Felixten
Hyunjinin sinir problemleri olduğunu anlamak için psikolog olmanıza gerek yoktu.
Her şey çok açıktı.
Belki de olaylar annesinin anlattığından farklıydı. Ama sonuç olarak davranışlarından çoğu şeyin doğru olduğunu anlayabilirdiniz.
Yine de annesinin dediğinin aksine bana göre Hyunjinin sinir krizleri kendisiyle anlaşamadığından değil çevresiyle anlaşamadığında ortaya çıkıyordu.
Eğer karşınızdaki kişi hala sinirden kudurmak üzereyse sizce daha da üstüne gitmek neyi değiştirir?
Böyle bir durumda yapılması gereken en iyi şeylerden biri o kişinin hiç beklemeyeceği bir şeyi yapmaktır.
Kısacası ona herhangi bir temasta bulunmaktır.
Sinirine karşılık daha çok kaos bekleyen hasta sizin temasa geçmenizle ne yaptığınızı anlamaz ve ani kafa karışıklığı sakinlemesine sebebiyet verir.
Genellikle hastalarımın yakınlarına verdiğim bu öneriyi şimdi ben kullanacaktım.
Ona küçük bir temasta bulunup tepkisini gözlemleyecektim.
.......................
Yaptığı hareket karşısında öylece donakaldım. Ne bir tepki verdim ne kollarımı beline doladım nede bir şey söyledim. Sadece kendini geri çekmesini bekledim. Nedense sakinleştiğimi hissetmiştim. Ben sinirlendiğimde kolay kolay geçmezdi. İçim kolay soğumazdı. Sanki sinirlendiğimde karşımdaki kişinin kim olduğunun önemi yoktu. Şimdiyse bu küçük bedenin bana sarılması beni sakinleştirmeye nefesimi düzenli alabilmemi sağlamaya yetmişti.
Kendini yavaşça geri çekti.
Yüzüme baktığını fark edebiliyordum.
Sanki bir şey söylememi bekliyordu. Tek kelime etmedi ve gözlerimi odakladığım yerden çekip gözleriyle buluşturdum.
-Felix.
+efendim?
-Her sinirlendiğimde bana sarılır mısın?
İstediğim şey çok basitti ve çok netti. Felixin suratı söylemiş olduğum şeyi beklemiyormuş gibi anlamsız bir ifade aldı. Hiçbir şey söylemeden kafasını olumlu anlamda salladı. Ve gözünü gözümden çekmedi.
Kolumdan tutup beni odasına götürdü. Her zamanki gibi oturduğu yere çömüp kahvesini yudumlamaya başladı. Bana da oturmam için başıyla işaret yaptı.
Gidip yanına oturdum ve sessizce bir şeyler söylemesini bekledim. Haksızdım biliyordum. En yakınım minhoya gereksiz kaba davranmıştım. Ve şimdi daha tanışalı iki gün olan bu sarışın adam karşıma geçip bana sövse haklıydı.
+Hyunjin.
-efendim, felix.
+Çocukken seni çok etkileyebilecek bir olay yaşadın mı?
Söylediği üstüne şaşırmıştım. Bunu demesini değil yaptığım şeyin yanlış olduğunu söylemesini falan bekliyordum.
- o nerden çıktı?
+Hyun, bilmiyorum. Çok fazla bu konulardan anlamam. Ama çocukken yaşadığın travma sebebiyle sinir krizleri geçiriyor olabilir misin?
Söylediğinin üzerine on saniye kadar duraksadıktan sonra devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sütlü Kahve // HYUNLİX
FanficYarım bıraktığı sütlü kahve hala ılıktı. Yetişebilirmişim.. ° Üzüntü, ilgisizlik, aşk ve psikoloji konularını ele alan bir angst. °cinsellik, intihara meyilli davranışlar ve küfür içermektedir!