Ceylin yavaşça Sarp'ın kollarından ayrılıp oturdukları masaya yöneldi. Sarp da onu izleyerek masaya geri döndü.
Sarp gülerek konuştu.
"Solistin işini sana teklif etseler yeridir."
"Ya abartma!" Diye cevapladı Ceylin.
Ceylin susadığı için hemen başka bir kokteyl istedi. Gelen bardağı da hızla kafasına dikti.
Bu sırada Sarp, Ceylin'e birşeyler anlatıyordu. Ceylin de onu dinlemeye çalışıyordu.
Ilgaz ise hala kalakalmış halde onları izliyordu. Beyni durmuştu. Ne ilerleyip yanlarına gidebiliyor ne de arkasını dönüp bardan çıkabiliyordu.
Sarp oturduğu sandalyede iyice doğrularak Ceylin'e doğru eğildi. Ceylin'in niyetini anlamak için ufak bir hamle yapmak vardı aklında. Ceylin'le günlerdir çok iyi vakit geçiriyorlardı ve Sarp Ceylin'den çok hoşlanmıştı. İlişkilerini ilerletmek istiyordu. Ama Ceylin'in kendisini nasıl gördüğünü bilmiyordu. Ceylin ona çok kibar ve samimi davranıyordu. Ceylin'in tavırlarında arkadaşlıktan ötesi var mı anlaması gerekiyordu.
"Ceylin... Yavaştan kalkalım mı? "
"Saat geç oldu değil mi?" Diye sordu Ceylin. Ardından gülerek ekledi. "Benim daha hiç uykum yok ama."
Sarp elini yavaşça Ceylin'in yüzüne götürdü, iki parmağıyla usulca çenesini okşadı.
"Sahile doğru yürüyebiliriz istersen?"
Ceylin beklemediği bu hamle karşısında hemen kendini geri çekti. Rahatsız olmuştu. Bunu fark eden Sarp da hızla geri çekildi.
Ceylin alkolün keskinliğini azalttığı zihninde söyleyecek birşeyler arıyordu. Tam bu sırada az ilerisinde ayakta duran ve onları izleyen Ilgaz'ı gördü.
Ceylin şaşkınlıkla gözlerini açtı.
"Ilgaz ?"
Kendi omzunun üzerinden, gerisinde bir yere şok olmuş vaziyette baktığını fark eden Sarp da hızla arkasını döndü.
Ilgaz olabildiğince normal bir ifadede tutmaya çalıştı yüzünü. Ceylin'in yanındaki adamı şimdi daha net görebiliyordu. Adamı inceledi bir an. Boyu Ilgaz'dan uzundu. Bunu biraz önce ayağa kalktığında fark etmişti Ilgaz. Kıvırcık açık kumral saçları vardı. Muhtemelen Ceylin yaşlarındaydı. Hoş görünümlü bir adamdı. Ilgaz kalbine geçen tırnakları hissetti tekrar.
Bu sırada Ceylin, Ilgaz'ı dikkatle inceliyordu. Her zaman gördüğü Ilgaz'dan farklı biri vardı karşısında. Öncelikle sakalları uzamıştı. Ceylin ilk defa bu kadar uzamış sakallarla görüyordu onu. Saçları da dağınıktı. Her zaman özenle tarayıp şekillendirdiği saçlarından çok farklıydı. Yüzünde de tatilin verdiği dinlenmişlik yoktu kesinlikle. Biraz yanmıştı, bu ona ayrı bir çekicilik katmışsa da yüzündeki yorgun ve sert ifade hepsini gölgeliyordu.
Sarp bir Ceylin'e bir de karşılarında duran adama baktı. Hem Ceylin'in hem de adamın yüzünde benzer ifadeler vardı. İkisi de ayakta birbirlerinin yüzüne bakıyor ama hareket etmiyorlardı. Ceylin'e dönerek konuştu Sarp:
"Ceylin tanıdığın biri galiba. Masamıza davet edebiliriz istersen. Benim için sakıncası yok yani."
Ceylin cevap vermedi. Ilgaz'ın yüzüne odaklanmıştı. Her bir mimiğini görmek, aklından her geçeni okumak istiyordu.
Ilgaz daha fazla o şekilde duramayacağını fark ederek yavaşça Ceylin'in yanına doğru yürüdü. Masanın yanına gelince durdu. Ceylin'e bakmaya devam ediyordu. Ceylin beyaz bir elbise giymişti. Elbisenin askılarından Ceylin'in bronzlaşmış teni açıkça belli oluyordu. Cildi parlamıştı. Yanık teni sanki gözlerini daha da ortaya çıkarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.