Sütlü Kahve // HYUNLİX

Kimse, sadece arkadaşım.

Gözlerimi araladığımda felixin güzel yüzünü görmemle adeta içimi bir mutluluk kaplamıştı. Kollarımı uzatarak esnediğimde gözümü ondan ayırmadım.

Onu uyandırmak istemiyordum. Ama dayanamayacağımı bildiğimden yüzüne yaklaşıp dudaklarına hissedemeyeceği kadar küçük bir öpücük bıraktım.

Kafamı tam geri çekerken felix eliyle yanağımı tutup dudaklarını yeniden dudaklarımla buluşturdu.

Hissedeceğini sanmamamın aksine uykusu gerçekten çok hafifti. Küçücük tıkırtıya bile uyanıyordu.

-Günaydın güzelim.

+Günaydın.

Kollarını ve tüm vücudunu esnetirken mayışmış bir şekilde günaydın deyişi gülümsememe sebep oldu.

Bu çocuğun keşfettiğim her zerresi hoşuma gitmeye başlıyordu sanki.

-lix.

Uykulu ve mayışmış sesimle adını söylerken gözleriyle şaşkın bakışlarını yolladı.

+Lix mi?

-hoşuna gitmedi mi?

+ hoşuma gitti.

Felix yüzündeki gülümsemeyle tatlı tatlı bana bakıyordu.

-sana kahvaltı hazırlayayım mı?

+Sen bana?

Söylediğinin ardından bana imalı bir bakış attı. Onaylar anlamda kafamı salladım.

- Hep sen mi hazırlayacaksın?

+Hayır demem, ama henüz çok aç hissetmiyorum.

- kahve içelim o zaman, birazdan kahvaltı ederiz.

Felixin saçlarını elimle okşayarak gülümsedim ve yataktan kalkıp banyoya ilerledim.

Yüzümü güzelce yıkadıktan sonra üstüme hiçbir şey giymediğimi fark etmemle odama geri döndüm.

Felix köşeye oturmuş dışarıyı seyrediyordu. Geldiğimi fark etmişti muhtemelen ama suratını çevirmemişti. Eliyle yüzünü siliyordu.

Altıma bulduğum eşofmanı geçirdikten sonra felixe baktım.

-Felix?

Felix önce bana bakmadı. Eliyle yüzünü tekrar sildiğinde bir şeyler olduğunu anladım ve yanına oturdum.

- Felix iyi misin bebeğim?

Felix yine cevap vermiyordu camdan dışarı baktığı dolu gözlerle bana döndü.

- Güzelim, neyin var?

Sorularımın ardından bir şeyler söylemesini beklediğim sırada felix konuşmak için ağzına araladı.

+ Annem aklıma geldiğinde ağlama ihtiyacı hissediyorum. Önemli bir şey değil.

Felix iyi olduğuna inandırmak için için eliyle omzumu ovaladı.

- Kavga ettiğimiz günde o yüzden ağlıyordun yani?

Onaylar anlamda başını salladı. Gözlerinin altı gerçekten çok yorgun görünüyordu.

O gün yüzünden kendime hala çok sinirliydim.

Zaten annesinin yükünü kaldıramezken sinirimi ondan çıkartmıştım.

-Gel yüzünü yıkayalım böyle olmaz. Kalk hadi.

Yaklaşık bir dakika kadar felixin yüzüne baktım. Tepkisizdi. Dışarıyı seyretmeye devam ediyordu.