Ilgaz karavana girdi. Üstündeki ceketi çıkarıp attı.Oturdu. Derin derin nefes alıp verdi. Sakinleşip düşünmesi gerekiyordu. Ceylin'e ilişkin aklında kalbinde tereddüt var mıydı? Düşündü, uzun uzun düşündü. Aklında ve kalbindeki tek şüpheyi buldu. "Ceylin beni eskisi gibi sevebilecek mi? Bana baktığında, dokunduğunda bir an olsun bir ürperme, bir tiksinme hissecek mi?" Düşündükçe şimdiye kadar adım atamamasının, Ceylin'e dokunamamasının, onu öpememesinin tek sebebinin bu olduğuna iyice emin oldu. Kendi duygularından, isteğinden emindi. Emin olamadığı Ceylinkilerdi. Ceylin'e gereken zamanı vermeden ona yaklaşırsa, Ceylin ondan uzaklaşır diye korkuyordu. Evet Ceylin haklıydı. İki yakın arkadaş gibilerdi bugünlerde, fazlası yoktu. Ama yanlış bir hareketle bu arkadaşlıktan da mahrum kalmak istemiyordu. Çok korkuyordu bundan. Evet, ona sarılamıyordu, onu öpemiyordu ama en azından her gün görebiliyordu. Bunu kaybetmek istemiyordu. Durumu,hislerini anlamıştı. Aklındaki, kalbindeki şüpheyi de bulmuştu. Peki şimdi ne yapacaktı ?Ayağa kalktı. Gideceği tek bir yer vardı.
***
Kapıyı açtı Ceylin. Ilgaz çekinerek baktı Ceylin'e. Gözleri kıpkırmızıydı. Son zamanlarda gözlerinin içi gülerken hiç görmemişti onu. Ya hüzün dolu ya da böyle kıpkırmızı bakıyordu. İçi gitti Ilgaz'ın. Çünkü hiç istemese de bu sefer bunun sebebi kendisiydi.
"Girebilir miyim?"
Ceylin birşey demeden yana çekilip yol verdi Ilgaz'a. İçeri geçip oturmadan Ceylin'e döndü Ilgaz.
"Ceylin...Ben... Düşündüm..Yani dediğini, tereddüdüm var mı diye düşündüm. Evet bir tereddüdüm varmış."
Ceylin dudağını büzdü. 'Biliyordum işte.' diye düşündü. Başını sallayarak devam etmesini istedi Ilgaz'dan.
"Tereddüdüm senin nasıl olup da beni sevmeye devam edebileceğin. Yavaştan alalım diyorum çünkü hemen eskiye dönersek ve sen de bir süre sonra beni istemezsen diye... Korkuyorum..."
Ceylin bu cevaptan memnun olmamıştı.
"Yine bende bitiyor yani?"
"Yok öyle demek istemedim. Yanlış birşey yapmaktan korkuyorum Ceylin."
Ceylin başını salladı. Koltuğa oturdu. Başını ellerinin arasına aldı. Sessizce ağlamaya başladı. Ilgaz ne yapacağını bilemedi. Kendini çaresiz hissediyordu. Belki de ilk defa kendini Ceylin'e anlatamıyordu. Çaresizce yürüdü. Ceylin'in önünde durdu. Dizlerinin üstüne çöktü. Ceylin'in ellerini yüzünden çekip tuttu. Gözlerine baktı.
"Ceylin.. Ceylinim. Ben ne söylesem kendimi anlatamıyorum sana. Birşey eksik kalıyor demek ki. Ben kendi hislerimden eminim ama sana anlatamıyorum bunu. Senin istediğin kelimeleri mi kullanamıyorum, yoksa tam olarak neyi duymak istediğini mi anlayamıyorum, bilmiyorum."
Ceylin'in gözlerinden sessizce yaşlar akmaya devam ediyordu. Ilgaz teskin edemiyordu bir türlü. Çaresizce konuştu Ilgaz.
"Ceylin. Belki de ikimizin de içinde eksik, karşılanmamış birşeyler var. Ne duymak istiyorsak birbirimizden söyleyelim. Karşılıklı karşılayamadığımız, fark edemediğimiz neyse en azından ortaya çıksın. Dürüst olalım"
Ceylin cevap vermeyince Ilgaz devam etti. Şu an bulduğu tek çare buydu Ceylin'i konuşturmak ve kırgın yerini öğrenebilmek için.
"Ceylin... Çınar, babanı öldürmüş olmasa da, hem babamın hem Çınar'ın yaptıkları affedilemez. Sadece senin için de değil. Benim için de öyle. Onları sanırım hiçbir zaman affedemeyeceğim. Ama onları affetmemem, onlarla ilişki kurmak zorunda olacağım gerçeğini değiştirmez. Bunun gelecekte seni rahatsız edebileceğinden endişeliyim. Senden asla onlarla yan yana gelmeni beklemeyeceğim ama ben onlarla görüşmek durumundayım. Bunu seninle daha önce hiç konuşmadık. Bu konuda ne düşünüyorsun bilmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.