Önceki hikâyelerden bağımsızdır. Ceylin'in Osman'la tartışıp bayıldığı sahneden devam eden bir paralel evren hikâyesidir.
***
Ilgaz, Ceylin'i öpüp hastaneden çıkmıştı. Ceylin psikiyatrist ile görüşmeden önce elindeki sıkıcı soru çizelgesiyle uğraşıyordu. Ceylin işini bitirdikten sonra psikiyatrist ile görüştü. Çıkışını yapmak için doktor tekrar gelecekti. Onu bekledi. Doktor gelince tekrar bir genel muayene etti Ceylin'i."Tamamdır Ceylin hanım. Bir sıkıntı görünmüyor. Ama birşeyi atlamışız. Rutin kan degerlerinde bir sorun olmayınca, yas sürecinde olduğunuz bilgisi de eklenince bayılmanızın psikolojik olduğunu düşündük. Ama evlisiniz yani daha doğrusu aktif cinsel hayatınız var. Bu sebeple eğer şüpheniz varsa test yapabiliriz."
Ceylin duraksadı.
"Nasıl gebelik testi mi diyorsunuz ?"
"Evet. Tabi şüpheniz varsa."
Ceylin bir an düşündü.
"Yani açıkçası... Sanırım reglim gecikti. Ama bu zaman zaman olur bende. Sınav dönemlerinde falan hep olurdu. E şimdi de malûm çok daha sıkıntılı günler geçirdim. Yani büyük ihtimalle ondandır. Bir de zaten korunuyoruz."
"Hangi yöntemi kullanıyorsunuz bilmiyorum ama yüzde yüz koruma sağlamıyorlar, biliyorsunuz."
Ceylin tereddüt etti, emin olamadı.
"Başka bir belirti yok ama."
"Dediğim gibi siz bilirsiniz. Ama yine de bu seçeneği elemek açısından bir test yaptırabilirsiniz. Gebelik durumu varsa, kullanacağınız ilaçların da buna göre belirlenmesi gerekiyor."
Ceylin iç çekti.
"Tamam yapalım."
Test için gereken kan ve idrar numunesi alınmıştı. Ceylin heyecanla çıktı hastaneden. Emlakçıyı arayıp hemen beğendiği evi görmeye gitti.
***
Ceylin evi çok beğenmiş ve hemen tutmuştu. Ilgaz'ın gelmesini bekliyordu. Gebelik testi arada aklına geliyor, içi bir tuhaf oluyordu. Ilgaz'a söyleyip söylememe konusunda kararsızdı. Her ne kadar test yapılmışsa da, heyecanını bastırıp düşündüğünde gebe olmasının mümkün olmadığına karar veriyordu. Bu sebeple şimdilik Ilgaz'a söylememeye karar verdi. Boş yere umutlandırmamış olurdu. Aklından bunlar geçerken kapı çaldı. Ilgaz gelmişti. Koşarak kapıya açtı, kocasına sarıldı.***
Ilgaz evden çıktıktan sonra evdeki neredeyse tek eşya olan kanepeye uzandı. Ilgaz'ın halı tavrı bir tuhaftı, tam anlayamamıştı. Gerçi ona da hak veriyordu. Düşününce ikisi yan yana geldiğinden beri dert tasa ikisinin de başından eksik olmamıştı. Ilgaz şimdiye kadar dimdik durmuştu; yorgunluk, bıkkınlık göstermemişti ama galiba onun da gücünün tükendiği anlar oluyordu. "Eşya işlerini halledince Ilgaz'a şöyle güzel bir sofra kurayım."diye düşündü."Balık yapabilirim." Diye düşündü. "Ya da beş altı çeşit mezeyle rakı sofrası kurabilirim. Şöyle balkona güzel bir masa. Ilgaz'daki plak çaları da getiririz. Mis gibi... Ilgaz'ı biraz dinlendirebilirim böylece."Ceylin bu düşüncelerle uykuya daldı.
***
Ceylin sıkıntıyla elindeki fırçayı yere bıraktı. Bu duvar boyama işi kesinlikle tek başına yapılabilecek bir iş değildi. Ilgaz'ı aradı, gelip yardım edecekti sözde.
"Ceylin ben emin değilim... Bir dursak mı?"
Ceylin şok olmuştu.
"Ne, ne saçmalıyorsun ? Neredesin söyle yanına geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
SonstigesYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.