Uyum

352 22 26
                                    


Ilık bir dış sonrası beraber yatak odasına geçtik. Ben Taehyungdan daha hızlı hazırlanarak giyinmiştim.
O ise hala bornozuyla ortalıkta dolaşıyordu.

"O çocukla ilişkin ne?"

Saatler öncesinden sorduğum soruyu yeniden sordum. Gözlerimiz tekrardan buluştu.
Bir cevap beklediğimi anlamıştı.
"Minho ile sadece arkadaşız dahası yok."

Bu cevap beni tatmin etmeyecekti.
"Bir dakika ben metres mi oluyorum şuan, oha!"

Kafama bu cümle dank ettiğinde kendimden bir anlığına iğrenmiştim taki Tae'nin cevabını duyana kadar.
"Minho'nun sevgilisi var, ismi Han."

Şuan nedense Taeye inanmak gelmiyordu içimden. Konuyu bir şekilde dağıttım.
"Han ve ben, bunları hak etmedik.."

Cevabımla kahkahayı patlattı.
"Yoongi, hatırlarsan biz ayrılmıştık. Bunu bana sen söylemiştin."

Beni sinirlendirmeye mi çalışıyordu bilmiyordum ama amacına ulaştığı kesindi.
"Evet ama şimdi yeniden birlikteyiz."

Gülümsediğini görmek bana huzur veriyordu.
Minhoyla sevgili olsalar bile bu umurumda olmayacaktı.
Sessizliği bozan ilk şeyse Tae'nin konuşması olmuştu.
"Kıskandın değil mi?"

Nedense sorusuyla utanmıştım.
Arkamı döndüğümde boş olan duvarla bakışmak zorunda kalmıştım.
"Belki biraz.."

Karşımda ki boş duvarın yerini Tae doldurmuştu.
"Biraz mı?"

Kafamı salladığımda bana inanmıyordu.
Bende sert bir çıkış yaptım.
"KISKANDIM NE VAR?!"
Gülme seslerini kısık tutmaya çalışıyordu ama olmuyordu. Kahkahalara boğulmuştu.

"Kıskandığımda ne kadar sahiplenici olduğumu biliyorsundur Taehyung! Beni zorlamak istemezsin!"

Yüzündeki sırıtışla bana bir soru yöneltti.
"Ne kadar kıskandın peki?"

Taehyung sabrımın sonucunu merak ediyor gibiydi. Suratına bir tane çakmak geçse de içimden bakışlarıyla bile kalbimi eriten Kim Taehyung'a bunu yapamazdım.

"Salak mısın gerçekten yoksa salağa mı yatıyorsun?"
Cevabını bildiğim soruları sormakla onu meşgul ediyordum.

"Belki de salağımdır."
Ancak bu salak bakışının altında çok şey yatıyordu.
Sorusunu defalarca kere tekrarlaması benim kotamı doldurmuştu.

"Sikicem ama ya. Bi sus artık Taehyung!"

Taehyung benim aksime gayet rahattı.
"Sikersen susarım."
İşte şimdi boğabilirdim Taehyung'u. Katil olmayı göze almıştım.

"Seni öldürmek gibi bir seçeneğim de var."

Üç yaşındaki korkak çocuk bakışı atıyordu yüzüme. Hiç sevimli gelmiyordu.
Ufak gülümsemesiyle konuyu yine başka yöne çekmişti.

"Zevkten olursa seve seve."

Kolunu cimcikledim. Acıyla bağırdı.
"Yoon!"

Taehyung'u geride bırakarak pencere önüne geldim.
Gözlerimi yeniden pencereye devirdiğimde yanıma geldi.
Ellerini belime sıkıca sarmaladı.

Bunu her yaptığında heyecanlanıyor, terlemeye başlıyordum.
Kalp atışlarım yine son hızda atıyordu. Yüz ifadem bile bunu yansıtıyordu.

"Ahh Yoon, kalp atışlarını ben bile duyabiliyorum."

Benimle dalga geçiyordu. Yüzümü yüzüne çok yakın tuttuğumda onu yansıladım.

"Ahhh Taehyung, kalp atışlarını ben bile duyabiliyorum."

Rope Of Fate - TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin