Ilgaz, Ceylin'in arkasından çekindiği belli olur bir halde içeri girdi. Ceylin uzanıp ışıkları açtı. Sonra Ilgaz'a döndü.
" Ne içersin ? Çay ya da kahve yapabilirim."
"Teşekkür ederim. Su alabilirim aslında."
Ceylin doğruca mutfağa geçti. Büyük meşrubat bardaklarından birine dolaptan çıkardığı suyu doldurdu. İçeri geçip suyu Ilgaz'a uzattı.
"Ilgaz ben üzerimi değiştirmek istiyorum. Uzun bir gündü. Sıkıyor bu kıyafetler beni. Hemen geliyorum, konuşuruz."
Ceylin merdivenlere yönelirken birden durdu. Tekrar Ilgaz'a döndü.
"Benim kıyafetlerime karışan birkaç parça birşeyin vardı. Sana verecek fırsat olmadı. Sen alışkınsın gerçi uzun süre takım giymeye ama eğer istersen sen de değiştirebilirsin üzerini."
"Çok iyi olur Ceylin. Beni de bunaldım üzerimdekiler."
Ceylin hafifçe gülümsedi ve yukarı çıktı. Yatak odasının kapısını kapattı. Ne garipti! Daha birkaç hafta önce kadar çırılçıplak sarılarak uyuyan ikisi artık birlikte giyinemiyorlardı bile. Ceylin dolabı açıp üzerine rahat birşeyler geçirdi. Ilgaz'ın iki üç parça kıyafetinin olduğu çekmeceyi açtı. Ne varsa çıkardı. Sonra odanın kapısını açıp Ilgaz'ı yukarı çağırdı. Ilgaz odanın kapısının önünde durdu, içeri girmeden Ceylin'e baktı.
"Bunlar senin kıyafetlerin. Ne varsa hepsini çıkardım. Hangisini giymek istersen. Üzerinden çıkardıklarını asmak için de askı çıkardım. Dolaba koyarsın"
Ceylin, Ilgaz'ın yanından geçti.
"Ben aşağıdayım."
Ceylin çıkınca Ilgaz da kapıyı kapattı. Ceylin'in çıkardığı kıyafetlerine baktı. Bunlar Ceylin'in ofisinde kalan kıyafetleriydi. Ceylin hepsini buraya getirmişti demek ki. İçlerinden en rahat olan iki parçayı seçti. Hızlıca giyindi. Çıkardıklarını askıya geçirdi. Dolabı açtı. Dolabın yarısı boş duruyordu. Ceylin'in kıyafetleri sıkışık şekilde sol tarafta toplanmıştı. Sağ tarafta ise sadece bir tane mavi gömlek asılıydı. Ilgaz elindekileri dolaba yerleştirdikten sonra tek başına asılı duran mavi gömleği aldı eline. Kendi gömleğiydi bu. Ceylin dolabın sağ tarafını ayırmıştı. Ona ayırmıştı, Ilgaz için... Yüreği acıdı Ilgaz'ın. Düşündü. Ceylin'in eski kocası için dolapta yer ayırması ne demekti? Umut muydu bunun adı, inanç mıydı? Kabul etmemek miydi ? Her ne idiyse, bu durum Ilgaz'ın kalbini acıtıyordu. Gözlerinin dolmaya başladığını fark edince dolabı kapatarak hızla aşağı indi Ilgaz.
Ceylin elinde bir kadeh şarapla dalgınca oturuyordu. Ilgaz'ın geldiğini fark edince ayağa kalktı.
"Sana da bir kadeh getirmemi ister misin?"
Bir an kararsız kaldı Ilgaz. Sonra birazdan yapacağı konuşma için biraz rahatlamasının iyi olacağını düşünerek Ceylin'in teklifini kabul etti. Ceylin'in uzattığı kadehi alıp bir seferde bitirdi.
Bu hareketi Ceylin'i şaşırtmıştı. Ilgaz bu gece Ceylin'i ne çok şaşırtmıştı."Bir tane daha?" Diye sordu Ceylin. Ilgaz kibarca reddetti ve yavaşça kanepeye oturdu. Ceylin de biraz mesafe bırakarak Ilgaz'ın yanına oturdu. Ilgaz önüne bakıyor, söze nasıl başlaması gerektiğini düşünüyordu. Boğazını hafifçe temizleyerek konuşmaya başladı.
" Ceylin senden ricam sözümü kesmeden beni sonuna kadar dinlemen." dönüp Ceylin'e baktı. Ceylin başını salladı.
"Hani şu eski amirin babanı öldürmekten tutuklandığı gün. Benim yanımdan ayrılmıştın hava almak, yalnız kalmak istiyorum diye. Sen gittikten sonra birden aklıma Engin'in bunları nasıl bilebileceği takıldı. Yekta'nın yanına gittim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.