Leylanın anlatımıyla
Annemin kapıyı gürültülü bir şekilde çarpıp evden çıkmasıyla irkildim . Galiba artık gerçekden terk edilmişdim . Annemle babam durmadan kavga ederlerdi ve kavgalarının gene sebebi babamın durmadan alkol tüketmesiydi . Babam onu pek umursamadı . Gidersen git ! Diyerek kestirip attı . Ne yalan söyliyim artık umrumda bile değiller . İç çekdim ve My hero academia mangamı kapatıp kulaklığımla telefonumu elime aldım . Mangayı cebime sıkışdırdım ve odamın camından dışarı atladım . Eğer o evde daha fazla dursaydım bu piç herif banada sarardı . Bahçedeki bisikletime bindim kulaklıklarımı takıp son ses güzel bir şarkı açdım ve sahil kenarına doğru sürdüm . Hava yağmurluydu ama bu beni durdurmadı . Biraz daha hızlı sürmeye başladım . Varmama az kalmışken karşı tarafta bana doğru hıxla gelen bir araba gördüm . Sanki kayıyormuş gibiydi . Kenara doğru sürmeye çalışdım fakat çok geçdi . Araba çokdan bana çarpmışdı . Canım dehşet derecede fazla yanıyordu . Bir süre sonra bu acı dindi . Sıkıca kapattığım gözlerimi açdığımda kendimi bir odada buldum . Daha doğrusu bir hastane odasında .
Bana tam olarak ne oldu? Diye düşünürken yatakda doğrulmaya çalışdım . Ellerime bakdığımda normalden iki kat daha küçükdü . Vücudumu yokladım . Cılız ve zayıf bir vücuda sahiptim . Bu ne lan ?!
Odaya bir kadın girdi görünüşü çok tuhaftı . Kafasının üstünde saç yerine penbe çiçekler vardı . Üzerindeyse hemşire kiyafeti . Bana acıyan gözlerle bakdı ve kibar bir ses tonuyla konuşmaya başladı .
Hemşire : merhaba Lilth . Ben Sakura . Seninle ilgilenicek olan hemşireyim .
Kadına şok olmuş bir yüzle bakıyordum . Çünki kadın Japonca konuşuyordu bildiğin . Kadın bana bakıp kendi kendine mırıldandı .
Hemşire : Tanrım küçücük bir kızı ölüme terk etmişler . Kim bilir o kötünün elinde ne acılar çekdin .
Sonra bana döndü bu sefer bana hitaben konuşmaya başladı .
Hemşire : Açmısın?
Lilth : şey biyaz....
Dedim . Ama sesim çok çocuksu ve halsizdi . Boğazımda bir kuruluk vardı . Kadına dönüp zar zorda olsa konuşmaya çalışdım .
Lilth : sizde ayna vaymı ?
Kadın bana bakdı ve odadaki rafın üzerinde duran yuvarlak aynayı aldı ve bana getirdi . Ardından bana gülümseyip odadan çıkdı . Aynada kendime bakdığımda ikinci bir şaşkınlık yaşadım .
Saçlarım , gözlerim , vücudum bu beden hiç biri bana ait değildi . Ben kimim ?
(Yazar : bu Yurikanın çocukluğu)
Ben bu şekilde düşünürken başıma keskin bir ağrı girdi . Dehşet derecede canım yanıyordu anılar gözlerimin önünde canlanıyordu . Bu anılar bana ait değildi . Bu anılar Lilth'in anılarıydı . Korku filmlerine konu olucak derecede berbatdılar . Lilth'in anılarını görmeye devam ettikçe midem kalkdı . Cidden bir insan nasıl kızını bu hale getire bilir ?!
Anılar sonunda bittiğinde daha fazla bu kapalı alanda kalmak istemedim . Bir an önce dışarı çıkıp hava almak istedim . Midem bulanıyordu . Gördüklerim benim için bile ağırdı . Kusmak istiyordum!
Yazar anlatımıyla
Lilth yatakdan zar zorda olsa kalkdı . Farkında olmadan ağlamaya başlamışdı . Topallayarak pencerenin önüne doğru yürüdü . Neyseki pencere açıkdı . Odadaki sandalyelerden birini sürükleyerek pencerenin altına koydu ve zorlanarak üzerine çıkdı . Sonunda isteğine ulaşmışdı . Küçük elleriyle kendine rüzgar yapmaya çalışıyordu ancak bunu denediği her sefer canı acıyordu . Bir yandan ağlarken diğer yandan nefes almaya çalışıyordu .
Hemşire odanın kapısını yavaşça araladı elinde bir tepsi yemekle dönmüşdü . Geldiğinde Lilthi pencerenin önünde ağlarken bulmayı beklemiyordu . Hemen tepsiyi komidinin üstüne koydu ve kıza doğru koşdu . Onu incitmemeye çalışarak kucağına aldı . Şevkatle sarılıp saçlarını okşadı . Lilth ise ağlayıp sayıklıyordu .
"Koykuyoyum"
"Buyası çok havasız"
"Canım acıyoy "
"Canım çok acıyoy!"Diye sayıklıyordu . Sakura onun panik atak geçirdiğini anladığında ona daha sıkı sarıldı ve yatışdırıcı sözler söylemeye başladı . Bir süre sonra Lilth bayılmışdı . Sakura onu yatağına geri yatırdı ve koluna yeni bir serum bağladı . Küçük kız ise yüzünde kurumaya yüz tutmuş göz yaşlarıyla bilinçsiz halde yatıyordu .
Sakura odadan çıkdı ve baş dokdorun yanına gitti . Ona tüm bu olan bitenden bahsetti . Dokdor uzunca bir süre düşünceli bir şekilde yere bakdı . Ardından kafasını kaldırıp Sakuraya bakarak konuşmaya başladı .
Dokdor : Sakura sana güvenebilirmiyim?
Sakura : elbette efendim .
Dokdor : bu günden itibaren bu küçük kızın sorumluluğu sende ona annesi gibi bakmanı istiyorum .
Sakura : Ama efendim Lilth'i akrabalarına emanet etmemiz daha doğru olmaz mı ? Mesela dayısı ve ya babaannesi ?
Dokdor : Bay Endavorun kendi aile durumu zaten çok karışık . Ayrıca bayan Nanami-san çok yaşlı bir kadın . Ona güvenip güvenemeyeceğimizi bilemeyiz . Öte yandan kızın özgünlüğü çok güçlü . Kapalı kaldığı o evi bir el hareketiyle yok eden kendisiydi . Bu yaşta böyle güçlü bir özgünlük ne görüldü ne de duyuldu !
Dokdor biraz durup nefeslendi sonra masasındaki çekmeceyi açdı ve içinden bir mekdup çıkardı . Zarfı açdı içindeki kağıtı Sakuraya uzattı . Ona oku dermişcesine bir işaret yapdı . Sakura tedirginlikle mekduba bakıp sesli bir şekilde okumaya başladı .
Merhabalar bay Dr.İto bu mektubu size yazmamızdaki amaç Lilth Hirose'yi birine evlatlık vermeniz için izin niteliğindedir . Kızın ismini ve soy ismini değiştirmeniz gerek . Ayriyeten ona iyi bir şekilde bakacak birini bulmalısınız . Eğer küçük kızın özgünlüğü yanlış ellere geçerse , yahud kız özgünlüğünü kötülük amaçlı kullanırsa bu ülkemizi felakete sürükleyecekdir . Sizden ricam onu güvendiğiniz birine vermeniz . Evlat edinen kişiye her türlü maddi desteği sağlıyıcağımıza sizi temin ederim.
İmza : Başkan yardımcısı Daisuke Suzuki
Sakura mekdubu yavaşça dokdorun masasına koydu . İç çekidi ve hemşire kiyafetlerinin eteklerini tutup sıkdı . Sonra başını kaldırıp dokdora bakdı .
Sakura : tamam efendim Lilth'i evlat edinip ona en iyi şekilde bakıcam .
Dr. İto : o zaman işten ayrılman ve bütün zamanını Lilth'le geçirmen gerek .
Sakura başını tamam anlamında salladı . İzin alarak dokdorun odasından çıkdı . Lilth'in kaldığı odanın önüne geldiğinde kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdi . Lilth hala bilinçsiz bir şekilde uyuyordu . Kolundaki serum nerdeyse bitmek üzereydi . Lilthin yatağına doğru adımladı . Vardığındaysa yatağın kenarına oturdu . Ellerini küçük kızın saçlarına tereddütle götürerek okşamaya başladı . Küçük kızın kötü bir muameleyr maruz kaldığı on metre öteden belli oluyordu . Yeterli beslenemediği için yaşıtlarından daha cılız ve çelimsiz vücudu, nerdeyse hiç taranmamış olan saçları, yarabere ve morluklarla dolu vücudu , halsiz sesi . Bütün bu şartlar altında yaşaması bile bir mucizeyken , onu esir tutan babasına karşı gelip yaşadıkları yeri havaya uçurması kulağa imkansız gibi geliyor . Ancak o bunu yapmışdı ve kurtulmak için çabalamışdı .
Devam edicek ......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fenix / Boku no hero academia x fanfic
Hayran Kurguİçimde kalmasın diye buraya koyuyorum . oy verip yorum yapmanızın pek bir önemi yok . ilginizi çekerse buyrun geçin