İtiraf

779 53 7
                                    

Yoongi açısından

Sabah Jin'in aşağı kattan gelen sesiyle uyanmıştım.

Üyelere ayar vermekle meşguldu sanırım diyerek hızlıca hazırlanıp olayı öğrenmek için aşağı indiğimde herkes bir yerlere çoktan dağılmış olduğunu, kimseyi etrafta göremeyince anlamıştım.

Mutfaktan çıkan Taehyung'u görünce "Herkes nerede?" diye sordum. Cevabımdan emin olmak için soruyordum.

Taehyung da "Jimin ve Kook beraber çıktılar, diğerlerinin de işleri varmış sanırım bir şey söylemediler" dedi.

Bugünün günlerden pazar ve tatil günü olduğu tamamen aklımdan çıkmıştı. Pazar günleri genelde tüm üyeler dışarıda zaman geçirmeyi severken ben genelde uyumayı ve dinlenmeyi tercih ediyordum.

Tek başıma değildim en azından, günüm Taehyungla geçecekti belli ki. Kahvaltıyı çoktan hazırlamış olan Tae, "Gel de kahvaltı yapalım" diye diretti. Genelde kahvaltı yapmadığımı biliyordu çünkü.

İtiraz etmeden sofraya kuruldum. Tae de karşıma oturarak

"Bugün bana katlanmak zorundasın" diyerek kıkırdadı.

Bende ona karşılık sahte bir gülücük attım. Peşine "Hyung, bir yerlere mi gitsek beraber" diye ısrarcı olan bir numaralı bakışını bana yöneltti.

Hayır cevabımı gözlerimden okuduğu için suskun kalmayı tercih etmiş olacak ki başını öne eğdi.
"Onun yerine evde zaman geçirebiliriz" dedim.

Dediğime alaylı bir şekilde gülerek

"Çok eğlencelisin hyung" dedi.

Bu sıkıcı sohbetin ardından doymuştum ki yukarı dişlerimi fırçalamak için merdivenlere doğru yöneldiğim sırada Taehyung hala tıkınmakla meşguldü.

Dişlerimi fırçaladıktan sonra aşağı indiğimde Taehyung yardım etmediğim için muhtemelen bana söyleniyordu.

Fakat bunu umursamayarak salonda koltuğun bir kenarına oturdum ki tam o esnada mutfaktan bir şeyin kırıldığını duydum.

Koşarak Tae'nin yanına gittiğimde tüm reçeli üzerine döktüğünü, yerde kırılan tabak parçalarını toplarken buldum.

Endişeyle "İyi misin?" diye sorduğum sırada parçaları toplamaya başladım ve parçaları bana vermesini söyledim.

"Sorun yok gidebilirsin, ben halledebilirim hyung"

Diyerek beni geçiştirse de parçaların hepsini toplamaya devam ettim.

Üzerini değiştirmesi söylerken parçaları tezgahtaki çöpe attığım sırada kafamı çevirdiğimde Tae'nin tşörtünü çıkardığını ve üstününün tamamen çıplak olduğunu gördüm. Görmemiş gibi yaparak cam parçalarıyla ilgilenmeye devam ettim.

Taehyung bana bakarak konuştu.
"Hyung teşekkür ederim, gerisini ben halledebilirim"

Yüzüne dönmeden kafamı onaylar biçimde sallayarak mutfaktan çıkmaya yöneldim. Kolumu son anda tutan Tae sayesinde kapının eşiğinde kaldım. Beni kendine çevirdiğinde

"Hyung, yüzüme bakarak konuş lütfen" dedi. Gözlerimi kaçırarak "Tamam" diyerek yineledim.

Ukala bir tavrıyla "Hyung, yoksa utanıyor musun?" dedi.

İnandırıcı olmayan bir tavırla "Hayır tabiki de" dedim.

"O zaman neden gözlerimin içine bakamıyorsun?" dediğinde

"Hayır bakıyorum işte" dememle gözlerimi gözlerine kaydırdım. Ve istemsizce vucüduna.

Bunu fark etmiş olacak ki piçimsi bir gülüşüyle
"Benden etkilendin sanırım" diyerek dalga geçti.

Rope Of Fate - TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin