne sevinç amına koyayım sanki piyango kazandın."
Ellerimi yüzüme kapatarak esnerken o gözlerini devirip dirseğini yastığa yaslamış ve bana bakmaya devam etmişti. Ne ara bu kadar yakınına geldiğimi de anlayamamıştım uyurken. Resmen dibindeydim.
"Gün doğdu, güneş çıktı falan. Ben de her sabah yoga yapan ablalara mı benziyorum?"
Dediğine gülmeye başladığımda ellerimi de yüzümden çektim ve benimle beraber gülen hyunjin'e bakarak kafamı tekrar yastığa bıraktım.
O da uzanarak yanağımdan bir makas alıp bana doğru dönerek benim gibi kafasını yastığa koymuştu.
"Günaydın fıstık."
"Hareketlere bak ya."
"Bugün ağlama diye sana ilgi göstereyim dedim, hata mı etmişim?"
"Yatırırım şimdi seni görürsün, aptal."
"Come here baby."
Kollarını açıp çağırışına karşılık gözlerimi devirerek karnına vurduğumda bağırarak iki büklüm olmasına aldırmadan üstümdeki yorganı çektim ve yataktan çıkarak gerindim.
"Çocuğum olmayacak jeongin."
"Sikine vurmadım karnına vurdum."
"Nereye vurduğunu nereden gördün belki sekti?"
"Hyunjin sabah sabah ne çok kafa açıyorsun ya."
"Kırıcı oluyorsun, hâlâ sabah öpücüğümü almadım."
"Git o herif versin sana öpücüğün-"
İstemeden ağzımdan çıkanları farkettiğimde kendime gelerek kapattım ağzımı, onu kıskanmadığımı her seferinde söyledikten sonra yaptıklarım ve dediklerim hep tam tersini gösteriyordu hyunjin'e. Ve ona da benimle uğraşma fırsatı doğuyordu doğal olarak.
"Hmmm."
Sırıttığını karşısında olduğum aynadan bile anladığımda gözlerimi devirdim, o da bu sırada iyice dibime gelmiş tek elini belime dolayarak yaklaştırmıştı kafasını bana.
"Ben senden istiyorum ama. Yaşlı o herif ya bana gelmez."
Bir de gelseydi demek için kaşlarımı çatarak ona dönmüştüm ki dudaklarını benimkilere bastırarak kısa bir öpücük bırakmıştı dudaklarıma.
"İşte şimdi gün doğdu."
Öyle kalakaldım yerimde, o sırıtarak banyoya girdiğinde bile sanırım bir iki dakika boşluğa dalıverdim, üstünde durmak istemediğim yakınlığımız artık iyice ilerlemeye başlıyordu ve ben hâlâ ne yapacağım hakkında bir bilgi sahibi değildim.
----
"Ölmüşüm açlıktan."
Yanımda konuşan jisung'u onaylayarak ben de ağzımdakileri çiğnemeye geri döndüm. Dün akşamki küçük operasyonumuzdan dolayı akşam yemeğine inememiştik ve hepimiz deli gibi açtık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
collaboration || hyunin
Fanfic"Onunla aynı ekipte olmak istemiyorum!" "Tüh ben seninle aynı ekipte olmak çok istiyordum yang jeongin!" _________________________________________________________ Bu kitap @hyunjj_'a (yani bana) aittir. Bunu başka bir sitede okuyorsanız, telefonunu...