Ilgaz'la, Ceylin'in yüzleşmelerinin, birbirlerine içlerini dökmelerinin üzerinden iki hafta geçmişti. Yekta Tilmen tutuklanmıştı. Serdar'ın cep telefonu bulunmuş ve Zafer Erguvan cinayeti aydınlanmış ancak Serdar hala yakalanamamıştı. Eren ve Pars Savcı'nın teklifi üzerine hep beraber bir yemek yenilmesine karar verilmişti. Bu süreçte yardımı olan herkes bu kutlama yemeğine davet edilmişti. Eren,Pars,Derya, Neva, Cüneyt,Ceylin ve Ilgaz hep beraber olacaklardı. Laçin de çağırılmış fakat gelmek istememişti. Boğaz manzaralı, salaş ama nezih bir meyhaneden yer ayırtılmıştı.
Ceylin ve Ilgaz'ın durumu ise karışıktı. Her ne kadar açık açık konuşmuşsalar da bulundukları durum hala belirsizliğini koruyordu. Konuştukları gece, sarılarak sakinleştikten sonra Ilgaz, Ceylin'in evinde kalmamasının daha iyi olacağını söylemişti. Zamana bırakacaklardı. Aslında tuhaf bir flört dönemi yaşıyorlardı. Hemen hemen her gün yüz yüze görüşüyorlar, telefonla konuşuyorlardı. Ama daha ilerisine geçmek için ikisi de adım atmıyordu.
Ceylin ofis rutinine dönmüştü. Yeni evi oldukça düzene girmişti. Bir kere Ilgaz'ı akşam yemeğe davet etmeyi düşünmüş sonra vazgeçmişti. Normalde böyle şeylere takılmasa da, bu sefer ilk adımı Ilgaz'dan bekliyordu. İlk önce o Ceylin'i yemeğe çıkarsın, ilk önce o sarılsın, ilk önce o öpsün...
Ilgaz için de durum karmaşıktı. Evde özellikle babasıyla çok gergindi. Defne ve arada Çınar dışında kimseyle muhatap olmamaya çalışıyordu.Mümkün mertebe karavanda uyuyordu. Bu durum da artık canına tak etmişti ama eve giresi gelmiyor, zorunluluktan girdiğinde de rahatsız hissediyordu kendini. Bir an önce Ceylin'le yeni bir düzen kurmak istiyordu ama daha fazla zamana ihtiyaçları olduğunu düşündüğünden sabretmeye çalışıyordu. Kendini işine vermişti.
Ilgaz saatine baktı. Ceylin'i saat 7'de alacak, mekana birlikte geçeceklerdi. Eve uğramak istemediği için adliyede bekliyordu saatin gelmesini. Saat altıydı. Çıkmaya karar verdi. Trafik de olacaktı, geç kalmak istemiyordu.
***
Ilgaz arabayı park etti. Ceylin'i aradı.
"Geldim ben. Evin önündeyim."
"Beş dakika içeri gelsene Ilgaz. Eve geç geldim, daha hazırlanmadım ama hemen hazırlanırım."
"Tamam geliyorum."
Ilgaz çıktı arabadan. Eve doğru yürüdü. Kapıyı çaldı. Bir süre bekledikten sonra kapı açıldı. Karşısında üzerinde bornozla Ceylin vardı.
"Hoşgeldin."
Güldü Ilgaz.
"Ceylin hanım hemen hazırlanırım dediniz ama en az bir saatlik işiniz var gibi."
Ceylin de güldü.
"Aaa sen benim uzun uzun hazırlandığımı ne zaman gördün? Seni de hiç bekletmezdim hatırlasana."
Ilgaz hafifçe gülümsedi ve içeri girdi.
"Sana ne ikram edeyim?"
"Birşey istemiyorum, sağol."
"Tamam, seni daha fazla bekletmeyeyim. Yukarıdayım ben."
Ceylin koşarak yukarı çıktı. Hızlı hızlı hazırlanmaya başladı. Lila rengi uçuş uçuş bir elbise giymişti. Odanın kapısını açıp Ilgaz'a seslendi.
"Ilgaz! Aşağıda tek başına bekleme, gel istersen."
Ilgaz yukarı çıktığında Ceylin'i giyinmiş ve makyaj yaparken buldu. Ceylin, onu gördüğünde gülümsedi.
"Gel gel. İster yatağa otur,ister şu koltuğa."
Ilgaz koltuğa oturdu. Ceylin'i izlemeye başladı. Makyajını tamamlamış, ruj sürüyordu. Ruju dudaklarının üzerinde kaydırmasını izledi Ilgaz. Ceylin Ilgaz'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yargı Eksik Parçalar
RandomYargıda eksik kalan, seyirci olarak zihnimizde tamamladığımız sahnelerinden kesitler.