Gözlerimi açtığımda tavanla bakışmaya başladım. Hafifçe gözlerimi ovalayarak koltukta oturur pozisyona geldim. Burası benim evim değildi. Vay anlaması çok zor olsa gerek Emir. Sus iç sesim.Ayağa kalktığımda kapıdan beni buraya getiren şoför girdi. "Burası kimin evi ve neler oluyor?" Deyip adamın üstüne yürüyüp onu ittim. Küçük olduğuma bakmayın gücümü kullanmayı iyi bilirim. Ama adamı yerinden oynatamamış olmamın alakası yok bununla.
"Baran beyin evi sizi buraya getirmemi rica etti ben de getirdim efendim." Dedi. Havanın karardığını gördüm. "Babamı aramak istiyorum endişelenmişlerdir benim için." Dedim ve adamın telefonumu uzatmasıyla afalladım. Bu adamın hayır olmaz gibi şeyler söylemesi gerekmiyor mu ya.
Birkaç saat önce :
Bir anda yaşadığım aydınlanmayla kafamı kaldırdım. Bizim böyle bir çalışanımız yoktu ki yola baktığımda sahilden ters yöne gittiğimiz fark ettim. Sanırım şimdi sıçtığımın göstergesiydi bu.
Şoföre aynadan bakıp "Nereye gidiyoruz burası sahil yönü değil." Dedim. Arabayı sağa çekip arabadan indi. Kısa bir telefon görüşmesi yaptı ve benim kapımı açtı. Siyah kumaş parçasını gözlerime yaklaştırmasıyla geri çekildim.
"Güvenlik için gerekli Emir Bey." Dediğinde hala direniyordum. En son hatırladığım şey debelenirken adamın nerden çıkardığını bilmediğim bir pamuğu burnuma yaklaştırması olmuştu.
Şimdi :
Babamı aradım hemen. "Babacım." Diye açtı Ziver babam. "Baba Baran Bey-." Sözümü tamamlamadan babam konuşmaya başladı. "Biliyorum babacım Baran haber verdi beraber yemek yiyecekmişsiniz. Bana söyleseydin keşke tanıştığınızı iyi anlaşmanıza ne kadar çok sevindim. Bir önceki fotoğrafçı faciasından sonra aferin benim bal oğluma."
"Evet baba." Dedim ve durdum. Zamanında babamlar beni evlat edinmek için çok zorluklar çekmişti. Beni evlat edindiklerinde 9 yaşımdaydım. İkisi yasal olarak evli değillerdi ama bir çocuk çok istemişlerdi. Beni evlat edindikten sonra ellerinden gelen her imkanı bana sundular ve ne istersem o oldu. Sonra da evlendiler zaten.
Şimdi onları üzmek istemem. Babamın sesi o kadar sevinç doluydu ki söyleyeceğim her şeyden vazgeçtim. "Eve geç gelirsem merak etme diye aramıştım." Dedim ve sıkıntılı bir nefes verdim. "Tamam bebeğim dikkat et öpüyorum." "Ben de baba." Telefonu kapatıp cebime attım.
Şoföre dönüp "Mutfak nerede acaba?" Dedim ve yürümeye başlayınca onu takip ettim. Mutfağa girdiğimde kesinlikle bu kadar harika bir mutfak beklemiyordum. Karanlığın bu kadar güzel görüneceğini asla düşünmezdim. Şoför mutfaktan çıktığında biraz daha etrafıma bakındım.
Buzdolabına doğru ilerleyip kapağını açtım. Birazdan resmen açlık rekorumu kıracaktım. Gördüğüm tencerelerle hepsinin kapağını açıp neler olduğuna baktım. Garip garip adlarını bilmediğim bir sürü şey vardı. Buzluğu açtığımda gördüğüm mantı paketiyle gözlerim ışıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mantık Evliliği (bxb)
Mystery / ThrillerO soğuk , kalpsiz ve korkutucu bir adamdı. Ben ise kabukları olan bir insandım. Umarım o kabuklarımı kanatmak yerine kabuklarımı sarardı.