Ilgaz'la Ceylin bir süre sessizce birbirlerini izledikten sonra Ilgaz sessizliği bozdu.
"Güneş iyice tepeye çıktı. İstersen karavana gidelim, öğleni orada geçirelim, sıcakta durmayalım."
Ceylin uzandığı yerden yavaşça doğrularak elini çantasına attı. Biraz karıştırdıktan sonra güneş kremini buldu. Yavaş yavaş açıkta kalan cildine kremi sürerken konuştu.
"Olabilir aslında. Ben acıktım. Buralarda birşeyler yiyebileceğimiz bir yer var mı ?"
Ilgaz, Ceylin bikini üstünün açıkta bıraktığı kısımlara kremi yavaş yavaş yedirirken gözleriyle Ceylin'in elini takip ediyordu. Ceylin'in sesini duyunca gözlerini çevirerek dikkatini Ceylin'in söylediklerine vermeye çalıştı.
Ceylin Ilgaz'ın nereye baktığını fark etmişti ama görmezden geldi. Ilgaz'a bu şekilde eziyet etme fikri bir an için çok cazip ve eğlenceli geldi. Aklının bir köşesine bunu not edip Ilgaz'a baktı.
Kısa bir süre düşündü Ilgaz.
"Bu civarda yemek yiyebileceğimiz bir yer yok maalesef. Yani ileride küçük bir bakkal var ama orada da pek cazip birşey bulamayız. Karavanda birşeyler hazırlayabiliriz istersen,malzeme var."
Bir an düşündükten sonra Ceylin bu teklifi kabul etti. Bungalovlara geri dönme fikri şu an çok yorucu geliyordu. Karavan neredeyse beş dakikalık mesafedeydi ve orada birşeyler yiyip biraz dinlenme fikri iyi gelmişti.
***
Karavana ulaştıklarında Ilgaz hemen mini buzdolabını açıp ne var ne yok göz gezdirdi.
"Ceylin, nasıl birşey yemek istersin?"
Ceylin fark etmez anlamında başını salladı.
"Sandviç yapabilirim istersen?"
"Olur."
Ilgaz bir an Ceylin'e baktı. Karavanın ucuna doğru yerleştirilmiş yatağı gösterdi.
"Uzanıp dinlenebilirsin istersen."
"Yardım etseydim sana?"
Ilgaz hafifçe gülümsedi.
"Ceylin alan zaten çok küçük, ikimiz birlikte çalışamayız. Sen dinlen, ben beş dakikaya hazırlarım."
Ceylin itiraz etmeden birkaç adım atıp yatağa uzanıp gözlerini kapattı. Havanın sıcaklığı bir yana, soğuk çarşafın tenine değmesi hoşuna gitmişti.
Ilgaz bir yandan sandviçleri hazırlıyor, bir yandan da ara ara Ceylin'e bakıyordu. Halinden memnun gibiydi.
Ilgaz sandviçleri hazırladıktan sonra Ceylin'i çağırdı. Mutfak alanının yanındaki küçük masanın başına oturup yemeye başladılar. Sessizliği bu sefer Ceylin bozdu.
"Ellerine sağlık, çok güzel olmuş. Yemek konusunda gerçekten çok yeteneklisin."
Ilgaz kibarca gülümsedi.
"Afiyet olsun. İstersen biraz daha yapabilirim."
"Yok, bu bana yetecek. Sağol."
Bir an bekledikten sonra Ceylin konuşmaya devam etti.
"Sen hazırladın, bulaşık bende. Gerçi iki tabak ama olsun."
"Tamam olur, ben de karavanın arka tarafına birkaç çamaşır aşmıştım kuruması için onları alayım."
Ceylin bulaşıkları hızlıca bitirdiğinde Ilgaz da elinde birkaç parça çamaşırla geri gelmişti.
Ceylin birşey sormuş olmak icin sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.