Nerede olduğunu tam olarak yaşlı adamdan öğrendikten sonra az mesafeli yere tüm gücümle koşuyordum.
Ona bir şey olursa bende yaşamayacaktım.
Taeyi uçurum kenarında gördüğümde titreyen sesimle bağırdım."TAEHYUNG!!"
Bana döndüğünde koşarak yanına ulaştım.
Gözlerim dolu dolu konuşuyordum.
"Taehyung, lütfen yapma. Lütfen.."Üzgün yüz ifadesinin yerini kahkaha almaya başladığında ne yapacağımı şaşırmıştım.
"Hyung, intihar edeceğimi falan mı düşünüyorsun?"
Korkudan sesim titremeye başlamıştı.
"Sen..? Sen intihar etmeyecek misin?"
Az öncekinden daha büyük bir kahkaha atarak cevap verdi."Ah hyung, tabiki de etmeyecektim. Neden edeyim ki?"
Sinirlenmeye başlamıştım. Üç gündür meraktan ölmüştük.
Madem iyiydi neden bize haber vermemişti."ÜÇ GÜNDÜR NEREDESİN SEN? TÜM ÜYELER NE KADAR TELAŞLANDI BİLİYOR MUSUN?!!"
Yüz ifadesi tamamen değişmişti.
Kahkahadan geriye tebessümü kalmıştı.
Bakışlarını yere çevirdi."Sende.. Sende benim için telaşlandın mı hyung?"
İlgi meraklısı biri olduğunu biliyordum ama bu kadar da düşüncesiz biri olamazdı.
Hiç kimseye haber vermeden üç gündür ne yapıyordu?"Tabiki de endişelendim Taehyung. Bizi mi deniyorsun?!"
Gözlerini bana dikmişti.
Ciddi bir tavır takınarak konuştu."Ben, biraz kafa dinlemek istedim sadece. Endişelendirdiğim için üzgünüm."
Kafasını yeniden yere eğmişti.
Çocuk gibi davranıyordu.
"En azından haber verseydin!"Dudağını büzüyordu.
Uçurumun sonundaki mavi dalgalara bakışlarını yönlendirdi.
Bana ne hissettiğimi sordu."İntihar edeceğimi zannettiğinde ne hissettin hyung?"
Onu ilk defa kaybetme korkusuyla karşı karşıya kalmıştım.
Bu duyguya sahip olmak.. Çok.. Çok kötüydü.
Tarifi olmayan bir duyguydu.Ailenden birini kaybetmek gibiydi evet ama aynı zaman hayatına yön veren birini kaybetmeye daha çok yakın bir şeydi.
Her şeyini kaybetmek gibi.."Üyeler merak ediyor Taehyung, gitmeliyiz."
Bu duyguyu bir cümleye sığdıramazdım.
"Hyung.. Lütfen.. Vereceğin cevap benim için önemli."Israrcı tavrı beni zor durumda bırakıyordu.
Gözlerimi denize çevirdiğimde yanına ilerledim.
Ne söyleyeceğimi merak ettiği için gözlerini benden başka yere yönlendirmiyordu.Dalga seslerini işitiyorduk ikimizde.
Gözlerini denize çevirmesini istedim.
İkimizde denizin haşin dalgalarının savruluşunu izliyorduk."Denizin maviliği güzel değil mi?"
Soruma evet yanıtı verdi.
Yüzümüze vuran rüzgarın etkisini içime çekiyordum.
Bir süre sustum sonra yarım bıraktığım cümleye devam ettim."Suyun aslında rengi yoktur ama gökyüzü ona mavi rengini yansıtır."
Gökyüzündeki bulutlara baktım. Taehyung da bana eşlik ediyordu."Yoksa çok sıradan kalırdı deniz. Ona asıl güzelliği veren şey gökyüzü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rope Of Fate - Taegi
RomantizmGülümsedim ve kendime bugün bunu itiraf etmiştim. "Galiba bu kediden hoşlanıyordum" 🤍