19

5K 250 15
                                    


Eve geçip pizza yaptık ve beraber film izleyerek yemeğe başladık. Film de bittikten sonra ortalığı topladık ve oturduk. Baran'a dönüp "Merve'yle Deniz'i çaya çağırsak ve konuşsak olur mu ?" Dediğimde kafasıyla beni onayladı.

"Sen çağır." Deyip telefonunu sehpadan ona uzattım. Gülüp telefonunu aldı ve Merve'yi aradı. "Deniz'le bize geliyorsunuz. Şimdi. İtiraz istemiyorum." Deyip telefonu kapattı. Bak sen bak benim öküz eşime.

"Kabasın." Dediğimde kafasıyla onaylayıp "Sen de çocuksun." Dediğinde ben de kafamla onayladım. "Çok uyumluyuz." Dediğinde gülümseyip elimle onaylayan bir işaret yapıp "Kesinlikle." Dedim ve güldüm.

Yarım saat sonra kapının çalmasıyla biraz gerilmiştim. Ayağa kalkıp kapıya gittim ama gerginliğim hat safhadaydı. Deniz'le Merve'ye selam verip içeri davet ettim. Baran çayları doldurup mutfaktan çıktığında göz göze geldik.

Ağzını oynatarak 'gerilme' deyip gülümsedi. Ben de ona gülümseyip içeri ilerledim. Baran çayları herkese verip yanıma oturdu. Deniz ve Merve de karşıdaki tekli koltuklara oturmuşlardı. Birkaç saniye sessizliğin ardından boğazını temizleyen Deniz'le ona döndük.

"Evet ilişkimizi gizlemememiz gerekiyordu. Haklısın Emir sen her şeyini anlatırken benim de anlatmam gerekirdi." Deyip derin bir nefes aldı. "Ama Merve o kadar çaresizdi ki ona o kadar bağlıyım ki o ne derse gözümü kırpmadan düşünmeden evet derim."

Merve Deniz'e buruk bir gülümseme yolladı. "Ben anlatırım." Dedi ve bize döndü. "Babam psikolojik şiddeti bırakıp fiziksel şiddete başladı ve Deniz buna şahit oldu. Biz ilişkimizi açıklarsak babamın kulağına bir şekilde gider diye korktum ve söylememesini istedim. Çünkü fiziksel şiddeti benim bir kızı sevdiğimi öğrenmesiyle başladı." Deyip üstündeki sweati çıkarttı.

Arkasını döndüğünde sırtında yer yer morluklar vardı. Zaten mantıklı bir açıklamaları olduğu belliydi ama bu kadarını beklemiyordum. "Şimdi sizden tek ricam nolur kimse öğrenmesin." Dediğinde Deniz gidip üstünü giydirdi. Koltuğa oturup Merve'yi kucağına oturttu.

Kalkıp yanlarına gidip onlara sarıldım. "Çocukça davrandım özür dilerim." Deyip ikisinin de başına öpücük kondurdum. "Acıyor mu ?" Dediğimde Merve başını iki yana salladı. "Deniz pansuman yapıyor." Deyip buruk bir şekilde gülümsedi.

Baran'ın yanına gittiğimde Merve'ye baktı. "Siksen seni o eve yollamicam biliyorsun dimi. Baban dedim sabrettim ama artık yeter Merve. Baban falan dinlemiyorum bu saatten sonra." Deyip sonlara doğru sesini yükseltti. Merve başını aşağı yukarı salladı.

Baran salondan ayrıldığında Merve ağlamaya başlamıştı. Deniz onun saçlarını okşuyordu sakinleşsin diye. "Nerede kalacağım ben şimdi ?" Dediğinde ağzımdan bir 'hah' nidası çıktı. "Seni dışarda bırakacağımı düşünmedin herhalde." Dedim.

Merve Deniz'in kucağından kalkıp yanıma geldi ve sımsıkı sarıldı. Sarılışına karşılık verdim hemen. "Odanı hazırlayayım mı dinlen biraz." Dediğimde kafasıyla onayladı.

Çift kişilik odalardan birini hazırladım hemen. Belki Deniz'in de kalması iyi olur diye düşünmüştüm. Aşağı indiğimde Merve salonda telefonuyla ilgileniyordu. Deniz de mutfakta su içiyordu. Mutfağa adımladım.

Adım seslerimi duyup bana dönen Deniz'le gidip kollarımı boynuna sardım. "Özür dilerim." Dedim ve geri çekildim. "Ben çok söylemek istedim Emir ama her gün gözümün önünde eridi resmen. O morlukları görünce çıldırdım zaten. Ben de kaldı ama ev arkadaşlarım sorun yaptı. Teşekkür ederim çok." Dedi ve gülümsedi.

"Asıl ben teşekkür ederim. Burada kalırsın diye düşündüm." Dediğimde kafasıyla onayladı. İçeri Merve'nin yanına gittik. "Odanızı hazırladım gidin biraz dinlenin." Dediğimde Merve gülümseyerek "Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Emir. Cidden çok teşekkür ederim." Dediğinde ben de gülümsedim.

İkisi tarif ettiğim odaya giderken eşim ortalıkta yoktu. Bizim odamıza gittiğimde orda da olmadığını gördüm. Banyodan su sesi gelmesiyle duşa girdiğini anlamıştım.

Son zamanlarda işe vakit ayırmak istiyordu. Şirket kısmen batma evresini atlatmıştı. Son birkaç bir şey kalmıştı ve Baran halletmeye çalışıyordu. Çok zeki bir eşim var da benim.

Üstümü değiştirip yatağa girdim ve Baran'ın çıkmasını bekledim. Kırmızı gözlerle bana bakan bir adet Baran görmemle kaşlarımı çatıp yataktan çıktım. "Noldu sevgilim ?" Deyip yüzünü avuçladım.

"Gözüme şampuan kaçtı." Deyip gözlerini kırpıştırdı. "Lütfen doğruyu söyleyiniz." Dediğimde gülümsedi. "Arkadaşımın acılarını bu zamana kadar hep sırtımda taşıdım ama şimdi nasıl olduğunu fark edemedim bile." Dediğinde derdini anlamıştım.

Oldukça dramatik bir gün olmaya devam ediyordu bugün. "Sen gördüğüm en iyi arkadaşsın." Deyip gülümsedim. "Hayat arkadaşı." Deyip dudaklarına minik bir öpücük kondurdum ve yatağa geri döndüm.

Baran da peşimden yatağa girdi. Bana sarılıp saçlarımı öptükten sonra şakağıma da bir öpücük bıraktı. "İyi geceler bebeğim." Deyip ışığı kapattı. "İyi geceler sevgilim."

Sabah burnuma dolan yanık kokusuyla gözlerimi açtım. Yanımda uyuyan Baran'la kaşlarımı çattım. Kesin Deniz mutfağa girmişti ve biz aç kalmıştık.

Yataktan doğrulup mutfağa gittim. İçerde Deniz ve Merve'yi görünce "Günaydın." Dedim. İkisi de yanan ekmeğe bakarken sıçrayıp bana döndüler. "Günaydın." Deyip bana karşılık verdiklerinde yanlarına gittim.

Fırına ekmek atmışlardı ama yanmış simsiyah olmuştu. "Benim canım yumurtalı ekmek çekti ama yağda kızartınca çok yağlı olduğu için fırında yapalım dedik." Diyen Merve'yle "Anlıyorum." Dedim ve "Siz oturun." Deyip onları oturttum.

Pratik bir şekilde yumurtalı ekmek yapıp masayı da kahvaltılıklarla donattım. Çayı da demledikten sonra ekmekleri çıkarttım ve tezgaha koydum. "Sıcağı çıkana kadar Baran'ı uyandırıp geleyim." Deyip odaya yürüdüm.

Baran hala uyuyordu. Normalde bu kadar çok uyumaz ama hayırlı. "Sevgilim." Deyip burnuna öpücük kondurdum. Gerinip "Hım." Dedi. Çok tatlı görünüyor ya. "Kahvaltı hazır hadi kalk." Dediğimde kafasıyla onayladı.

Alnına ve çenesine de öpücük kondurduktan sonra odadan çıktım. Kızlara baktığımda sohbet ediyorlardı. Tabaklara ekmekleri koydum ve çayı koyarken Baran geldi. "Sanki yanık kokuyor." Dediğinde Merve ve Deniz ellerini kaldırmıştı.

Baran gülüp oturdu masaya. Sohbet ede ede kahvaltımız bittikten sonra Baran şirkete gitti kızlar da işleri olduğunu söyleyip çıktı. Evde tek kalmanın verdiği sıkkınlıkla biraz dizi izledim ve oyun oynadım.

Havuzda yüzdüm , tatlı yaptım , yemek yaptım , resim çizdim. Ama gün yine de bitmek bilmiyordu. En sonunda kapının çalmasıyla Baran'ın geldiğini anlayıp koşa koşa kapıya gittim. Fakat karşımda gördüğüm kişiyle kaşlarımı çattım.

..

Bitti.

Mantık Evliliği (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin