Yoongi açısından
(Sabah)"Ah hyung, burada mıydın? Başım.. Başım çok ağrıyor."
Eliyle gözlerini ovuşturuyor, ayılmak için çaba sarf ediyordu."Hyung? Hiçbir şey hatırlamıyorum, dün gece burada mı uyuyakalmışım?"
Hiçbir şey hatırlamıyordu. Yani bu demek oluyordu ki düne dair hiçbir anı yoktu aklında.
"Neden sürekli içiyorsun?"
Bu soruma tepki bile vermemişti. Yatakta doğrulduğunda uzunca yere baktı. Anlaşılan hala uyanamamıştı.
Üzerimdeki yorganı yukarı çekerek sırtım ona bakacak şekilde duvar yönüne döndüm. Ayağa kalktığını adım seslerinden anlayabiliyordum. Baş ucuma kadar gelmişti.
İlk önce üzerime çöktü. Arkamdan bir kolunu belime sararak bana sarılıyordu. Bir bacağını üzerime, dudaklarını enseme yakın biçimde yapıştırdı.
"Lütfen hyung, buna çok ihtiyacım var. Bir saniyeliğine izin ver, lütfen.."
Ses çıkarmadığımda bir süre nefes alışverişlerini boynumda hissettim.
Taehyung açısından
Her bir yanını öpmemek için zorluyordum kendimi.
Burnuma gelen buram buram kokusu onu daha çok istememe sebep oluyordu.Bu anı bir kere değil her gün yaşamak istiyordum.
Yataktan doğrulduğunda bu anın sonuna geldiğimizi malesef ki anlamıştım. Beni affetmeyecekti. Hemde hiçbir zaman..
"Evet, artık gidebilirsin, bir saniye doldu"
Olduğum yerden konuştum.
"Hyung! Sana sarılmak saniyelik mi ya?"Keskin bakışıyla "Evet" dedi.
"O zaman 3600 saniye istiyorum."
Huysuz kedi haline verdiği cevapla geçiş yapmıştı.
"Hayır"Pöfleyerek yataktan hızla kalktım.
Ne yani arkadaş olarak bile 2 saniyeden fazla sarılamaz mıydık!?Elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim. Odaya geri döndüğümde Yoongi ortada gözükmüyordu.
Bende rahatsız olmasını istemediğim için hazırlanıp odadan çıktım.
"Taehyungggg!! Hala hazır değil misin sen?!"
Aşağıda Namjoon'un mutfaktan gelen sesini işitiyordum.
Her sabah ki gibi yine erkenden kalkmış, hazırlanıyordu."Geldim, geldimmm! Bir kahvaltı yapsaydık keşke"
Hızlı adımları yanımda son bulduğunda kolumu çekiştirdi.
"Hazırlan hemen, çıkıyoruz"Kolumu çekiştirmeye devam ederken söyleniyordum.
"Ahhh henüz kahvaltı bile yapmadım"Namjoon bunu umursamıyordu.
"Şirkette bir şeyler yersin, gitmeliyiz!"Yukarı, üzerimi değiştirmek adına hızlıca çıkıyordum. Odama ulaştığımda dolapta hazır olarak ütülenmiş gömleklerimden birini sırtıma geçirdim.
Zamanım olmadığı için pantolonumuda bir hışımla bacaklarımdan geçirdim. Aşağıya Namjoon'un yanına indiğimde ortadan kaybolmuştu.
Üyelerin salonda belirmesiyle hepimiz dışarı çıktık.
Jin "Bu görüşme önemli arkadaşlar, lütfen herkes özen göstersin."Üyelerin arasında Yoongiyi göremediğim için neden gelmediğini sordum.
"Yoongi hyung gelmiyor mu?"Jhope "O bugün izinli, gelmeyecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rope Of Fate - Taegi
RomanceGülümsedim ve kendime bugün bunu itiraf etmiştim. "Galiba bu kediden hoşlanıyordum" 🤍