Sen yanımda olmasan bir saniye bile durmazdım.

63 9 1
                                    

Jisung: BASIN LAAAN!

Kapıyı jisungun açıp herkesin odaya dalmasıyla birden yerimden sıçradım.
Felixle konuşmamız mecburen yarım kalmıştı.

Changbin: Bastık lan sizi. Gördüm kucak kucağaydınız ayrıldınız birden.

Changbinin dediği üzerine seungmin elinin tersiyle changbinin ağzının ortasına çok yavaş olmayacak şekilde vurmuştu.

Seungmin: çok ayıp sana hiç yakıştıramadım.

Cümlesini bitirmesiyle odadan çıkıp kaçmaya başlaması bir oldu.

+ Jeongine güven olmayacağını bilip kapıyı kilitlemem lazımdı. Suç bende.

Jisung: acıktım hadi kahvaltıyı hazırlayın artık.

+ Olum daha saat kaç?

- Daha yediye gelmemiş.

Felixin moralinin bozuk oluşu sesine yansıyordu. Konuşmamızın yarım kaldığı aklıma gelince kafasını dağıtabilecek bir şeyler düşündüm.

+Biz bebeğimle kahvaltı hazırlarız.

+Daha doğrusu ben hazırlarım sen beni izlersin olur mu?

- olur, hazırlarız birlikte.

Dediğim şey karşısında felix azıcık bile gülümsememişti.

Jisung: flörtleşiyor musunuz ne yapıyorsanız hadi kahvaltımı hazırlayın sonra ne bok yerseniz yiyin ne olur.

+Senin elin ayağın tutmuyor herhalde.

Jisung: ya nasıl oldu bilmiyorum bak ayaklarımın üstüne basamıyorum.

Jisung dediğinin ardından bir ayağını öne atıp sanki boşluğa basmış gibi yaparak inandırıcı olması için kendini resmen yere fırlatmıştı.

Jisung: hasiktir!

Kafasını da tam kapının kenarına çok sert bir şekilde çarpınca kafasını tutup bağırmaya başladı.

+Yemin ediyorum geri zekalı.

- bir şeyin var mı? Kalk bir yerden jisung. Kafan falan kanamıyor değil mi?

Felix jisungun düşmesiyle kısa sürmüşte olsa kahkaha atmıştı. Moralinin yerine geldiğini görünce ilk kez jisungun yaptığı bir salaklık için içimden teşekkür etmiştim.

+ Geri zekalı atlamasaymış.

Jisung ayağa kalkıp sanki ben düşürmüşüm gibi sinirli bakışlarını suratıma yolladıktan sonra sanki saçını savuruyormuş gibi elini havada savururken mutfağa ilerlemeye başlamıştı.

+ Gel hadi mutfağa gidelim.

Elimi tutması için felixe uzattım. Jisungu arkasından izleyen Felix benim ona baktığımı fark edince bakışlarını bana çevirip elimi tutmuştu.
Bugün felixin ilgiye ve morale ihtiyacı olduğunu tüm bedenimle hissedebiliyordum. Bu yüzden elimden geleni yapıp moralini yüksek tutmaya çalışacaktım. Elini hiç bırakmadan mutfağa doğru yürüdüm.

+Bak şimdi sen buraya oturuyorsun bir kere bile ayağa kalktığını görmek istemiyorum. Anlaşıldı mı?

Felix başını sallayıp sandalyeye oturdu ve telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Dolabı açıp ne hazırlayabilirim diye düşünürken aklıma en basitinden omlet yapmak gelmişti. Elime aldığım bir kaç yumurtayı tezgaha bıraktıktan sonra tava arayışına girdim.

Bulduğum metal büyük kabın içine kırdığım yumurtaları biraz çırptıktan sonra ocağın altını yaktım.
Tavanın içine çırptığım yumurtayı boşalttıktan sonra felixin ayaklandığını fark ettim.

Sütlü Kahve // HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin