SAVAŞÇI: Melez Okulu & SAVAŞÇI: Yeni Hayat | ♡ (TAMAMLANDI)

♫♥ 1.4 ♥♫

Playlist: Britney Spears-Everytime

Birdy-Skinny Love

Fairy= Peri

Hybrid Telepath= Telepati yeteneğine sahip olan

Oracul= Bir çeşit kahin

_______________

♠1.4

Yarın bugün oldu, bugün dün oldu, yarın dün oldu ve arkamda kaldı.Pes etmemiştim henüz, sadece mola verecektim. Ufak bir mola... İlk olarak gözlem yapmalı ve bilgi edinmeliydim, bir aptal gibi ateşe yürüyemezdim değil mi? Önce bilgi edinmeli, inandırıcı olmalı ve insanların - ya da her ne iseler- güvenini kazanmalıydım. Bu zaman isteyen bir şeydi ki babamın o kadar dayanıp dayanamayacağını bilmiyordum. Hangi koşullar altında nasıl bir tutsaklık yaşadığını bilmiyordum!

Göz kapaklarımı araladığımda parlak gün ışığı nedeniyle geri kapamıştım, başım fena zonkluyordu. Neyle karşılaşacağımı bilerek, kısmen, bir deneme daha yaptım. Yattığım yataktaki nevresimler hala deterjan kokuyordu. Esmer bir çocuk ve kumral bir kız başımda duruyorlardı. Kız, merdivende bana yardım eden kızdı. "Paeoniis Dean."diye kendini tanıtan çocuk ona anlamayan gözlerle bakmış olmalıyım ki şifacı olduğunu söyleyip odadan çıktı. Geçmiş olsun dileklerini sunduktan sora tabi.

"Selam,"dedim kıza dönerek. "Selam."

Ellerim örgümün ucunu buldu. Saçlarımı parmaklarımla tarayarak açarken yatakta bağdaş kurdum. "Yardımın için sağol. Merdivenlerde..."

Güldü. Elini salladı. "Önemli değil. Fairy Bahar."dedi elini uzatırken.

"Defne, Heros Auxilium."

Saçlarımı açmayı bitirmiştim. "Bu 'görgü kuralları' burası için kutsal falan mı?" diye soruverdim. Aklıma Dean'ın ve baskın olarak Berkay'ın davranışları gelmişti. Yatağın diğer ucuna otururken iri buklelerini başının üzerinde topladı. "Aslında evet. Melez Okulunun temelleri hoşgörüye, saygıya ve sadakate dayanır. Bu üçü bizi birbirimize bağlar ve bizi güçlü kılar."

"Söylediklerine inanıyor gibi görünmüyorsun."

"Mavi şeytanla tanıştıktan sonra beni anlarsın. Ben genlerimi, yani melez genlerimden bahsediyorum, annemden aldım. Babamın kim olduğunu bilmiyorum, ölmüş sanırım. Annemin anlattıklarına göre eskiden ciddi bir disiplin ve yoğun bir eğitim varmış. Dönemler arası iletişimler çok keskinmiş mesela. Gerçi sıradanların bölgesinde bu hemen hemen böyle işliyor hala. Ama burada..." Dudaklarını ısırıp kaşlarını kaldırdığında ne demek istediğini anlamıştım ama oluşan komik görüntüsüyle kıkırdadım. O da güldü.

"Alınma ama komiktin."

Eliyle boşver gibi bir şey yaptı.

"Neredeyiz?"dedim etrafıma bakınırken. Bej masanın üstündeki benim sırt çantam mıydı?

"Ah, burası bizim odamız. Oda arkadaşıyız. Sabah eşyaların geldi ve sen baygınken kıyafetlerini yerleştirdim. Dolabın sol tarafında, umarım kızmazsın. Sırt çantan masada ve telefonun da onun yanında."

"Hayır, kızmadım. Çok teşekkür ederim. Beni büyük bir zahmetten kurtardın."

"Kendine gelmek için duş al istersen, su seni rahatlatacaktır."derken önceden benim için hazırladığı kıyafetleri elime verdi. Odanın ucundaki bir kapıyı gösterdi. "Banyo kullanıma hazır."Bahar'a teşekkür edip uyuşan bacaklarımı banyoya sürüklerken aklıma takılan bir soruyla döndüm. "Dönem derken neyi kastediyordun?"