Jikook

349 22 8
                                    

Kook açısından

Üyelerin yanına dönmeyi ikimizde şuan için istemiyorduk.
Bu yüzden gideceğimiz yazlığa, yarım bıraktığımız yolculuğa geri döndük.

Gözlerimi Jimin den ayırmak istemiyordum. Bakışlarımı fark eden Jimin,
"Ah! Yola baksana Kook, kaza yapacağız!!"

Sinirli olduğunda aşırı seksi oluyordu. Bunu ona söylemem gerektiğini düşündüm.
"Jimin sinirlendiğinde bile fazla seksi oluyorsun"
Pembeleşen yanaklarını tutarken geri adım atmıyordu.

"O zaman bir dahakine tüm hakimiyet bende."

Meleksi görünüşünün altında kabullendirme yeteneğinede sahipti.
Üzerimde ki hakimiyetini de görmek istediğim için razı gelmeye meyilliydim.

Minik gülücüklerini bana sunduğunda gülüşünden öpmek istedim.
Dudaklarımı büzerek öpmesi için usulca yanaştım.
Elleriyle dudaklarıma vurdu.

"Ahh Jimin çok kötüsün, sadece bir öpücük istemiştim!"

Mızmızlanarak Jimin'e söyleniyordum.
Jimin ise susmam için eliyle ağzımı kapatıyordu.

Eve yaklaştığımızda elini hafifçe ısırdım.
Elini çektiğinde sinirli bakışlarını görebiliyordum.

Arabayı durduğumda Jimin, aşağı inerek etrafa göz atıyordu.
Arabadan atlayarak Jimin'in yanına, ellerimi ellerine kenetledim.
"Bir hafta kalacağız burada"
Jimin'in anlamsız bakışlarına bir anlam vermek için konuşmaya devam ettim.

"İçeride yeni kıyafetler var, üyelere de haber veririz daha sonra"
Bu duruma sevinmiş gibiydi çünkü gülümsüyordu.
Ellerimi daha sıkı tuttuğunda içeriye birlikte yürüdük.
Koca bir salon bizi karşılamıştı.

Sol tarafında bulunan şömine ve sıradan modern bulunan koltuk takımlarıyla muazzam bir görüntü oluşturuyordu.

Sade ve sıcak bir görüntü.
Üst kata çıkarak dar bir salonla üç odası ve iki banyosu bulunan odalara göz atmaya devam ediyorduk.

Salonun orta kısmında bulunan geniş bir odaya giriş yaptık.
Hoş görünümlü yatak odasını incelerken Jimin'in burda duraksamasıyla bende duraksadım.

"Kıyafetler nerede?"

Odanın iç kısmında bulunan gardıropu gösterdiğimde oraya yöneldi.
İçerisinde kalabalık bir aileye yetecek kadar kıyafet bulunuyordu.
Daha öncesinde yedek olarak yığmıştık.
Jimin yatağa uzanırken telefonun sesiyle geri kalkmıştı.

Cebinden çıkardığı telefonunda kimin aradığına göz attı.
"Jin hyung arıyor"

Hemen geleceğimizi söylediğimiz üyeleri merakta bırakmıştık.
Neyse ki durumu haber vermek için Jimin durumu bildiriyordu.

Kısa bir süre sonra telefonu kapatarak yatağa geri uzanmıştı.
Bir elini yanına gelmem için yatağa vurdu.
"Gelsene Kook"

Yanına ilerlediğimde ben de aynı onun yaptığı gibi yatağa uzanmıştım.
Ellerini ellerimin üzerine koydu.
Parmaklarımla oynuyor bir yandan şarkı mırıldanıyordu.
"Teşekkür ederim Jimin, aşkımı kabul ettiğin ve bana aşkı hissettirdiğin için."

Bana çevirdiğindeki bakışlarında bile aşkı görüyordum. Düşüncelerimi dışa vurdum.

"Seni hak edecek ne iyilik yapmış olabilirim Jimin?"

Jimin'in mutluluktan kısılan gözlerini gördüğümde aşkı bulduğumu anlamıştım.
Ben bu adama çok aşıktım..

Yatakta doğrulduğunda ellerimden tutarak beni aşağı, mutfağa inmem için ısrar ediyordu.

Rope Of Fate - TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin