Rope Of Fate - Taegi

Jikook

Jimin açısından:

Gözümü daldırdığım pencere yönünden ayırarak Namjoon'un sesiyle kendime geldim.

"Jimin, Kook seni dışarıda bekliyor"

O kadar dalmıştım ki pencere önünde durduğum halde Kook'un gediğini görmemişim.

Şirkete gidecektik ama gitmeden önce biraz erken çıkıp sohbet etmek istemiştik.

Üyelerle erken olduğu için sonradan şirkette buluşacaktık.

Üzerime montumu alıp hızlıca çıkmıştım. Kook beni görünce sıkılan bir tavırla "Sonunda gelebildin" dedi.

Bebeksi surat ifademi takınarak konuştum

"Ah özür dilerim Kook"
Yüz ifademi gördüğü anda ciddi suratını gülüşüyle tamamladı.

"Her zaman şu ifadene nasıl kanıyorum ki" dedi. Gülerek cevap verdim

"Bu konuda çok iyiyim kabul et"
Tavşan dişlerini gösteren gülüşünün yerini tebessüme bıraktığında karşılık verdi
"Fazlaca.."

Yol boyunca eğlenerek sohbet ederken şirkete vardığımızı sonradan farkına varmıştık.

Sıkılan tavrımla "Yine geldik" dediğimde Kook da beni onaylayarak bakışlarını şirketin binasına çevirmişti.

İçeri girdiğimizde üyeler çoktan toplanmış, konuşuyorlardı. Hızlı adımlarla yanlarına giderek selam verdik.

Yalnız biri eksikti. Taehyung. Yoongi'nin nerde olduğunu sormasıyla sessiz kalmış, bilen birinin konuşması için bekliyorduk.

Sanırım kimsenin haberi yoktu. Şirketin ortağı olan Jackson'la toplantımız vardı bu yüzden önemliydi. Bugün ki toplantıya Tae de katılmak zorunda olmasına rağmen gelmemişti.

Tae ile ilgileneceğini söyleyen Yoongi sayesinde bunu düşünmemize gerek kalmamıştı.

Jackson'un yanımızdan geçmesiyle küstah davranışı ve irdeleyen bakışlarıyla konuşmasını sürdürdü.

"Burda mı yapalım toplantıyı" Namjoon buna karşılık uyarır niteliğinde "Geliyoruz!" dedi.

Toplantıya doğru yok aldık. Her zamanki gibi sıkıcı geçmişti, bitmesiyle derin bir nefes vermiştik. Kapıdan çıktığım sırada Kook'un bir elini belime sarmasıyla irkildim. Kook'a dönerek gözlerimi kaçırmadan ne söyleyeceğini dinledim.

"Hadi bir şeyler yapalım"
anlamsız bakışlarımı gözlerine kilitlediğimde konuştum.
"Ne gibi şeyler?"

Gülerek pis sırıtan bakışlarını dudaklarıma diktiğinde
"Masum olmayan şeyler"

Gözlerimi büyüterek "Nee!?" diye sert tepki verdim. Elimdeki belini çekerek

"Hyung sakin ol, sana takılıyordum sadece" dediğiyle kahkayla gülüyor, etraftaki herkes bize bakıyordu.

Rahatsız olduğum bakışlardan kurtulmak için Kook'un kolundan iteleyerek binanın dışına kadar çıkardım.

Gülmeye devam ettiği sırada "Hadi gidelim ve yapalım"

dediğimde anında kahkasını durdurdu. Bana dönerek ciddi bir tavırla "Hadi yapalım" dedi.

Sadece takılmak için söylediğim yalan birazdan gerçek olacaktı.

Endişeyle "Bende takılıyordum sadece" dedim.
"Hyung, cidden çabuk kanıyorsun" dediğinde bu sefer daha çok kahkaha atmaya başladı.

Kolunu cimcikleyerek arabaya bindim. Kook da gülmeye devam ederek yanıma oturdu.