Final♪

3.3K 289 130
                                    











Ertesi gece, semtimizin barlarından birinde Amanda, Jo ve birkaç başka arkadaşımızla buluşmayı planlamıştık. Heyecanım hiç dinmiyordu. Altüst olmuştum. Heyecan, gerginlik ve sindirmeye vakit bulamadığım yüzlerce farklı duyguyu bir arada yaşıyordum. Ama şüpheli de­ğildim. Kesinlikle değildim. Ruby'ye kafede daha fazla çalışmak istediğimi söyleyince çok mutlu olmuştu. Ge­çen gün kafasının karışık olmasının sebebi, hamile oldu­ğunu anlamasıymış. Üniversiteyi bırakmam, onun için harika bir zamana denk gelmişti. Eninde sonunda okula dönecektim. Belki öğretmen olurdum.

Bilemiyordum. Bunu düşünmek için daha çok vardı.

Yeni evimize yakın, küçük bir bardaydık. Dört kişilik rock grubu, küçük köşe sahnesinde, grunge klasiklerini yeni şarkıların arasına sıkıştırıp çalıyordu. Jo, oturdukla­rı masadan bize el sallıyordu. Taehyung'la tanışacağı için çok
heyecanlıydı. Köpek yavrularından bile çok zıplıyordu.

Tekrar tekrar, "Taehyung, seninle tanıştığıma çok memnun oldum," dedi. Neyse ki sadece o kadardı. Ona sulan­maya kalksaydı araya girecektim tabii. Fakat Amanda'nın artık kaşlarını rahatlatması gereki­yordu. Ama en azından annemle babamın aksine, onun protestosu sessizdi. Benim için endişelenmesini takdir ediyordum ama Taehyung'un etrafımızda olmasına alışmak zorundaydı.

Taehyung, içkilerimizi söyleyip arkama çektiği sandalye­ye geçti. Müzik, konuşmamızı engelleyecek kadar yük­sekti. Kısa bir süre sonra Jung hyun ve Jimin geldiler. Ağabe­yim ve kocam arasında hassas bir barış sağlanmıştı. Buna çok seviniyordum

Taehyung, kulağıma yanaştı. "Sana bir şey sormak istiyo­rum."

"Sor."

Elini belime dolayıp beni kendine doğru çekti. İşini kolaylaştırıp kalktım, kucağına oturdum. Sıcacık gülüm­seyerek kollarını etrafıma doladı, sımsıkı sarıldı.

"Hey."

"Hey," dedim. "Bana ne sormak istiyordun?"

"Düşünüyordum da... senin için yazdığım şarkılar­dan birini dinlemek ister misin?"

"Gerçekten mi? Bayılırım."

"Harika," dedi, siyah gömleğimin sırtını okşaya­rak. Onun en sevdiği renk olduğu için giymiştim tabii ki. Ayrıca V yakayı çekici bulacağını düşünmüştüm. Bu gece kendimi, kocamı memnun etmeye adamıştım. İleri­de birbirimizin başının etini yiyeceğimiz günler olacaktı elbette ama bu gece onlardan biri değildi. Kutlamaya git­miştik.

Jimin, Jung hyun'u dans pistine çekince Amanda ve Jo da onları takip ederek baş başa konuşmamıza izin verdiler. Tanrı'ya şükürler olsun ki dünyanın en iyi ağabeyine ve arkadaşlarına sahiptim. Planın suya düştüğü haberi du­yulunca hiçbiri aşırı tepki vermemişti. Bana sarıldılar ve içime kurt düşürecek tek kelime bile edilmedi.

Jimin, annemlerle yediğimiz yemekte Taehyung'un nasıl yanımda durduğunu anlatırken Amanda, Taehyung'a bakıp onayladı­ğını belirtircesine başını salladı. İçim umutla dolmuştu. Akşamın erken saatinde annemi bile aradım. Kısa ko­nuşmuştuk ama konuştuğumuza seviniyordum. Hâlâ bir aileydik.

Taehyung, bir gece önce yüzüğümü en sonunda geri ver­di. Benim için yapacakları listesi uzun görünüyordu. Gün doğarken yatakta bana dondurma yedirdi. Hayatı­mın en güzel gecesiydi.
Yüzüğümün tekrar elimde olması hoşuma gidiyor­du. Parmağıma uyumu, ağırlığı kusursuzdu. Söz verdiği gibi, yüzüğünü hiç çıkarmadı. Gün ortası kahve bulmak için dışarı çıktığımda kardeşine gururla gösteriyordu.

Kafeinlenmemi bekledikten sonra Jimmy ve Taehyung beni yeni evime taşımıştı. Mal ve Ben, stüdyoda meşguldü­ler. Jimin, Stage Dive ile ilgili neyi varsa imzalattıktan sonra Jung hyun'la birlikte taşınmama yardım etmişti. Her ne kadar beni özleyeceğini söylese de Jung hyun ile yalnız yaşa­yacakları için mutlu olduklarını görebiliyordum. Birlikte mutluydular.

Melody Of Love ♪ TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin