YENİ HAYAT ☆ 3

4.3K 109 8
                                    

Bölüm.3

Ashley

Çenemi sıkarak yaşadığım öfke patlamasını kontrol almayı hedefledim. Böyleydim ben! Duygularıma, düşüncelerime ket vuramaz aklımdan ne geçiyorsa düşünüp taşınmadan sorgulamadan uygulamaya geçerdim. Çoğunlukla da pişman olmazdım. İç güdülerim olduğum kişiyi korumamda en büyük yardımcılarımdı. Dilime ket bedenime pranga vuramazdım. Vurmazdım. Vurdurmazdım.

Tek bir kişi hariç.

Bana bunu yaptığı için ondan nefret ediyordum. Bu kulağa tuhaf geliyordu oysa, nefes almamı sağlayan bile oyken üstelik... Kafam karışıktı. Hayır, öfkeliydim. Buna tutunmalıydım. Tek yapmam gereken içimdeki harlı öfkeme tutunmaktı. Öfke beni zinde tutardı. Uyanık olmamı sağlardı, tetikte olurdum. Çoğu insanın aksine gözümü kör etmezdi. Bilakis görüşümü açardı. Çünkü ben ve benim türüm öfkeden beslenirdik. Öfkeden, şehvetten, güzellikten ve hırstan.

Güzel olan bir şeyi gördüğümüzde bizim olmadığından öfkelenir, onu elde etmek için büyük bir hırs duyardık. Hissettiğimiz güzelliğe karşı duyduğumuz inanılmaz şehvet bize güç verirdi. Damarlarımızdaki sihri besler, bizi tazelerdi.

Bir vampirin kana, kurt adamın dolunaya olan zaafı gibi bizim de güzelliğe karşı zaafımız vardı. Az kalan türümüzde ben, küçük yaşlarımdan itibaren ne olduğumu bilmiştim. Bu bende hem daha büyük bir açlık yaratırken aynı zamanda üstün bir kontrol gücü de sağlıyordu. Ve ben ikisini de dibine kadar kullanmakta çekinmiyordum.

Aklınızda neler canlandığını aşağı yukarı tahmin edebiliyorum ancak ben o filmlerde gördüğünüz 'deniz kızı' adı altında size yutturulanlardan çok daha fazlasıyım. Öncelikle bizler 'syren'iz, 'deniz kızı' ya da başka bir şey değil. Bizim o küçük sevimli Ariel ile alakamız yok! En azından benim yok. Belkide dünya sularının en tehlikeli yırtıcısıyım.

"Hey!"

Duyacağımı bildiği sesiyle ardımdan seslendiğinde adımlarımı hızlandırdım. Kavgacı ve aceleci duruşum garipsense de Terndock'ta kimsenin dikkatini çekmiyordu. Sorunlu bir genç kız olduğumdan bahsedip beni yalnızca dedikodu malzemesi yapıyorlardı. İnsanların gözünde 'sorunlu' olarak damgalanmak bir sorun muydu benim açımdan? Hayır, aksine büyük bir lütuftu. Özellikle avcılarımızın ininde yaşarken insanların beni anormal görmeleri ve buna kendilerini körü körüne inandırmaları bana yalnızca büyük bir avantaj sağlıyordu.

Sırt çantamın diğer askısını da omzuma geçirip kaskımı başıma taktığımda aramızdaki mesafeyi iyiden iyiye azalmıştı. Hızlı olmam gerekiyordu. Cebimdeki anahtarı çıkarıp kontağı çevirdiğimde bebeğim o taptığım sesini çıkararak çalıştı. Ben gaza köklerken o, aramızdaki mesafeyi sıfıra indirgemişti bile. Neyseki okul sınırları içerisinde ve kalabalık bir bölgedeydik ve o beni hareket halindeki motorumdan çekip alamamıştı.

Bu onu durduracak mıydı peki? Eğer doğru tanımışsam -ki buna şüphem yoktu- peşime düşecekti. Nitekim öyle de oldu. Hemen ardımdan okul arazisinden çıkan siyah pikap dikiz aynamdan gözüme takılırken gaza daha çok yüklendim. Kaskın altından çıkan saçlarım rüzgarla ahenkli bir dansa başlamışken hızımı saatte yüz kilometreye çıkardım. Normalde o kadar da hızlı olmayan bu rakamlar virajlı olan bu yolda en ufak bir hatamın ölümcül sonuçlarına gebeydi. En ufak bir kaymada önce takla atıp metrelerce sürüklenirdim, sonra o bu duyarsız davranışımdan dolayı cezalandırırdı ve ben lanet olası çenemi açıp da ona karşı koyamazdım.

Çatallı dilim hiçbir şeyden sakınmazken onun karşısında tutulurdu. Öfkemin harlı alevleri beni kasıp kavururken onun karşısında uysal bir kediye dönüşürdüm. Sıkça tutan deli cesaretimin onun yanında esamesi okunmazdı.

SAVAŞÇI: Melez Okulu & SAVAŞÇI: Yeni Hayat |  ♡ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin