34. Bölümde Ceylin'in mutluluk gözyaşları döktüğü ve Ilgaz'la el ele emniyetten çıktığı sahnenin devamı...
Ilgaz ve Ceylin binadan dışarı el ele çıkıp binanın bahçesindeki banklardan birine oturdular. Ceylin, Ilgaz'ın hala elini tutmaya devam ettiğini fark ettiğinde, yüzünde acı bir gülümseme belirdi. Baş parmağıyla Ilgaz'ın elini hafifçe okşadı.
- Kardeşimin ölümünde dolaylı da olsa etkisi olan, kardeşimin katilinin kaçması, cezasız kalması için elinden geleni yapan, beni suçsuz yere hapse tıkmaya çalışan, babamın ölümünü bile beni daha da çökertmek için kullanan bu iğrenç adamı alt etmeye hiç olmadığım kadar yakınım. Eğer herşey yolunda giderse Yekta hapse girecek, avukatlık yapamayacak, tüm itibarını kaybedecek. Adalet biraz olsun yerini bulacak.
- İnanılmaz birşey başardık Ceylin. Yani... Sen başardın aslında. (Burukça gülümsedi.) Sen ve Laçin Hanım... Adalete en uygun olan Yekta'nın sadece kara para aklamadan değil tüm suçlarından yargılanması ama sadece bu bile Yekta Tilmen'in sonunu getirmeye yetecek. En azından dışarıda olmayacak ve başka insanlara zarar vermeye devam edemeyecek.
Ceylin de hafifçe gülümsedi.
- Umarım öyle olur.
Aralarında bir sessizlik oldu. Ilgaz, Ceylin'e baktı. Birşeyler söylemek istese de ne diyeceğini bilemedi Ilgaz . Ceylin hala iç içe olan ellerine bakarak derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
- Ilgaz... Ben aslında seninle başka birşey konuşmak istiyorum. Belki çok geç kaldım. Bilemiyorum... Cüneyt'le görüştüğüm akşamdan beri içimde bir ateş yanıyor. Cüneyt'in yanından ayrıldıktan sonra ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilemedim. Deli gibi senin yanına gelmek istedim ama cesaret edemedim.
Ceylin başını kaldırıp Ilgaz'a baktı. Ilgaz gözlerini ona dikmiş şekilde dikkatle onu dinlemeye devam etti.
- Sonra dedim ki kendi kendime Ceylin sakin ol. Ani karar verme. Evine git, düşün.O gece hiç uyumadım. Bütün gece hem Serdar'dan hem de Yekta'dan bunların hesabını nasıl soracağımı düşündüm. Bir de... Bir de senden nasıl özür dileyeceğimi...
Ilgaz, Ceylin'in sözü kesti
- Benden özür dilemene gerek yok Ceylin. Bu ateş ikimizi de öyle yaktı ki... Hele ki seni... Ben seni hiçbir...
Bu sefer Ceylin, Ilgaz'ın sözü keserek...
- Ilgaz lütfen dinle beni, bunları içimde tutmak istemiyorum. O... O gece, önceliği Yekta ve Serdar'a vermenin daha akıllıca olacağını düşündüm, bu şekilde hareket ettim. Şimdi en azından Yekta'nın işi bitti. Cep telefonu bulunduğunda umuyorum Serdar'ın da işi bitecek, cinayeti işlediği ispatlanacak. O yüzden artık benim için çok önemli olan ikinci konuya geçiyorum.
Ceylin ağlamamak için kendini iyice sıktı. Birkaç saniye durdu ve yine derince bir nefes alarak titreyen bir sesle konuşmaya başladı.
- Ilgaz... Benim için ne kadar önemli olduğunu, seni ne kadar çok sevdiğimi zaten biliyorsun. (Ceylin'in ağzından gülmekten çok hıçkırığa benzer bir ses çıktı. ) Ben hayatımda hiçbir yerde, hiç kimsenin yanında senin yanında olduğum kadar iyi hissetmedim kendimi. Biliyor musun, sana yetmiyordu o kadarı ama ben sana güvendiğim kadar hiç kimseye güvenmedim. Bu güven sadece dürüstlük anlamında değil, her manada. Senin yargılarına, hislerine, herşeyine... O yüzden zaten belki de o zamana kadar hiç düşünmezken seninle bebek sahibi olmayı bile istedim.
Ilgaz'ın bir eli hala Ceylin'in elini tutmaktaydı. Kalbi hızlı hızlı çarparken Ilgaz ne diyeceğini bir kere daha bilemedi. Tıpkı Ceylin cezaevinden çıktığı gün ona gelip konuştuğu zamanki gibi sakince dinlemeye çalıştı sadece. Dizinin üstünde duran diğer elini de getirerek Ceylin'in bir elini iki eliyle birlikte tuttu. Ceylin yutkunarak konuşmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.